BÖLÜM 27: Ben de Seni Penguen...

8.9K 392 19
                                    

*Arkadaşlar biliyorum çok geç geldi ama lise için nakillerle uğraşıyorum. Gelen misafirleri söylememe gerek yok sanırım. Ama çok güzel bir bölümle geldim. İyi okumalar.❤💓❤*

*Multimedia vol2: Britney Spears- Criminal❤🎈❤*


*

"B-bir kral, prensesini hiç yalnız bırakır mı ki ben seni bırakayım prensesim?!"

*


-Dolunay-

"Dolunay Hanım, Dolunay Hanım!!" kafamın dibinde avazı çıktığı kadar bağıran hemşireyi fark etmemle birlikte hızlıca kalkmaya çalışmam bir oldu. Evet çalıştım, çünkü tutulan boynum buna pek müsaade vermedi.

Boynumu ovuşturarak kalktığımda hasta yatağında yatan babamı gördüğümde yüzümü buruşturdum.

"Babam nasıl, kontrolleri yapıldı mı? Anneme uyandığını söylediniz mi?!" hızlıca sorularımı sıraladığımda hemşire kaşlarını çatıp bana baktı.

"Babanız maalesef daha uyanmadı Dolunay Hanım?"

"Yo, uyandı. Benimle konuştu!" Dedim içimden hemşirenin ne saçmaladığını anlamaya çalışırken.

"Hayır Dolunay Hanım. Babanız uyandığı zaman ilk size söylenecektir zaten."

"P-peki, teşekkürler." Tüm gördüklerimin rüya olduğunu anladığımda hızlı adımlarla odadan çıkıp odanın karşısındaki sandalyelerde uyuyan Poyraz'a bakıp içerde ne kadar kaldığımı merak ettim. Gözüm duvardaki saate iliştiğinde fal taşı gibi açıldı. İçeride tamı tamına 4 saatten beri oturuyordum –uyuyordum-.

Poyraz'ın yanındaki sandalyeye oturduğumda, Poyraz hemen gözlerini açıp bana baktı. Tam kızacakken omzundan tutup başını dizlerime yatırdım. O kucağımda yatıyor, ben de oturur vaziyette o yumuşacık –hala nasıl o kadar yumuşak olduğunu çözemediğim..- saçlarıyla oynuyordum. Bunu yapmam hoşuna gitmiş olacak ki gözlerini tekrar kapattı.

Yaklaşık bir on dakika saçlarıyla oynadıktan sonra eğilip dudaklarına bir öpücük bıraktım. Geri çekildiğimde Poyraz'da uyku sersemi olduğunu belli eden bir sırıtış vardı. Kafamı duvara yasladığımda hala o gördüğüm rüyanın etkisindeydim. O rüya... o kadar gerçekçiydi ki.

Babamın hala uyanamamış, belki de uyanamayacak olması... beni çok yıpratıyordu ve hala daha yıpratmaya devam ediyordu. Gerçekten, rüyamda gördüğüm gibi "Hiçbir prenses, kral olmadan asla bir prenses değildir."

Kafamda daha düşünecek onca şeyim olmasına rağmen göz kapaklarım bana her zamanki gibi ihanet ettiği için huzursuz bir uykuya kendimi bıraktım.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

*1 Hafta Sonra*

-Poyraz-

Aytaç amca hastaneye yatalı nerdeyse 2 hafta olmasına rağmen hala bir gelişme yoktu. Ve her geçen günde Dolunay gözlerimin önünde yavaş yavaş eriyordu. Fakat elimden hiçbir şey gelmiyordu.

Bizim çocuklar, Geceler, herkes neşelendirmek için bir şeyler yapsa da Dolunay hiçbirine olumlu bir tepki vermiyordu. Pardon, tepki vermiyordu. Nefes alıyordu evet ama sadece o.

Dolunay uyurken biraz daha seyredip uyandırmamaya çalışarak odadan çıktım. Uyumak için uyku ilacı alıyordu ve ben ne buna ne kadar karşı çıksam da başka türlü de uyuması mümkün olmuyordu.

İzmir KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin