5

46.3K 857 145
                                    

arkadaşlar tel bozuldu.  laptoptan yazıyorum. bu yüzden büyük küçük harfe pek önem veremiyorum. iyi okumalar

Evin kapısının önünde durduk. babası orkun abiyi aradı.

"tamam baba. ufak bir işim var. geleceğim ifade vermeye."

orkun abinin babsı polisti. birileri şikayet etmiş olmali.

 Arabadan inmeye korkuyordum. Fark edecek olacak ki orkun abi beni arabadan zorla indirdi. inmeyince bağırdı.

"Niye böyle yapıyorsun? hiç mi hatrım yok sende?"

"Beni gökhanla karıştırma. ben en yakın arkadaşıma kardeşi için bile olsa ihanet etmem."

"Hiçbir şey bildiğin gibi  değil."

"Alpe anlat derdini. o mektubu da sen yazmıştın değil mi?"

orkun abi ile beraber kapının önüne geldik. kalbim yerinden çıkmak üzereydi. içeriden abimin ayak sesleri geldi. birkaç adım sonra abim kapıyı açtı. 

"selin tek mi geldin. gökhan nerde?"

abim arkamdaki orkun abiyi fark etmemişti. 

"selin? sen ağladın mı?"

abim çenemden tutup ona bakmamı sağladı. arkamda orkun abiyi fark etti. kaşları çatıldı. orkun abiyi yakasından tuttu. 

"Naptın lan kardeşime? NAPTIN? sen mi ağlattın bu kızı."

"dur alp. sandığın gibi değil."

abim tekrar bana baktı. 

"selin ne oldu? çıldırtmayın lan adamı!"

orkun abi abime yaklaştı. 

"içeride konuşalım alp."

abim bir şey demedi. öfkeliydi. bu öfkesi beni çok korkuttu. korkudan yine ağladım. 

"abi..."

abime sarıldım.

"selin, kızım ne oluyor?"

kulağıma yaklaştı.

"eğer orkun bir şey yaptıysa söyle." 

kafamı hayır anlamında iki yana salladım. abimden ayılrdım. içeri geçtik.

montumu çıkardım. abim bileğimdeki morluğu gördü. tutup inceledi. 

"kim yaptı bunu."

göz ucuyla orkun abiye baktım. abim fark etti.

"bittin oğlum sen." 

Abim saldırmadan önce önüne geçtim.  

"niyeti bu değildi."

abimse beni dinlemedi

"dokundun mu lan sen benim kardeşime? bittin lan sen orkun!"

"alp bilerek olmadı. ayrıca selin o yüzden değil suçlu olduğu için ağlıyor."

"suçlu mu?"

"evet."

abim bana baktı.

"içeri geçin oturun." 

 bacaklarım titriyordu. zar zor oturdum. orkun abi benim karşımdaki koltuğa oturdu. abim de yanımdaki koltuğa oturdu.

"ben daha fazla sinirlenmeden anlatsanız iyi olur."

"selin anlatsa daha iyi olur."

abim bana baktı.

"abi."

"söyle."

başımı öne eğdim

"benim... benim bir ilişkim var."

"ne?"

abim şaşırmıştı. sinirden alnında damarlar çıktı.

"kimle."

cevap veremedim. orkun abiye baktım.

"gökhan."

"KİM."

"alp sakin ol. ben yapılması gerekeni yaptım. hastanede şimdi. beni de ifade vermeye bekliyorlar."

"orkun çık evden."

"alp zarar verme kıza."

"lan çık evden." 

orkun abi abimin omuzunu sıvazlayıp evden çıktı. kalbim korkudan yerinden çıkacaktı sanki.

abim yanıma oturdu. elini havaya kaldırdı. ben bana vuracak diye korkup kafamı eğdim. oysa bana sarıldı.

"abi."

"korkma kızım." 

abim biraz geri çekildi. bana sarılmayı bıraktı. 

"sen, ben şu kapıyı açıp seni ağlarken gördüğümde ne yaşadığımı biliyor musun selin?"

hayır anlamında kafamı iki yana salladım.

"bir anda beynim durdu. seni ağlarken görünce. milyonlarca soru geçti aklımdan. birisi dokundu mu? laf mı attı? kavga mı etti? orkun şerefsizi mi bir şey yaptı? sen bana desen ki orkun bana zarar verdi, o ağlattı beni. bu evden canlı çıkamazdı."

abim gözyaşlarımı sildi.

"şu gözünden akan her damla için bir kişi öldürebilirdim. tamam biliyorum. dili tatlı bir insan değilim. ama ben senin abinim. seni koruyup kollama görevi bana ait. ayrıca seni seviyorum selin. sen benim biricik kardeşimsin."

"abi ben çok özür dilerim."

"neden yaptın bunu selin? en yakın arkadaşımla benim arkamdan nasıl iş çevirdiniz?"

abim sakinliğini kaybediyordu.

"ben seni ona güvenerek hata mı yaptım? ben kaç gece sizi başbaşa bıraktım. hiç mi hatrım yoktu sizde? hadi o gökhan şerefsiz. biliyorum. ben o itten her türlü şerefsizliği beklerdim bunu beklemezdim de neyse. sen neden nasıl yaptın bunu?"

"abi anlamıyorsun. henüz sadece bir gün oldu. sana söylemekten korktum."
"O mektup da Gökhan'a miydi?"
"Ne mektubu?"

Uzun uzun düşündüm. Hem Orkun abi hem de Gökhan hem de abim bir mektup hakkında konuşuyorlardı.

"Abi Orkun abiye de söyledim. Ben ne mektup yazdım ne mektup aldım."
"Nasıl ya? Ya da neyse boş ver. Umrumda değil o mektup. Selin bana neden bana anlatmadigini söyle. Sinirlenmeye başladım tekrar."
"çünkü her zaman bana karşı çok öfkelisin. ne yapsam karşı çıkıyorsun. 18 yaşındayım abi. bir sevgilim bile olmadı. hep engel oldun."

abim cevap vermedi. ayağa kalktı

"ben hep seni korumaya çalıştım ama sanırım bu işte başarılı olamadım. anneme ben ona bakarım demiştim ama beceremedim."

"hayır abi. ben öyle demedim. ben seninle yaşamaktan çok memnunum."

"neyse. kapatalım artık konuyu. ben hastaneye gidiyorum. sen de evde kal. evden dışarı adımını kesinlikle atmıyorsun. nasıl olsa artık seni cezalarımdan koruyacak bir gökhan da yok nasıl olsa." 

abim ceketini alıp evden çıktı.

Abimin arkadaşı (+18) -Yeniden YazılıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin