Boyut kapısından geçmek için herhangi bir teçhizata ihtiyacınız olmasa daha önce kimse bir boyut kapısından geçmedi.
Aslında geçti ama geçtikten sonra bağlantıları koptu ve tahminen canavarlar tarafından öldürüldüler.
Çünkü kapıdan geçtikten sonra bile aracın uzaklaştığını kapının ardından görebilirdiniz ama ne yazık ki dönen olmadı.
Yıkılmış olan dünyayı geri bıraktık ve ilk kapıya doğru ilerledik.
Büyük bir deliğe benziyor ve ardından bambaşka bir dünya var.
Araç içeri girdiğinde burası çok soğuktu.
Yerler buz tutmuş gibiydi. Gökyüzünde iki tane ay vardı ve ve sadece uçsuz bucaksız dümdüz bir alandı.
Kitaplarda gördüğüm kar denen soğuk yapıdan yoktu. Sadece soğuktu.
Nükleer tesisler patladığından beri atmosfer de ani değişiklikler oldu ve bir daha kar yağmadı. Aksine çok sıcak havalar oldu. (Normalde çok soğuk havalar olur ama sonuçta fantastik bir dünya değil mi?)
Ama duyduğuma göre dünyanın belli yerlerinde hala kar yağıyormuş. Belki de sadece efsanedir ama bir gün görmek istiyorum.
Herkes kapıdan geçtiğimiz anda tetiktetydi. Araç yavaş yavaş ilerdi.
Rowen sessizce konuştu sanki bizi hazırda bekleyen bir sürü canavar varmış gibi.
-Herkes dikkatli olsun buradan sonra ne olacağını bilmiyoruz.
Araç düz ve kaygan zeminde gitmeye devam etti. Ta ki bir çıtırtı duyana kadar.
-O ses de neydi?
Sienna endişeyle sordu.
Ve çıtırtı sesi giderek büyümeye başladı.
Neyse Seymour tehlikeyi sezmiş ve çoktan geri doğru gitmeye başlamıştı.
Aynı anda kaygan zeminde koskocaman bir canlı fırladı.
Hah sanırım yerin altından fırlamak oldukça popüler.
Rowen hemen aracın yukarısını açtı ve ateş püskürttü.
-Aptal!
Onu aşağı çektim.
-Kitaplarda yazana göre bu yapı sıcaklarda erir yani...!
-Yani ne?
Bir anda bulunduğumuz yer çökmeye başladı.
-Yani aşağı çökeriz!
Seymour kaygan zeminde zorla da olsa arabayı sürmeye çalışsa da peşimizden buz kırılmaya devam etti.
Aynı anda büyük canlı saldırmaya devam ediyordu ve olmadık yerlerden fırlıyordu.
Dışarısı öylesine soğuktu ki açık olan yerden esen rüzgar iliklerime kadar donduruyordu beni... Dur bu... Evet!
-Sen! Sen suyu kontrol edebiliyorsun değil mi!?
-Huh, evet?
-Yapabildiğin kadar büyük bir su kütlesi yarat ve canavara doğru at. Bir ok şeklinde!
-Ama onda işe yaramayacaktır... Yeterince güçlü değilim ve onun derisi çok kalın yanmadı bile!
-Sadece dediğimi yap!
Yukarı çıktı ve dediğini yaptı.
Şu okları soğuk havada aniden buza dönüştü ve sert bir yapı olarak ilerledi.
Evet aynı okuduğum gibi! İşe yarıyor.
Kalın buzlar hızla yaratığa saplandı ama bu bizi kurtarmaya yetmezdi. Araba kayıyordu ve yer sürekli çökmeye devam etti.
Bir şekilde burada çıkmamız gerek!
Umutsuzca kaçacak köşe ararken karşımıza parlak bir şey çıktı.
Sienna bağırdı.
-O bir boyut kapısı!
Seymour hemen yönünü oraya çevirdi ama Rowen memnun değildi.
-Olmaz! Koruyucu olabilir ve nasıl geri döneceğiz...
Ona bağırdım.
-Ölmek mi istiyorsun!? Eğer yeterince hızlı olursak bir saldırıya uğramadan geçebiliriz!
-Ne yapmamız gerek!?
-Rowen çok tehlikeli ama şimdi diyeceklerimi yapman gerek! Arka camdan dışarı çık ve alevleri kullan.
-Ama bu yapı eriyecek demiştin...
-Eğer erime hızından daha hızlı hareket edersek geri dönmeyeceğimizden sorun olmayacak.
-Ama...
-Bu son şansımız!
Yukarıdaki çocuk hala su gücünü kullanıyordu.
Arabayı kullanmasına yardım etmem lazım.
Ben de diğer camdan çıktım ve herkes panik halindeyken gizlice rüzgarı kullandım.
Sadece arabanın dengede kalması için kayma yönünün tersine doğru birazcık ve!
Sienna bağırdı.
-Oluyor neredeyse oradayız!
Diğer çocuklar da yukarı çıktı ve kapıyı gözledi.
Birisi bağırdı.
-Olamaz orada bir şey duruyor!
Ne?
Biz son hız ilerlerken şimdiye kadar gördüğümüz canavarlardan çok daha küçük yapılı bir figür göründü.
Ayakta duruyordu... Ve insani andırıyor ama kesinlikle insan değil!
O da ne!? Böyle bir tür hatırlamıyorum!
Biz ne yapacağımız hakkında düşünürken figür bir anda kapının önünden kayboldu.
Ne olduğunu anlamadık ama zamanımız da yoktu ve kapıdan içeri doğrudan girdik.
Burası sıcaktı.
Çok soğuk olan o yerden sonra bu sıcak alan vücutlarımız da şok etkisi yaratmıştı.
Ahh lanet olsun.
Diğerleri gibi benim de vücudum da bir anda kasılmalar oldu ve koltuğa düştüm.
Tek bildiğim şey hepimiz bayılırsak öleceğimiz ama Rowen hala ayaktaydı.
Gözlerim kapanırken ateş gücü olduğu için dua ettim.
Sanırım henüz ölmedik.
Haha...
______
Yazar:Villainesssss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boyutlar Arası
FantasyBildiğimiz dünya yıkılalı çok oldu. Dünyanın her tarafında bilinmeyen geçitler açıldı ve dünya bilinmeyen canavarlarla kuşatıldı. İnsanlar çok kısa sürede adapte olsa da bir çoğu öldü ve hala güçsüzler. Bir grup arkadaş yeni ev arayışında geçitlerde...