BÖLÜM 51: Kahpe Kader..

1.1K 56 4
                                    

Arkadaşlar açıklamayı sonra uzun uzun yapıcam sizden istediğim @wattyazarlar çok güzel yeni bi hikayesi var. Profiline girdiğinizde zaten görürsünüz. Destekleyelimm❤️❤️


-Aynı Zamanlarda Türkiye-

Ne kadar olmuştu genç kız gideli. 2 ay, 3 ay, 4 ay mı ne kadar?.. Her zamanki gibi yataktan sürünerek kalktıktan sonra ayndaki yüzüne baktı Poyraz. O eogist, iyi düşünmeye çalışan, kendini seven, pozitif çocuk gitmiş yerine bunların tam tersi kendi yüzüne baktıkça tiksinen bir çocuk gelmişti bu geçen aylar boyunca.

Yaptığı şeyler yatmak, odasından çıkmamak, arkadaşlarının zorula dışarı çıkmaları ve kendi dışarı çıktığında da barlardan ayrılmamalarını saymazsak gayet güzel gidiyordu genç adamın hayatı...

Doruk ve Gece gitmişlerdi yanına Dolunay'ın. Merak ediyorlardı. Dayanamamış İngiltere'ye kadar gitmişlerdi. Hoş herkes merak ediyordu. Napıyordu orda? Ne içiyordu? Kimler vardı etrafında? Amcası, halası ordaydı ama tek kalıyordu sonuçta. Etrafında erkek var mıydı çok?

Kapadokyadaki yaptığı plan geldi aklına. Çocuklar Dolunay'ın yanından geldiğinde öğrenmişti bu mesajlar sadece kendisine değil Dolunay'a da gidiyordu. Yani en başında bunu sevdiği kızla paylaşsaydı hiç bir şey böyle olmayacaktı. Ama her şey için çok geçti. Dolunay gitmiş, onlar da bitmişti.

Çocuklar mutlu olmaya çalıştığını söylemişlerdi. Benim aksime en azından çalışıyordu. Ve kendi adını bile duymaya tahammül edemiyordu. Haklı değil miydi? Ona kızmaya hakkı var mıydı?

Şu an tek yaptığı ve yapacağı bu gizli numaralı sapığın Dolunay'a zarar vermesini önlemek ve bi an önce adalete teslim etmekti. Aylar önce yapması gereken şeyi şimdi yapacaktı genç adam. Ve bu iş sonsuza kadar kapanıp sevdiği kızın ondan uzakta bile olsa mutlu olmasını sağlayacaktı. Kararı kesindi.

-İngiltere-

•Dolunay•

Dün o kadar içmemin sonucu olarak sabah başımın ağrımasıyla uyanmak zorunda kaldım. Saçlarımda bir ağırlık vardı. Zorla gözlerimi açtığımda yan tarafımda birinin yattığını gördüm. Yerde yatıyordu elleri de saçlarımdaydı. Yavaşta doğrulup uzaklaşmaya çalışırken karşımdaki adamdan hafif mırıltılar gelmeye başladı. Uyanıyor muydu? Kimdi? Yüzünü görmediğim için yorum yapamıyordum ve merak ediyordum. Tanıdıklık hissi vardı içimde değişik bir şekilde.

En sonunda o da uyanmış olacak ki uykulu bir şekilde yavaşça kafasını kaldırdı. Ağzım beş karış aşağı inip gözlerim de yerinden çıkarcasına açılınca hala rüya gördüğümü düşündüm. Böyle bir şey olamazdı. Ne işi vardı bu evde?

"G-günaydın? Ege?" O bu tepkimi beklercesine anlayışlı bir şekilde gülerek "Günaydın." Dedi. "Bize misafirliğe geleceğini ablam söylememişti. Daha doğrusu tanıştığınızı bilmiyordum. Dünya küçük.."

Takıldığım tek yer olmuştu. "Ablan?"

"Azra işte ablam benim." Her şey iyice karmaşıklaşıyordu. "Yok artık?!"

Merdivenlerden gelen ayak sesiyle bakışlarımız oraya döndü. "Uyandınız mı çocuklar. Tanıştınız mı?"

"Ablacım asıl siz ne zaman tanıştınız?.."

Azra abla hala hiçbir şey yokmuş gibi merdivenlerden rahatça inip mutfağa yol aldı. Tabi o sırada bize cevap vermekten kaçınmadı.

"Dolunay'la mı ne zaman tanıştık? Hmm.. Oldu sanırım baya. Türkiye'de tanışmıştık çünkü. Siz nerden?" Elini beline koyup bize bakarken utanmadım desem yalan olur. Kadının kardeşiyle utanmasam resmen sarmaş dolaş yatacakmışım yahu!?

İzmir KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin