38

5.2K 189 64
                                    

Kapıyı yüzüne kapattım. Abim hemen yanıma geldi.

"Dur selin."
"Abi Pars gelmiş."
"Biliyorum. Çocuğun yüzüne kapıyı kapatmasan iyiydi."

Abim kapıyı tekrar açtı. Pars salak salak gülüyordu. Dudağını ısırmıştı.

"Gelebilir miyim?"
"Gel." "Hayır!"

Abimle aynı anda konuştuk. Abim kafasını iki yana hafifçe salladı ve ardından kapıyı genişçe açtı.

"Ne işi var Pars'ın burada?"
"Bırakalım da kendi söylesin."

Kollarımı birbirine sardım ve içeri girdik.

Abim ve pars koltuğa oturdu. Ben ayakta dik dik ona bakıyordum. Pars yere bakıyordu. Abim bana bakarak oksurdu.

"Niye ona iyi davranmami istiyorsun? "
"Oturmani istiyorum selin."
"O da oturmasa olurdu. Ne diyecekse desin sonra gitsin. Fazla misafirliğe gerek yok."

Pars kafasını kaldırdi ve bana baktı. Yüzünde garip bir gülümseme vardı. Dediğim sey hoşuna mi gitmişti onu gıcık mi etmişti anlamadım 

"O zaman sen otur ben ayağa kalkarim."
"Noldu? Senin sebep olduğun kazanın hasarları korkuttu mu?"
"Selin!"

Abim uyarmıştı.

"Konuşacak kişi benim. O yüzden dedim."
"Bozma rahatını."

Abim yüzünü elleri arasına aldı.

Onu daha fazla delirtmemek içinn yanına oturdum.

"Konuş."
"Öncelikle özür dilerim. O gece sinirliydim. Telefonla konuşuyodum. Bir anda önüme çıktınız bir şey yapamadım. Ama kaçmadım. Sizi hastaneye ben götürdüm."
"Tabi."
"Öyle selin. İkinizi de ben götürdüm."
"İki sarhoş çarpıp kaçtı dediler."
"Hayır. Kaçmadım. Sizi görünce bara gittiğinizi anladım. Gökhan veya alp oradadır belki diye arkadasımla bakmaya gittik. O sırada etrafta çok fazla kişi vardı. Yalnız da bırakmadık. Kimseyi bulamayınca alip hastaneye gittik. Şerif bey sorguladı hatta."

Orkun abinin babasından bahsediyordu 

Parsin söyledikleri büyük ihtimalle doğruydu. Yine fe gardımı indirmedim

"Eee ne yapim? Teşekkür mu edim? İki ay komada kaldım ben senin yüzünden! Hala kendime gelemedim. Elif'in desen kırılmamış kemiği kalmamış."
"Çok haklısın. O iki ay boyunca ben de senin uyanmani bekledim. Derin bir vicdan azabı çektim."
"Eeee pars eeee. Banane senden? Bunun için mi geldin buraya?"
"Bana karşı niye böyle olduğunu anlamıyorum. Gökhan yüzünden mi?"
"Üç sene önce yaptığın o şeyi unutmadım."
"Evet onda da haklısın. Masaya içki göndermek falan ergen ergen hareketlerdi. Ama gerçekten kötü bir amacım yoktu. Gökhan'ın canı sıkılsın diye yapmıştım. Şu anda da pişmanım. Gerek yoktu böyle şeylere"
"Şimdi sana çok iyi davranmami mi istiyorsun? Bu yüzden mi geldin? "
"Hayır. Sadece önce bu konuyu çözmek istedim."
"Hiçbir bok çözmedin. Haberin olsun."

Abim küfür ettiğim için kızdı. Bana doğru dönüp gözlerini belertti.

"Tamam pardon."

Pars oksurdu.

"Benim buraya gelme sebebim. Babanız."

Babam....

Bir anda başım dönmeye başladı. Ardından gözümün önü karardı. Etraftaki seslerde iyice boguklasti.

Kendime geldiğimde az önce parsin oturduğu koltukta yatıyordum.

Basımda abim vardı.

"Selin duyuyor musun beni?"
"Hihhm."

Abim oturmama yardım etti.

Parsa baktım.

"Anlat."
"Emin misin çünkü-"
"Sana anlat dedim!"

Pars karşımdaki koltuğa oturdu. Ben de abimden destek alarak oturuyordum.

"Bu diyeceğim şeyi... Çok umutlu karşılaşmayın. Sanırım babanız ölmemiş olabilir. "

Başım tekrar döndüğünde abimin kolunu sıkıca tuttum. Ayakta durmaya çalıştım.

"Nasıl? Nasıl olur?"
"Selin istersen sonra-"
"Ya sen sorduklarıma cevap versene! Ben gayet iyiyim."
"Peki. Babanız hakkında ne kadar şey biliyorsunuz bilmiyorum.

/Hastanede Pars

Selin ve Elif'i acil ameliyata aldılar. Üzerimde hala sarhoşluk vardı. Yaşadığım aksiyon bile tam çözemedi 

Babam arayıp duruyordu. Telefon ekranına baktım. Boş bir duvara yaslandım

Telefonu açtığı gibi bana kızmaya başladı . Ben de ağlamaya başladım.

"Baba... "
"Pars? Ne oluyor? "
"Baba ben kaza yaptım. İki kıza çarptım."

Ağlayarak dizlerimin üstüne düştüm

"Ne yapıcam baba?"
"Nasıl becerdin onu! Tanıyor musun kızları?"
"Evet."
"Tamam dur ağlama. Her işin içine sıçmayı nasıl becerebiliyorsun. Nerede hata yaptım? Hastaneyi ve kızların adlarını Asli'ya at. Götünü kurtarmak için ne yapabiliyoriz bakalım."
"Tamam baba."
"Ağlayıp durma! Nasıl erkeksin sen?!"

Babam telefonu suratıma kapattı. Ben ağlamaya devam ettim.

Babama bilgileri atıp duvar dibinde beklemeye devam ettim. Her gelen hemşireye onlar hakkında soru soruyordum.

Hastane polisi geldiğinde onlara kim olduğumu söyledim. Yarın da ifade verebileceğimi söylediler.

Çok geçmeden babamdan bir arama geldi.

"Selin denen kızı ne kadar tanıyorsun?"
"Az. Neden?"
"Soruma soruyla cevap verme!"
"Çok tanımıyorum. Gökhan'ın arkadaşının kardeşi."
"Beni dinle şimdi. O beynin kanındaki alkolü kendinden uzak tutsa iyi olur. Selinin babası eskiden tanıdığım bir insan. Öldü diye biliyoruz."
"Kim?"
"Demir Kara."

Nefes bile anlamamıştım.

"Demir amcamin kızı mi? Alp de o zaman... "
"Belki Selin'e çarpman iyi bir şeye dönüşebilir. Demir'in ölmediğini kanitlayabiliriz. Hastaneden bir adım bile dışarı atmayacaksın. Şüphelendiğin biri olursa bizimkilere söyle tutsunlar. Demir'i bulabilirim."

/Bugün.

"Hastanede gece gündüz bekledim. Bir adam dikkatimi çekti. Ama kaçıp gitti. Tutamadım. Babanız olduğunu düşünüyorum."

Ben nefessiz dinlerken abim cevap verdi.

"Biz kuzen miyiz?"
"Evet."
"Babamın bir kardeşi olsa hatırlardım."
"Bizimkiler pek kardeş gibi değildi. Daha doğrusu demir amcam ölene kadar değillerdi. Babam hep idealleri olan birisiydi. Babanızsa daha maceraci biriydi. Okyanuslara açılma hayali olan biriydi. Babam hep sanki dünyanın kesfedilmemis bir yerini bulacak, suda hayatını harcayacak derdi."
"Haklıymış."

Ben olaya müdahale ettim

"Ya değilse. Ya babam yaşıyorsa? "
"Bu da bir ihtimal. Ben araştırmaya devam edicem. Bu arada çocuklar babam sizi yemeğe davet ediyor. Yeğenlerini görmek istermiş."

Abim bana baktı.

"Bugün olmasa daha iyi. Selin bu olayları tam toparlayamadı."
"Siz bilirsiniz. Telefon numaram var. Her istediğinizde gelebilirsiniz."

Pars gitmek için ayaga kalktı. Abim de onla beraber kalktı. Kapıya yoneldiklerinde ayağa kalktım.

"Pars!"

Pars dönüp bana baktı. Hızlı adımlarla ona gittim ve sarıldım.

Gökhan'dan sonra rahatça birisine sarılmıştım.

Parsa sarılırken istemsizce babama sarılıyor gibi hissettim.

Rüyamdaki her şeyin bir anlamı olması çok garipti.

Parsa sarılmayı bıraktım. Abim de aynı şekilde Parsa sarıldı 

"Artık bir aileyiz."

Abimin arkadaşı (+18) -Yeniden YazılıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin