BÖLÜM 54: Geri Dönüş.

1K 56 59
                                    

           

Valla bugün çok yazasım vardı yazmışken atıyım dedim petibörlerim... iyi okumalarrrr!!





*

"Tek değil merak etme canım. Yanında biri var. Sevgilisi herhalde bilmiyorum." Burak'ı sevgilim sanması güldürdü.

Kız ne dediyse o da güldü.

"Ben de canım. Ben de seni sevi-" arkasını döndü benimle göz göze geldi. İkimizde kıpırdamadık. Gözlerimin içine bakıp devam etti. "Ben de seni seviyorum canım ben de seni.."

*

-Dolunay-

Ege ile bakışırken o sessizce telefonunu kapadı. Ben de ona bakmadan dolaba yöneldim. Bir bardak alıp soğuk su doldurmaya başladım.

"İnsanları gizlice dinlemenin ayıp olduğunu bildiğini umuyorum?"

Buz gibi sesi ben de şok etkisi yaratırken karşımda 1 hafta önceki çocuğu aradım. Kendi bilirdi. Umurumda olmazdı açıkçası. Bana olan davranışları sadece onun nasıl bir insan olduğunu belli ederdi benim için.

"Madem dinlenmesini istemiyordun herkes için ortak bir alanda konuşmamalıydın. Ve emin ol seni dinlemedim. Konuşmanız sonunda denk geldim. İçeri girersem sayg- sana niye açıklama yapıyorsam? İstediğini düşün Ege bu pek umurumda olmaz açıkçası." Soğuk ve umursamaz sesim beni bile şaşırtırken onun gözlerinde de bir süre şaşkınlık gördüm ama bu süre çok kısa bir andı.

"Niye umurunda olmazmış?"

"Değer verdiğim bir insan değilsin Ege. Umurumda olmaması normal değil mi?" Bu sefer gerçekten şaşırmıştı. Saklama gereği duymadan. Açıkçası ben bile şaşırmıştım bu söylediğime. Çünkü değer verdiğim biriydi. Ve kırılmıştım. Ama koruma mekanizmalarım işi devraldığından onun da canını yakmak istemiştim sanırım. Hiçbir fikrim yoktu bu neden yaptığıma dair.

Kafasını belli belirsiz salladı. Ona bakmadan içeri geçtim.

İnsanlar hakkında yanılabiliyordunuz. Tanıdığınız birisi de olsa. Onun hakkında farklı şeyler de söyleşesiniz arkanızdan konuşup, size karşı gerçek düşüncelerini gösterip değerini sizin gözünüzde bir anda ayaklar altına alabiliyordu. Ve Ege'nin de bana yaptığı tam olarak buydu.

***

"Hala mı limon Burak?"

"Napıyım bi senden bi de limondan kurtulamadım şu hayatımda." Çapkınca bana güldüğünde eniştem, Tunç, halam ve ben gülmüştük. Biz böyleydik çünkü. Ben küçükken ona saplantılı küçük sapık bir aşık olsam da bu büyüdüğümüzde değişmişti. Burak büyüdükçe güzelleşmemden dolayı baya içerlemişti. Şakasına da yapsa bunları adam yakışıklıydı dostum. Küçükken bile zevklerim iyiymiş.

Sabancı ailesi bize anlamazca bakarken açıklama gereği duydum.

"Burak benim çocukluk aşkım. Tek taraflı bir aşktı tabi benim ki, platonik sapık küçük bir Dolunay düşünün o benim işte." Onlar dediğime güldü. –Ege hariç. O kadar gitmesini beklemiştim ama halam sağ olsun bırakmamıştı. Canım halam..-

Bayram yemeği tüm hızıyla devam ederken herkes kendi aleminde takılıyordu. Ben Burak ile uğraşıyordum. O benle. Halam ve eniştem birbirine kötü bakışlar atıyor, diğerleri ise kendi alemindeydi.

"Abla Burcu yakınlardaymış buraya gelcek sonra çıkıcam ben." Azra abla memnuniyetsiz bir şekilde kafasını salladı. Tabi bunu nerden gördüm? direk dinlediğim belli olmasın diye yandan yandan bakışlar atıyordum.

İzmir KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin