Beni Nasıl Seviyorsun?

1.4K 163 153
                                    

"... Bugün taburcu olabilirsiniz, geçmiş olsun." Minho kadına teşekkür edip elini tutan kardeşiyle beraber oradan uzaklaşırken Seungmin'in sıkkın bir iç çektiğini duyup ona yetişti ve beline tek kolunu doladı.

"Neden mutsuzsun?"

"Senin yüzünden."

"Benim mi?" önünde durdukları odanın kapısını açmadan önce Seungmin ona kısa bir bakış attı.

"Evde konuşacağız Minho." Minho gözlerini kırpıştırarak kardeşinin arkasından içeri girdi, herkes Jisung'un tam yanında oturmuş bir şey hakkında tartışırken Jisung orada değilmiş gibi bir ifadeyle tavanı izliyordu.

Minho yavaşça Jisung'un yanına oturup elini tuttuğunda Hyunjin'in sesini duyıp bakışlarını ona çevirdi.

"... Değil mi hyung?" sorunun kendisine olduğunu fark edip merakla gözlerini kırpıştırdı.

"Hm?" Hyunjin eliyle Changbin'i gösterdi.

"Aramızdaki en tatlı kişi Changbin hyungum değil mi?" Minho bakışlarını Jisung'a çevirdi.

"Ne düşünüyorsun?" Jisung sessizce bakışlarını kaçırınca Minho bozuntuya vermemeye çalışarak diğerlerine döndü. "Changbin'in domuza benzediğini söyledi, söylediğini hissettim ben." Hyunjin'in kahkahasına Changbin'in söylenmeleri karışırken Minho tekrar Jisung'a döndü. "Güzelim, iyi misin?" Jisung elini onunkinden ayırdı.

"Hala iyi misin diye sorabilmene şaşırıyorum." böyle bir tepki almayı beklemediği için Minho şaşkınca bir süre ona baktı, sonra iç çekip ayaklarını sallamaya başladı.

"Seni teselli edecek bir kelime bulamıyorum, ama sanırım güç verebilirim." Minho birden ayağa kalkınca Jisung merakla onu izledi, elinde bir kutuyla geldiğinde neyden bahsettiğini anlamıştı.

Minho onun yanına zıplayıp kutuyu uzattı ve göz kırptı.

"İçinde ne olduğunu bildiğinden eminim." Jisung kararsızca kutuya baktı.

"En son olanlardan sonra çikolatalı donut'ı kusmak istemiyorum."

"Artık hiçbiri yok, hasta olmadığın sürece kusmak da yok. Belki biraz ağır gelebilir ama yiyemezsen sonraya bırakabilirsin." Jisung onun elinden kutuyu alırken isteksizce mırıldandı.

"Teşekkür ederim." Minho ona gülümsedi.

"Rica ederim, buraya uzanmam senin için sorun olur mu?" eliyle nazikçe karnını okşadığında Jisung kısa bir tereddütün ardından başıyla onayladı, Minho onun karnına uzanırken Jisung elindeki donut'ı yavaşça ısırmıştı.

"Tadında bir tuhaflık var." Minho istemsizce gözlerini kırpıştırdı, şaşkınlıktan değil de refleks olduğu için yaptığı bir şeydi bu seferki.

"Normalde aldığımız yerlere dikkat etmemiz gerekliydi fakat şimdi o kadar da değil, bu yüzden sana çok övülen bir yerden aldım. Yediğin şey sandığından daha pahalı bebeğim, normalinin altı veya yedi katı." Jisung elindeki donut'ı inceledi.

"Bir fark yok aslında..."

"Tadında tuhaflık var dediğin..?" Jisung kremayı gösterdi.

"Önceki daha küçüktü ve içinde böyle kremamsı bir şey yoktu, bu daha güzel ama. Yine de altı yedi katı para vermene gerek yoktu, öncekini de seviyordum." Minho ona gülümsedi.

"Bebeğim mutlu olsun diye yaptım, oldun mu?" Jisung dudak büzdü.

"Belki bu bitince olurum." Minho kıkırdadı.

SCP 1048~Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin