O Bir Ruh Muydu?

1.7K 211 259
                                    

Jisung odanın kapısını kapatıp zoraki kendini yatağa attı ve ayıcığını yanına çekip ona döndü.

"Minho getirdi seni, değil mi?" ayıcık başını salladı. "Ona güvendin mi gerçekten?" başını sallamadan önce tereddüt etmişti bu sefer.

Jisung gözlerini kırpıştırırken ayıcıp patisiyle onun dizine hafifçe vurdu.

Cidden 1048'in verdiği tepki ne olursa olsun Jisung sanki cümle kurup açıklama yapmış gibi onu anlıyordu.

"Kendim güvendiğimi de biliyorum, sadece doğru bir karar mı emin değilim. Ama elimde değil ki..." ayıcık onun dizini sallayınca Jisung gözlerini kırpıştırdı. "Güvenebileceğimi mi söylüyorsun?" ayıcık başıyla onayladı. "Ben... E-emin değilim, kafam çok karışık." ayıcık başını iki yana sallayınca Jisung iç çekti.

Belki de haklıydı, karışık olmamalıydı.

Dünya üzerinde söylediklerine güvenebileceği tek kişi oydu, eğer Minho'nun da güvenilir olduğunu söylüyorsa...

"Sanırım Minho'ya olan güvenimi sorgulamayı bırakmalıyım o zaman." ayıcık Jisung'un dizine çıkıp ona doğru yürüdü ve karnına sıkıca kollarını dolamaya çalıştı.

Çalışmakla kalmıştı çünkü Jisung'un beli ince olsa da ayıcığın kolları onu tamamen saramıyordu.

İkisi orada sarılmışken Minho da Chan'ın azarını işitiyordu.

"... Ayrıca günde en az 9 saat uyuman lazım, Seungmin'in söylediğine göre 4 saat uyuyormuşsun." Minho dudak büzerek Chan'a doğru kaydı.

"Hyung, Jisung benden başkasıyla kalmak istemiyor ki. Onu mutlu etmeye çalılıyorum, hem... Alt tarafı yedi ay."

"Alt tarafını sikeceğim şimdi Minho, iki anlamda da. Jisung bir süre bizimle mi kalsa?" Felix'e yönelttiği soru üstüne Felix kendisine tatlılık yapan Hyunjin'in üstünden bakışlarını çekip Chan'a döndü.

"Jisung istemiyor, cidden Minho hyung bu konuda haklı. İkisini ayırırsak Jisung için iyi olmaz." Chan iç çekti.

"Birlikte olmaları Minho'ya zarar veriyor fakat onları ayırmak da Jisung'u incitecek." Hyunjin oturduğu yerden kalkıp Minho'nun yanına geçti.

"Bunu söylemek benim de pek hoşlandığım bir şey değil, açıkçası tersi olması için götümü bile veririm ama... Jisung burada kalırsa en azından o mutlu olacak, sizinle gelirse ne Jisung ne de Minho hyung için iyi olmayacak. Burada kalması daha iyi." Chan'ın düşüncesi değişmiş gibi görünse de ikna olmuş gibi değildi.

Kısa bir sessizliğin ardından tekrar Chan'ın sesi duyuldu.

"İyi olacak mısın?" Minho'ya yönekttiği soru üstüne Minho omuz silkti.

"Garanti veremem, ama o olacak. Sence de yeterli değil mi?"

"Sikeyim ki değil." Chan başını geriye yatırdı. "Hepinizden nefret ediyorum, Minho'yu ve Jisung'u yalnız bırakmamaya çalışın."

"İnan bana hyung, zaten yalnız bırakmıyoruz." o sırada telaşlı bir ifadeyle Jeongin içeri girdi.

"Hyung konuşmamız gereke-" Chan'ı görünce duraksayıp gözlerini kırpıştırdı bir süre. "Şey... Merhaba." Jeongin çekinerek başını hafifçe eğip selam verirken Minho ayağa kalktı.

"Ne oldu?" Jeongin kendine gelip ona baktı.

"Şey... Biz... B-biz mutfakta konuşsak olur mu?" Minho sessizce onun önünden geçip gitti ve mutfağa geçip arkasından gelen küçüğünün ardından kapıyı kapattı.

SCP 1048~Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin