*BÖLÜMÜMÜZ 27.07.16 TARİHİNDE YENİDEN YAZILMIŞ VE DÜZENLENMİŞTİR.*
*Multimedia: Doruk♥*
-Dolunay-
Karşımdaki kendini beğenmiş geri zekalıyı şöyle baştan aşağı süzdüm alaylı bir ifadeyle. İnsanlar bazen gerçekten salak olabiliyordu. Onu tanımıyordum. Onun da beni tanımadığı belliydi. Hoş eğer beni eskiden gördüyse tanımaması normaldi. Çok değişmiştim.
Kafamı arka tarafa çevirip Doruk'a baktım. Çocuklukta yani ortaokulda tanışmıştık. Tabi sonra yollarımız ayrılsa da iletişimi hiç kesmemiştik. Gece'yle hiç tanışamamışlardı ama. Gece'yle doğduğumdan beri birlikte olsak da ailelerimiz okulu yıkmayalım diye bizi hiç aynı okula göndermemişlerdi. Onun için zaten hiç tanışma fırsatları olmamıştı.
Doruk bana gülümseyerek el salladığında ben de gülerek el salladım.
"Çirkin? Çeşme yok mu bu yıl?" Her yıl Çeşme'de olduğumuzdan doğal olarak merak etmişti çocuk. "Bakalım. Yaz daha yeni başlıyor ama biraz burday-"
"Susacak mısınız artık?!" Karşımdaki çocuk bağırarak sözümü kestiğinde kulağımı kapatma ihtiyacı hissettim. Bu çocuğun sesi kaç oktavdı Allah aşkına? İşin fazla uzadığına kanaat getirip arka tarafta duran valizime yürümek için arkamı döndü- dönemedim. Kolumu tuttu şerefsiz. Ama abi çok klasik bu!
"Herhalde zor kızı oynuyorsun. Ama. Ben. Yemem." Yüzümü ona çevirdim, bakışlarım koluma inince beyinsiz kolumu sıkarak konuşmasına devam etti.. "Çok oldu böyle ilk ağır başlı olup sonra kucağıma düşen. Yemezler kızım. Karşında Poyraz Bulut var. Sen de sonra düşeceksin kucağıma. Bu yaptıklarını tükürdüğünü yalar gibi yalıcaksın. Eğer fazla rezil olmak istemezsen tabi direk odama geçelim burdan! Ha?!" Arkamda hareketlilik olunca Sarp'ın kendini zor tuttuğunu anladım.
Bir şey demeden sadece ve sadece yüzüne tükürdüm. Bilmiyorum belki balgam da atmış olabilirim.
Yüzüne tükürünce zorunlu olarak kolumu bırakıp eliyle yüzünü sildi. Tatlı bir şekilde elimi uzattım. Sinirden kıpkırmızı olan suratı elime baktı anlamsızca.
"Ha bu arada tanışmadık biz. Dolunay ben. Araz olan." Gülümseyerek bitirdiğim cümlenin ardından valizimin yanına gidip kendi evimize, yan tarafa gitmeye başladım. Gece ve Sarp da bana uyum sağladığında arkamızda şaşkınca bakan bir çift göz ve gülerek olayları izleyen tatlı bir çift göz bıraktık.
Balkon tarafından içeri girdikten sonra kapıyı kapatmak için çocukların da içeri girmesini bekledim. Kapıyı kapatacağım sırada aklıma terbiyeme çok aykırı, annem görse terlikle kovalayacak kadar terbiyesiz bir şey geldi.
Doruklar yan bahçede hala bize bakarken bir adım önce çıkıp tamamen görüş açılarına girdim. Çocuğa – Poyraz'dı sanırım- bakışlarımı çevirdim.
"Ne demişler. 'İzmir kızı tükürdüğünde yüzüne, göt gibi kalırsın böyle.' Keep bay beybi!!" Ardından elimi yalayıp nah çektiğimde çocuk artık kızarma evresini bırakıp morarmaya geçmişti. Doruk kahkaha attığında ona bakıp göz kırptım. Ardından kapıyı çekip içeri girdiğim sırada bahçeden kırılma sesleri geldi.
Sessizce güldüm. "Bu tatil şimdi eğlenceli olmaya başlıyor işte."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzmir Kızı
Teen FictionSanki zamanı ayarlamışız gibi Poyraz'ın beni öpmeye başlamasıyla gökyüzüne havai fişeklerin atılması bir olmuştu. Poyraz'ın dudakları beni işgal ederken aklımdaki düşünceyle birlikte gülümsedim. Çok klişeydi bu. Kız sevdiği çocukla ayrılma evresine...