BÖLÜM 56: Anka? Kızıl Şeytan?

1.1K 43 27
                                    

Valla 1740 kelimelik bölümle geldim gece gece! Formumdayım 2 gündür 👅👅

Bölüm ithafı da tatlış okuyucum @loviteyt ❤❤

İTHAF YAPILMASINI İSTİYORSANIZ BEBEKLERİM YORUMA BIRAKIN ADLARINIZI HER BÖLÜM BİR OKUYUCUMU YAPARIM 😘♥❤♥🎈🎈


*

Yavaşça hareket etmeye başladı o tapılası dudaklar. Kafamda sinyaller bana uyarı yollarken onları dinlemedim bu sefer. Bacaklarımı Tuna'nın beline dolayıp ellerimi de boynuna sabitledim.

Bu açıkça "izin veriyorum gel sömür beni eski kocacım" demekti.

Tuna da bunu anlamış olacak ki dudaklarımın üstünde gülümseyip dilini ağzımın içine soktu.

Sonrası için;

Siz deyin "Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Habiballah!"

Ben deyim ""Allâh-ü Ekber, Allâh-ü Ekber.."

*


-Yiğit (Canım İkiz)-

Ege tamı tamına 6 gündür bizle konuşmuyordu. Vay efendim biz neden onu savunmamışız, vay efendim Dolunay bunu nasıl kovarmış. Vay efendim o kim oluyormuş...

Daha o kadar şey söylemişti ki artık beynim anlamamakta ısrar ediyordu.

Yeterdi artık bu öfke, bu inat.

Ne olursa olsun ikizimdi o benim. Ötesi var mıydı? Farklıydık, dış görünüşümüz ne kadar benziyorsa karakterlerimiz de bir o kadar farklıydı.

Ama, ama sonuçta ikizimdi benim abi o! Yarımdı. Beni tamamlayandı. Ve 6 gündür konuşmuyor olmak dengemi sarsmıştı.

Ben, Ege'nin göre hep daha Pollyanna olan tarafıydım. O ise Kötü Kedi Şerafettin. Hep daha ılımlı olmuştum ben Ege'ye göre. Ama bu 6 günlük konuşmama grevi beni Ege gibi yapmıştı.

Asi.

Çekilmez.

Huysuz.

Eve bile gece yarılarında gelen ikizimle irtibatım sıfırdı. Bu da beni yollara vurmuştu.

Üstüme giydiğim eşofman takımım ve yanıma aldığım kulaklıklarımla spora gitmek için hazırdım.

Evden çıkmadan içeriye "Spora kaçtım ben!!" diye seslendim. İçerden ses gelmeyince evde tek olduğumu hatırladım. Herkes başka bir yerde sürtüyordu resmen. Ama ablam hariç. O para kazanıyordu. Canım ablam.

Kapıyı çekip çıktım ve acıktığımı hissettim. Ben spor yapmayı sevmezdim ki. Yani daha doğrusu bir şey yemeden spor yapmayı sevmezdim.

Yakınlarda Türk restoranı olup olmadığını düşündüm. Bir tane vardı. Oraya gidip tam ekmek acılı köfte yanına da ayranla yürüyüşümü taçlandırmaya karar verdim.

Şimdi ki rota Köfteci!!

**

"Eyvallah, usta!" parayı verip restorandan çıktım. Gurbetçi abim bu gavur memlekete Türk köftelerinin güzelliğini öğretiyordu. Canım gurbetçi abim!

Elimde köfteli ekmeğim pardon köfteli tam ekmeğim ve ayranımla yavaş tempolu bir şekilde ara sokaklarda koşuyordum. İnsanların garip bakışları gözlerimi devirmeme yol açtı.

İzmir KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin