BÖLÜM 57: Ruh Emici!

1.2K 62 37
                                    

Multi: DODOOOOOO ❤️❤️

*

Güldüm. Şirin gelmişti bir anda bu Kızıl şeytan. Ve içimden gelen şeyi tutmadan bağırdım arkasından.

"3 blok arkanızda oturuyoruz. Beyaz iki katlı, 17 numaralı ev!"

Olduğu yerde durdu. Aynı zamanda söylenmeyi de bırakmıştı.

Arkasını dönüp şaşkın yüz ifadesiyle bana baktı. "Ha?" Ağzından çıkan kelime beni güldürdü. Kaba kızıl şeytan..

Arkamı dönmeden geri geri adımlamaya başladım.

"Duydun işte! İki gün sonra saat 2 de alırım seni Kızıl şeytan! Barıştır bakalım beni şu canavarlarla!" Arkamı dönüp güldüm.

Beni güldüren şey de Kızıl şeytanın bana çaktırmadan canavar Beko'ya çak yapıp, "Yess!" diye yüksek sesle fısıldamasıydı.

*


-Ege-

Bir elin yüzümü okşamalarıyla uykumdan sıyrılmaya başlıyordum. Uyku beni çağırırken yüzümdeki eller buna engel oluyordu. Uyku mahmurluğuyla kaşlarımı çattım.

Ne de güzel rüya görüyordum oysa ki! Yüzümde ki ellerin durmamasıyla ağzımdan istem dışı bir kelime çıktı. "Yapma artık Dolunay!"

Ağzımdan çıkanlarla gözüm fal taşı gibi açılmış, uyku muyku kalmamıştı.

Ne Dolunay'ı amına koyayım ya!

Gözlerim yanımda yatan Burcu kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık konumundaydım şu an. Ne güzel!

Dün geceden kalan birkaç görüntü aklıma hücum edince gözlerimi hızla üstüme ve Burcu'nun üstüne çevirdim.

Burcu'nun anadan doğma çıplakmış gibi duran omuzları üstümüze örttüğümüz pikenin üstünden sırıtıyordu resmen..

Hoş ben de ondan farksız değildim. Dün geceki içki kotamı fazlasıyla aşmış sonuçlarını da sabahın bu erken saatlerinde almıştım. Gerçekten de çok güzeldi!

Burcu'nun gözlerinden buram buram akan devam etme isteği, şehvet, tutku bana kadar yansımış kaşlarımı daha çok çatmama sebep olmuştu.

Sanırım şu anki durumumuzdan, yaptığımız hatadan rahatsız olan sadece bendim. Sahi böyle bir şeyi nasıl yapmıştım ben abi, nasıl bir şuursuzlukla?

Telefonum çalmaya başlayınca, arayanı içimden sarıldım öptüm. Resmen hızır gibi imdadıma yetişmişti.

Bakmadan açtım telefonu hızlıca.

"Alo?" Karşıdan gelen oflama sesiyle ablam olduğunu anladım.

Hani şu hain ablam

Hani beni satan ablam.

Hani Azra Sabancı olan ablam.

Ona kızgın olsam da şu anki durumdan kurtulmak için ona ihtiyacım vardı. Acaba beni Burcu'dan da kurtarabilir miydi? Sormak lazım tabi.

"Efendim ablacım?" Ablamın şaşırdığını anlayabiliyordum. İlk ağzından "Ha?" diye bir ses çıksa da hemen toparlandı. Ama sesindeki şaşkınlığını gizlemiyordu.

"Ablacım! Napıyorsun? Nerdesin hem sen? O sarı çiyanla mısın sen hala? Ah be Ege'cim etrafına baksan da bazı şeyleri kabullensen keşke ablam!"

İzmir KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin