Elindeki siyah kapaklı albüme bakarken Minho'nun gözleri eskisi gibi dolmuyordu.
Yazın ortasındalardı ve Minho son zamanlarda toparlanmaya başlamıştı, Jisung'u unutamamış olsa da en azından artık işe gidiyor veya günlük işlerini eskisi gibi halledebiliyordu.
Toparlanması kolay olmamıştı tabii, öncesinde yaşadıkları kabus gibiydi.
Chan onu uyarmıştı ve Minho önlem almamıştı, beynindeki hasar biraz daha ilerleseydi onu öldürebilirdi.
Geçici görme, duyma ve hafıza kaybı yaşamaya başlamıştı ve zamanla geçmişti fakat yine de bazen dikkati çok fazla dağılabiliyor veya kısa zaman önce olmuş şeyleri unutabiliyordu.
Ama Jisung'u hiç unutmamıştı, canı hala ilk günkü kadar yanıyordu.
Acı geçmiyordu, Minho onun yokluğuna alışıyordu.
Hala geceleri kalkıp Jisung'un odasını kontrol ediyor, bazen uyandığında kolunu yatağın sol tarafına atıp onu bulamayınca tekrar uykuya dalamıyordu. Bunlar asla değişmeyecek gibiydi.
Parmaklarını yavaşça siyah kapağın üstündeki bozuk el yazısında dolaştırırken titrek bir nefes aldı, Jisung'un gülümsemesi yazının ortasındaki büyük fotoğrafta kocaman bir şekilde belli oluyordu.
İstemsizce hafif bir gülümseme yayıldı yüzüne, Jisung'un kardan adama sarılmış şekilde gülümsemesi çok güzeldi.
Yavaşça albümün kapağını açıp defalarca incelediği fotoğrafları tekrar inceledi, en çok takıldığı fotoğrafa gelince duraksamıştı.
Bu fotoğrafta Minho ve Hyunjin Jisung'u gıdıklıyordu ve Jisung da gülerek onları itmeye çalışıyordu, cidden yüzündeki gülümseme çok parlaktı ve Minho'ya iyi geliyordu.
Uzunca bir süre o fotoğrafı inceledi, odanın kapısı sertçe açılana kadar yani.
Gahyeon aceleyle içeri girerken irkilerek başını kaldırdı.
"Sakin ya... Bir sorun mu var?" Gahyeon birkaç derin nefes aldı.
"S-Siyeon... Doğum yapıyor, Bay Seo sizi çağırmamı söyledi." Minho elindekini bırakıp ayağa kalktı, kocaman açtığı gözlerini şaşkınca kırpıştırıyordu.
"Ciddi misin sen?" Gahyeon başını salladı.
"Doğumun pek iyi geçeceği söylenemez, şimdiden normal bir doğumdan daha fazla kan var. Bebek sağlıklı doğabilsin diye olabildiğince destek toplamaya çalışıyoruz." Minho hızla masadan uzaklaşıp onun önünden geçerek aşağı koşmaya başlayınca Gahyeon da ayaklarındaki topuklu ayakkabıya rağmen aynı şekilde koşarak ona yetişti.
"Bebek zarar görmüş." Gahyeon onun ardından asansöre binip inecekleri katın düğmesine basarken söylemişti Minho bunu, ikisi de hemen nefes nefese kalmışlardı.
"Bayağı hem de, canlı doğacak mı emin değilim."
"İçimden bir ses sadece zorlayıcı olacağını söylüyor." asansör durmadan önce Gahyeon'un mırıltısını duydu.
"Ve siz hislerinizde yanılmazsınız." Minho bu yüzden kısa bir an duraksadı.
En son hislerinde yanılmadığı o zamanda Jisung'u kaybetmişti.
Kendini zoraki toparlayıp Gahyeon'un arkasından koşarken kafası tekrar dolmaya başlamıştı.
*~*
Odadaki herkes etrafta koşuştururken Minho yavaşça Siyeon'un yanına oturdu, gözleri kapanacak gibiydi.
"Bir kızın oldu." büyüğünün elini tutup nazikçe okşadı. "Changbin ve Seungmin ona çok iyi bakacaklar, bebek sağlıklı olabilsin diye hepimiz elimizden geleni yapacağız." Siyeon yorgunca gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SCP 1048~Minsung
FanfictionMinho paranormal olayları araştıran bir polisti, Jisung ise çok küçük yaşta insanlara deney yapan sahte SCP binasına satılmış bir denekti... Not: Azar işittim diye yazıyorum kitap 1,5 angst ve paranormal olaylar içeriyor 1,5 ne diye sormayın angst i...