Burnuna kondurulan minik öpücükler eşliğinde Jisung gözlerini açıp kırpıştırarak Felix'e baktı.
"Günaydın Jisungie, bak sana bir sürprizim var." dudaklarına bırakılan soğuk şeyi hissedince kaşlarını çatarak onu eline aldı, anında elinde erimişti.
"Ne bu?"
"Gel göstereyim." Felix onu çekip doğrulmasına yardım ederken Jisung kısa bir an kendisine hafif bir tebessümle bakan Minho'yla göz göze geldi, sonrasında Felix'e ayak uydurarak onunla birlilte cama yaklaştı.
"Yoksa..." Felix ona kocaman gülümsemesini sunup perdeyi açınca Jisung gözlerini kocaman açıp birkaç kere kırpıştırdı.
"Kar yağıyor!" Jisung elini kaldırıp cama uzattı.
"Kar yağıyor..."
"Dışarıda bir sürü kar var ve-ve kardan adam yapmak için harika bir zaman! Küçükken yaptığımız gibi ama bu sefer daha kalabalık olacağız." parmakları soğuk cama değince Jisung titreyip elini geri çekti.
"Her yer bembeyaz..." Felix onun elini tuttu.
"Evet öyle." bakışları tekrar Minho'ya dönünce Minho doğruldu.
"Çıkmak istiyor musun?" Jisung eliyle dışarıyı gösterdi.
"Ağaçlar, çimler, yol, arabanın üstü... Lino-sshi, her yer bembeyaz!"
"Aslında kar için biraz erken ama sanırım evren senden özür dilemek istemiş, dışarıda kar aşırı fazla." Jisung dönüp Felix'in diğer elini de tuttu.
"Lütfen dışarı çıkalım, Lixie-ya kar topu oynayalım!" Felix de onun ellerini sıkıca tuttu, ikisinin de gözleri parlıyordu.
"Oynayalım." ikili birbirlerine sıkıca sarıldıktan sonra Jisung geri çekilip Minho'ya baktı.
"Çıkabilir miyiz dışarı?" Minho iç çekip bakışlarını Felix'e çevirdi.
"Bize biraz izin verir misin?" Felix Jisung'un yanağına son bir öpücük bırakıp zıplayarak odadan çıktıktan sonra Minho Jisung'u yatağa oturması izin yönlendirdi, yanına oturduktan sonra merakla kendisini izleyen küçüğünün omuzlarını tutmuştu.
"Neden çıkmasını istedin?"
"İster istemez seni etkileyecekti, iyi ya da kötü. Jisungie, dışarısı çok soğuk." Jisung kaşlarını çatarken Minho onun omuzlarını okşadı. "Ve sen soğuktan korkuyorsun, yani dışarı çıkarsan... Bu seni kötü etkileyebilir." Jisung'un gözlerindeki ışık yavaşça soldu.
"Yani ben... Çıkamaz mıyım onlarla?" Minho onun yüzünü tuttu.
"Eğer soğuktan rahatsız olursan hemen söylemeni istiyorum tamam mı? Ben olmasam bile birisine söyle, seni huzursuz hissettiren bir duruma maruz kalmanı istemiyorum." Jisung'un gözleri tekrar parladı.
"Yani çıkabilir miyim?"
"İstediğini yapmakta her zaman özgürsün." Jisung sevinçle onun boynuna atlayınca Minho onun sırtını hafifçe pat patladı. "Ama..." Jisung geri çekilip gözlerini kırpıştırdı.
"Ne?"
"Yemek yemeden gidemezsin, koş mutfağa hadi." Jisung onun yanağına kaçamak bir öpücük bırakıp ayağa kalktı.
"Tamam, hemen gidiyorum." odadan koşarka çıkması üstüne Minho da hafifçe gülüp ayağa kalktı, onun ardından mutfağa geçtikten sonra küçüğü için hazırladığı yemeği önüne bırakıp Jisung'un yemesini izlemişti.
Jisung yemek yedikten sonra Minho'nun yardımıyla sıkıca ve kalınca giyinmiş, diğerlerine katılmadan önce botlarını giymek adına yine Minho tarafından ayakkabılığa oturtulmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SCP 1048~Minsung
FanfictionMinho paranormal olayları araştıran bir polisti, Jisung ise çok küçük yaşta insanlara deney yapan sahte SCP binasına satılmış bir denekti... Not: Azar işittim diye yazıyorum kitap 1,5 angst ve paranormal olaylar içeriyor 1,5 ne diye sormayın angst i...