*DUYURUMSU; ARKADAŞLAR BİLİYORUM " İÇİNİZDE NEDEN BÖLÜM ATMIYON AMK KIZI" DİYENLER VAR. KULAKLARIM ÇINLIYOR ARADA. BUNA BİR AÇIKLAMA GETİRMEK İSTİYORUM. BAKIN BEN BURDA İZMİR KIZINA BAŞLADIĞIMDA KAFAM DAĞILSIN TEOG STRESİ GEÇSİN DİYE BAŞLAMIŞTIM. ASLA BU KADAR BÜYÜYECEĞİNİ TAHMİN ETMİYORDUM. AMA BURASI NE KADAR BÜYÜSE DE BENİM İÇİN HEP DEŞARJ OLMA YERİ, DUYGU PAYLAŞMA YERİ OLDU. BİRAZ DAHA BÖLÜM ATIYIM ÇOK OKUNSUN AMACI GÜTMEDİM. ŞİMDİ 12. SINIF OLDUM. BUNUN NE DEMEK OLDUĞUNU NERDEYSE HEPİNİZ ANLAMIŞSINIZDIR. NE ZAMAN BÖLÜM ATARIM BUNDAN SONRA BİLMİYORUM. SADECE ÇOK YOĞUN BİR PROGRAMDA ÇALIŞTIĞIMI BİLMENİZİ İSTİYORUM VE ANLAYIŞ BEKLİYORUM. SİZİ ÇOOOK SEVİYORUM <333333*
-Dolunay-
"Başka bir adla başka bir zamanda. Rastlasaydım demiştim ya sana.."
Arkada Teoman, kafamda Ege.. yaptığım işe odaklanamam için her şey tamamdı.
Ege ile yaşadığımız 'bodrum katı spor salonu öpüşme deneyimi part1' faciasından tamı tamına bir hafta geçmişti. Koca 7 gün, 168 saat..
Ege'nin yanından ayrıldıktan sonra Tunç'a ve Azra ablaya gözükmemeye çalışarak hızlıca evden çıkmıştım. Olanları tahmin ediyorlardır büyük ihtimalle ama söze dökmek kimsenin isteyeceği bir şey değildi.
Ve şimdi Ege'nin evde olmadığına dair söz aldıktan sonra Azra ablaya kahve içmeye gidiyordum. Aslında Tunç biraz daha evde, spor salonundan çıkmazsam annemi arayıp beni şikayet edeceğini söylemişti. Bu tehdit popomu kaldırmam için yetmiş hatta artmıştı bile.
Havaların artık serinlemesinden dolayı üstüme bol yüksek bel salaş bir pantolon ve yarım tişört giymiştim.
Arabaya atlayıp Azra ablalara geldiğimde kontağı kapatıp durdum. Derin bir nefes aldım. İçimde bir his vardı. Değişik bir his. 6. Hissim diğer insanlara göre çok kuvvetli değildi. Ama kalbimin sesine güveniyordum. Kalbim de kaldır kıçını ve gir artık şu eve diyordu. Fazla evhamlısın diyordu.
Kapıyı açıp kendimi dışarı attım. Ağır adımlarla eve doğru ilerlerken ayaklarım gerçekten beni kaçırıp götürmemek için kendini zorluyordu.
Kapıya gidip zile bastım. İlk başlarda ses çıkmasa da içerden kapıya yaklaşan adım seslerini duydum.
Kapı açıldığında telefonuma gelen bildirimlere bakıyordum. Telefonu kapatıp gülümseyerek kafamı kaldırdım. Karşımda gördüğüm yüzle 6. hissimin ilk defa beni şaşırtmadığını gördüm.
Ege karşımda dururken fazla vakit kaybetmeden yönümü değiştirip arabaya yöneldim. Ayağımdaki topuklularla koşmamak için kendimi tutuyordum ki zaten evden fazla uzaklaşmadan kanca gibi elleri bileğimi buldu. Ve daha ne olduğunu anlayamadan kendimi Ege'nin poposuyla bakışırken buldum?
O kadar hızlı bir şekilde beni omzuna 'atmıştı' ki ben bile nasıl oraya geldiğimi anlamamıştım.
Eve girip kapıyı sertçe kapattı. Evet ben hala omzunda sessizce duruyordum. Neden bağırıp kendimi yoracaktım ki, zaten bırakmayacaktı. Ve ona karşı aldığım sessizlik orucu tam şu an başlamıştı. Karşımda amuda kalksa, dünyanın en komik şeyini yapsa ne ona tepki verecektim ne de tek kelime edecektim. Çünkü bu onu delirtecekti. Ve bunu zevkle izleyecektim. Ne kadar delirdiysem o kadar delirecekti.
Beni yavaşça yere indirdi. Hiçbir tepki vermeden ayağımı yere bastım. Çantamın içinden telefonumu bulup Azra ablayla olan konuşmaya girdim. Olanlardan bilgisi olup olmadığını soran bir mesaj attıktan sonra yüzüne bakmadan mutfağa yöneldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzmir Kızı
Teen FictionSanki zamanı ayarlamışız gibi Poyraz'ın beni öpmeye başlamasıyla gökyüzüne havai fişeklerin atılması bir olmuştu. Poyraz'ın dudakları beni işgal ederken aklımdaki düşünceyle birlikte gülümsedim. Çok klişeydi bu. Kız sevdiği çocukla ayrılma evresine...