*Aşklar biraz geç kaldı ama ben telafi ettiğime inanıyorum. Cici cici okumalar 'DolRaz' sevenlerr.*
-Dolunay-
*Üç gün sonra*
*After three days*
*Aftır tri deys*
3 gün önce Poyraz' a yaptığım konuşma işe yaramış olacak ki 3 günden beri ne karşılaştık ne de başka bişey oldu. Veee ben de 'artık' Bodrum'un tadını çıkarmaya karar verdiğim için denize gitmeye karar verdim.
En sevdiğim bikinimi giyip üstüne kısa kot şortum, yarım tişörtüm ve olmazsa olmazım yani 'RayBan' gözlüklerimi aldım :D
Ev zaten denize 25-30 metre uzaklıkta olduğundan arabayı almamaya karar verdim. Saat daha sabahın körü olduğu için daha uyanmayan malaklara (Sarp ve Gece malağı) kısaca not bırakıp çıktım.
Bodrum'un en sevdiğim şeyi de sabahları deniz çok temiz ve sahil çok sessiz oluyor. Onun için sabahları gelmeyi daha çok seviyorum denize. Yolun zevkini çıkarmak adına yavaş yavaş yürüdüğüm için 10 dakikada ancak sahile gelebilmiştim.
Kulağımda kulaklık, gözümde gözlük, omzumda plaj çantası, saçlarım dağınık bir topuz... Anlayacağınız baya 'kuul' -Simay' cığıma gönderme olsun- bir şekilde sahile gelmiş bulunuyorum. Kuma adım attığımda yere bakan kafamı kaldırmamla elektrik çarpmışa döndüm. Nerde benim sessiz, sakin, huzurlu kumsalım ?! WHY GOD ?! WTF ?!
Karşımda Poyraz, Doruk, ismini bilmediğim 3 tane yahaşıklı ve daş arkadaşlarııı veeee büyük bomba... benden 'Bayan Bacak' lakabını almayı başaran 5 tane kevaşe...
Beni görmediklerinden -ben de görünmek istemediğimden- kumsalın en ucuna doğru gitmeye başladım. Tam en köşedeki şezlonga gelmemleee arkamdan "Dolunaaaay" diye seslenilmesi bir oldu.
Eşyalarımı şezlonga koyduktan sonra arkamı döndüm. Ve bana doğru koşan bir Doruk'la karşılaştım. Yanıma ulaşır ulaşmaz kolunu belime dolayıp etrafında döndürdü. Onun böyle yapmasından dolayı ben de nedensiz yere gülmeye başladım.
En sonunda yorulup beni indirdiğinde ikimizde anırarak gülüyorduk. -Biliyorum çok kibarım jajja- Biz gülmeyi bıraktığımızda arkadaşlarının da buraya geldiğini gördüm. -Aralarında Poyraz yok...- Onlarda anıra anıra geliyordu!! -Sessiz ve sakin olan deniz zevkimin içine büyük tuvaletinizi yaptığınız için sağolun millet !! Bu arada büyük 2, küçük 1 lira ..(Dışarda tuvalete girmeyenler ANLAYAMAZSINIZZ!!) Ne diyorum ya ben jajajaj-
Yanımıza geldiklerinde Doruk 3 tane daşşş arkadaşını tanıştırdı. Mavi gözlü ama kumral olan, kaslarını atlamıyım -Bunca yıldır çocuk kesiyorum öyle şekilli bir vücut görmedim laan.. ama Poyraz'ınkiler dha iyi bkre tmm mı .s.s - Ne Poyraz'ı be !? Neyse o arkadaşımızın isminin Mert olduğunu öğrendim. Tip olarak Mert'e benzeyen ama daha sempatik ve sıcakkanlı olanında ismi Mete'ymiş. Geriye bir tane daşş arkadaşımız kaldı. Çocuk benim dışımda her yere bakıyordu. Ama kabul ediyorum çocuğun yandan profili, burnu , dudaklarının şekli falan kusuruz.. -Poyraz aşkımı geçemez- Marry kessssss !!
"Dolunay bu da 'Berk'..." Berk miğğğğ ?! Ohaaaa benim Berk ismine karşı aşırı zaafım vaar. Doruk da bunu bildiğinden sırtımı sıvazlamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzmir Kızı
Teen FictionSanki zamanı ayarlamışız gibi Poyraz'ın beni öpmeye başlamasıyla gökyüzüne havai fişeklerin atılması bir olmuştu. Poyraz'ın dudakları beni işgal ederken aklımdaki düşünceyle birlikte gülümsedim. Çok klişeydi bu. Kız sevdiği çocukla ayrılma evresine...