14

22.7K 547 26
                                    

Gökhan çantaları hazırlıyordu. Benim bir şey yapmama izin vermiyordu. Yanıklarım cok daha iyiydi.

Uyandığımi bilmiyordu. Bir tişörtü katlarken parmak ucunda arkasına yaklaştım.

Aniden arkasını döndü ve beni kucaklayarak havaya kaldırdı. Refleksle bacaklarımı beline sardım. Beni etrafında döndürdü.

"Gökhan dur!"

Dönmeyi bıraktıktan sonra yatağa yatırdı. Üstümde duruyordu.

"Fare gibi niye dolasiyorsun ortalıkta?"
"Sarılmaya geliyordum."

Biraz eğilip öptü. Sakin yumuşak öpücüklerdi bunlar.

"Sarıl o zaman."

Göğsüme kafasını koydu. Üstümde sadece onun tişörtü vardı.

Ona sıkıca sarıldım. Bacaklarımi etrafına sardım. Kollarımla da başını sardım. Parmaklarımı saçında gezdirdim.

"Hiç kalkmak istemiyorum."
"Kalkmaaa. Kal burda."
"Ezmiyorum seni değil mi?"
"Ezmiyorsun. Kal biraz."

Hafif kaldırdı kendisini. Yüzüme baktı.

"Hazırlanmalıyiz."
"Gitmek istemiyorum."
"Gidip her şey çözeceğiz.

Gökhan üstümden kalktı ve çantaların ağzını kapattı. Ben de ayağa kalkıp hazırlandım.

İstanbul'a dönme zamanı gelmişti. Yol boyunca ikimiz de sessizdik abime ne diyeceğimizi düşünüyorduk. Ona bu olayları anlatmak için yeteri kadar güçlü muydum? Yıllar boyunca bana öz annem bile yardım etmedi, destek olmadı. Bir şekilde suçlayacak bir şey buldu. Ya şimdi. Şimdi benden nefret eden abim bu olayı ne kadar umursayacaktı ki?

Bu düşüncelerle boğulurken eve gelmiştik. Sitenin kapısında gokhanla birbirimize baktık. Gitmekten ikimizde korkuyorduk ama başka seçeneğimiz yoktu. Önce Gökhan sonra ben arabadan indik.

Yavaşça eve doğru yürüdük. Gökhan hemen arkamdaydı. Zorlukla elimi havaya kaldırdım. Kapıyı çaldım. İçeriden adım sesleri geldi.

Abimin arkadaşı (+18) -Yeniden YazılıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin