BÖLÜM 1: Bekle bizi Bodrum İZMİR KIZI geliyor!

53.8K 1.2K 156
                                    

*Bölümümüz 14.07.16 tarihinde komple baştan yazılıp, yayınlanmıştır. Eski okuyucuların da okumasını tavsiye ederimm!*

*Multimedia: Dolunay'ın giydiği kıyafetler.*

-Dolunay-

"Evet aşkım, tüm yaz seninleyiz. Annemler, arkadaşlarım olmadan tüm yaz." Cameron –sevgilim!- duyduklarına o kadar sevinmişti ki elindeki her şeyi yere atıp kucağında beni döndürüyordu. Bu sanırım hayatımda ki en güzel andı...

"Dolunay! Aşkım! Seni çok, çok, çok-"

"Evet aşkım? Çok?" sevgilim arkasına bile bakmadan benden uzaklaşırken arkasından bağırıyordum. "Cameron! Dur aşkım! Dur, dur, dur-" bir anda yağmur yağmaya başlamasıyla etrafıma bakındım. Bir anda nerden çıkmıştı bu yağmur. Ama ilginç olan bir o değildi. Biri sürekli sarsıyordu beni. Şimdi de deprem mi oluyordu yoksa?

"DOLUNAY.... D-d-dolunay. Do-o-o-lunay-ay-ay!" biri adımı söylerken eko oluyordu. Ama nasıl?

"Ağzına şıçtırtma ha? Gak gız, soğan doğra!" birini beni hala dürtmesiyle biraz önce olanların rüya, ama başımda dikilen annemin, Gece'nin ve Sarp'ın gerçek olduğunu çok acı bir şekilde idrak ettim. Ve üstümün ıslaklığına baktığımızda da yağan yağmur falan değil, üstüme atılan bir sürahi suydu. Bir tarafta ex aşkım Cam, bir tarafta allahın belaları Sarp ve Gece? –Annem Allah'ın belası değil tabiki de. Anneler candır!-

Gece role iyice kendini kaptırmış başında başörtü, eli belinde inatla "Gak gız, soğan doğra!" diyip duruyordu. Hala rüyamın etkisinde olduğumda bunların da bir rüya, bu salaklar yerine beni canım aşkım Cam'in uyandırmasını bekliyordum. Ah işte insanoğlu. Neler neler bekliyor ama yapıcak bir şey yok.

"Kuzen hadi kalk artık AY KU!" Of of of, bana küfür etti? Üstümdeki ince pikeyi atarak kaldırdım. Yatağa oturup önümdeki duvara baktım. Ve hayatımda neden bu kadar anlamsız insan var diye kısaca düşündüm. Baktım nedenini bulamıyorum yanımdaki mallara baktım. Ve elimde anca bunlar olduğu için Allah'a şükrettim. "Allah'ım iyi ki bu salaklara benim gibi kuzen, ve benim gibi best firend verdin. Ben de olmasam napçaklar aca-"

"Kes be değişik! Hadi saat yedi buçuk. Sekiz buçuk gibi en geç çıksak, on bir de Bodrum'dayız." Bodrum mevzusunu açtın, kalbimi de çaldın pikaçu! Bu yazı ben, çok çok yakın best firendim Gece ve salak kuzenim –hala kan bağı olduğuna inanmıyorum.- Sarp'la birlikte Bodrum'da geçirecektik. BODRUM. SADECE BİZ. ANNEMLERSİZ. BİZ. SADECE. BODRUM.

Kıçımı zorla da olsa kaldırıp lavaboya geçtiğimde, ikisi aşağı iniyorlardı. Sabahtan beri ilk yalnız kalışım odamda. Ohh yani.

Elimi, yüzümü yıkayıp günlük ritüellerimi gerçekleştirdikten sonra dünden hazırladığım kıyafetleri üstüme geçirdim. Bavullarımı zaten iki gün önceden hazırladığım için Sarp onları inerken aşağı indirmişti. Canım kuzenim. Vefakar, cefakar, düşünceli, yakışıklı... (!)

Üstüme giydiğim kot şort ve büstiyerimi yeni almıştım. Daha önce hiç giymemiştim, aklımda biraz şüphe vardı ama gayet güzel olmuştu. Canım fiziğim.

Tam kapıya yöneldiğim sırada beni ben yapan en önemli şeyi unuttuğumu fark ettim. RAY BAN GÖZLÜKLERİM ve RAY BAN GÖZLÜK KOLEYSİYONUM. Bu görgüsüzlük değil bence yani. İnsanlar pul koleksiyonu gibi gereksiz koleksiyonlar yapacaklarına böyle kullandığı şeyleri koleksiyon yapmaları daha faydalı ve gerekli bence.

Her şeyimi alıp merdivenlere yöneldim. Aşağı indiğimde bizimkiler kapıda beni bekliyordu. Annem? Babam? Ne alaka pek anlamasam da onlar da kapıda beni bekliyordu. Aşağı inip annem ve babamı öptükten sonra dışarı çıktık. Arabayı ben kullanacağım için benim arabamla gidiyorduk. Canım kendim.

Yanıma Sarp, arkaya Gece geçiyordu. Kendileri anlaştığından bir şey demiyordum. Altımda şort olmasından fırsat bilip kapıyı açmadan arabanın içine zıpladım. –yanlış olmasın üstü açık!- gözlüklerimi indirip anahtarı kontağa taktım. Aynayı düzeltip aynadan Gece'ye baktım, Sarp'a da yandan bir bakış attıktan sonra gaz pedalını yüklendim.

"Bekle bizi Bodrum! İZMİR KIZI geliyor!!"

0_05",b��O���

İzmir KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin