Sırtını Yaslamak

2.2K 281 303
                                    

"Buradaymışsın... Neden yere oturuyorsun?" Jisung omuz silkip elini Doongie'nin tüylerinde gezdirdi, kısa bir an sonra başını kaldırıp tekrar Minho'ya bakmıştı.

Yanındaki boşluğu eliyle pat patladı ve tekrar Doongie'yi sevmeye döndü.

"İşlerim var benim, tek başına idare edebilirsin değil mi?" Jisung başını salladı. "Yemek hazır olduğunda seni almaya gelirim, bir şeye ihtiyacın var mı?" Jisung başını iki yana sallayıp öbür eliyle uğraşan Sooni'ye karşılık vermeye dönünce Minho hafif bir gülümsemeyle telefonunu çıkartıp Jisung'un bir fotoğrafını çekti ve odadan çıktı.

Sadece duşa girip çıkmıştı ve sonra Jisung'u görememişti, anlık endişelenmişti.

Derin bir nefes verip arkasını dönecekti ki Changbin'in nefesini ensesinde hissetti ve sesini duydu.

"Ben diyorum ki..." birden arkasında beliren Changbin'in sesiyle irkilip ona döndü.

"Yaram Changbin, ödüm koptu lan orospu çocuğu!"

"Ya konuyla alakası bile yok bunun, bir şey anlatmaya çalışıyorum." Minho iç çekip adımlarını mutfağa yöneltti.

"Ne sikimden bahsedeceksin merak ediyorum." ikisi arka arkaya mutfağa girdikten sonra Changbin kapıyı kapatınca Minho ona döndü, elinde bir yüzük vardı.

Minho kaşlarını çatarken Changbin ona yaklaştı.

"Seungmin için." Minho birkaç saniye duraksadı.

"Ne?" Changbin ona birkaç adım atıp yüzüğü Minho'ya uzattı.

"Kardeşinle evlenmek istiyorum."

"Onu anladım, Tanrım..." Minho tek eliyle arkasındaki tezgaha tutundu, duyduklarını sindirmeye çalışıyordu.

Tek ailesi Seungmin'di, kendi ailesini bırakıp Seul'e taşındığından beri her anında Seungmin yanındaydı ve şimdi onun evleneceğini düşünmek... Minho'ya ağır geliyordu.

Gözlerini birkaç kere kırpıştırarak kendine geldi ve toparlanmasını bekleyen Changbin'e baktı.

"İyice düşündün mü?" Changbin başını salladı. "Seungmin... Seninle mutlu olacak mı?"

"Sence benden başkası onu mutlu edebilecek mi?" Minho iç çekti.

"Senin aklında başka bir şey var, çok ani karar vermişsin." Changbin sandalyeyi işaret edince Minho sessizce sandalyeye oturup onu izlemeye başladı, Changbin de karşısına oturduktan sonra Minho'nun ellerini tutmuştu.

"Siyeon doğum yaptıktan sonra..." Minho hemen anlayıp gözlerini kocaman açtı.

Siyeon bebeğe bakamayacak kadar zayıftı, hem fiziksel hem de zihinsel olarak bir bebek için hazır değildi ve doğum yaptıktan sonra bebeği emzirmesi bebeğin ölmesine sebep olabilirdi, bu yüzden zaten bebeğin bakımını üstlenecek bir aile arıyorlardı.

Ama Changbin'in böyle bir planı olduğunu bilmiyorlardı.

"Siyeon bunu benden istedi, bebeğine göz kulak olmamı yani. Tek başıma halledebilir miyim bilmiyorum ama Seungmin ile... Bebeğe ihtiyacı olan aile sevgisini belki de hissettirebilirim. Ve Lia... Tanrım, o küçük şeytan tatlılık dengeme iyi gelmiyor." Minho hafifçe güldü. "Seungmin de Lia'yı çok seviyor, eğer evlenirsek... İkisini de yanımıza alabiliriz." Changbin derin bir nefes alıp yüzüğü Minho'ya uzattı. "Ne düşünüyorsun?" Minho yüzüğü ondan alıp incelerken dolan gözleri eşliğinde gözlerini kapattı, Changbin'in beklemediği bir anda ona sıkıca sarılıp hıçkırıklarına izin vermişti.

SCP 1048~Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin