Güç...
Antrenmanlar dedikleri gibi robot diyebileceğim canlılarla oldu. Cidden can yakıyorlar.
Bu seferkinde üç ayrı kişi vardı. Toprak, ateş ve su.
-Hazırım!
Onlar emir verince üçü de bana doğru gelmeye başladı.
Bu zor olacak.
İlk saldırılarını yaptıklarında kaçınmak için zıpladım ve havada dökerken rüzgar beni korudu.
Etrafıma dağılmış üç kişiden birini seçtim ve durduğum anda toprakla suyu havada birleştirerek yaptığım sivri uçlu şeyleri ona doğru fırlattım.
Ama bu sırada arkadan saldırı geliyordu ve aldığım bir darbe beni yere düşürdü.
Daha dikkatli ve hızlı olmam gerek.
Diğer saldırı için kendimi gizlemeye karar verdim ve her tarafı ateşe verdim.
Antrenman sahasında olduğumuz için istediğimi yapabilirim.
Bu sayede hem bir anlık süre kazandık hem de bir nevi saldırı oldu.
Onların dikkati dağılmışken daha demin gözüme kestirdiğim hedefin olduğu yöne alevleri delen rüzgarı gönderdim.
Ama bu sefer dikkatliydim ve arkadan gelen saldırıyı zamanında fark ederek havalandım.
Hmm bu aralar çok sıcak oldu. Aniden soğusaydı bir yan etkisi olurdu değil mi?
İki kişi ateşe yakalanmıştı ateşi kullanan kişi hariç. Böylece bu sefer aşağıya şu gönderdim ama ateşi kullanan havaya çıktı ve bir yumruk için elini kaldırdı.
Sudan bir kalkan yaptım. Vuruşları durmadan devam etti ve ne kadar daha dayanağımı bilmiyordum ki aşağıdakiler de ayaklanmıştı.
Bu yeterli, onları bu şekilde yenemem.
Hissetmem lazım. O gün hissettiğim gücü düşündüm. Ama bu sefer sadece benzerini yaratmak için değil, ona erişmek için!
Rüzgar ve ateş birleşti ve yanan bir kasırga dönüştü ama güç giderek artıyor ve onu kontrol etmemi zorlaştırıyordu.
Saldırmaya çalışan ateş adamı tek darbede indirdim ve diğerleri kasırgayla uğraşırken ellerimi iki yana açtım.
Böylece kasırga sivri dikenlere dönüştü ve dikenler etrafa saçıldı.
Kaçmaya çalışsalarda karşıdan başka bir saldırıya başlamak için hazırdım.
Tam son hamlemi yapıp hepsini yok edecekken bir ses duydum.
-Yeter!
Bir anda tüm her şey durdu.
Kaçmaya çalışan adamlar dondu ve kasırga yavaşlayıp söndü.
-Ne? Neler oluyor?
-İstediğin gibi dövüş derken onları yok et demiyorduk. Onlar yüksek kalite dövüş aletleri.
-...
Doktor gülerek geldi.
-Haha çok üzerine gitme. Geçtiğimiz haftaya kıyasla bu çok hızlı bir gelişme. Her geçen gün potansiyelin artıyor.
-Eh artık dörtlü dövüşlere ne dersin doktor?
-Buna gerek yok.
-?
-Daha fazla kişi olunca daha etkili yollar var bire bir dövüşten. Mesela bu gün kullandığın taktik. Bire bir dövüşte zaten iyisin. Bu yüzden toplu imha yöntemleri çalışman daha etkili olacak.
-Bu size pahalıya patlar.
-Bunun için bir sürü kişiye ihtiyacın yok.
-O zaman nasıl?
-Daha çok yaratıcılık. Güçlerini birleştir ve yeni şeyler ortaya çıkar. Yeterince güce sahipsin yani güzel bir yöntemle zaten işe yarayacaklardır.
-...Sadece adam feda etmek istemiyorum diyebilirdin.
-Böylesi daha havalı.
-A... anlıyorum...
-Her neyse. Unutma insanlık senin...
-Ellerimde. Biliyorum bunu bu gün kaçıncı kez söylüyorsun?
Doktor kendini bir tür kitaptaki havalı öğretmen gibi sanıyor.
En azından öğreniyorum.
Güçlerimi kullanmanın tamamen hissetmeye dayalı olduğunu öğrendim. Duygularım ne kadar fazlaysa o kadar güçlüyüm.
Ve o günkü güç patlamasının nedeninin bu olduğunu düşünüyorum.
Ama bir yandan da korkuyorum. Güç önüne her şeyi verebilir, her ne istersen gücün varsa elde edersin.
Aynı zamanda güç seni dünyadaki en güçsüz ve aşağılık kişi de yapabilir.
Yeterince güçlü diye bir şey olmadığı gibi bir savaştayken kendini asla üstün göremezsin bu senin ölümüne neden olur.
Bu nedenle korkuyorum. Güç bana bunları yapabilir. Çok hızlı bir gelişim süreci içerisine girdim ve bununla birlikte çok farklı olaylar yaşadım.
Zihnim ve düşüncelerim de aynı hızla değişiyor.
Oturdum ve mefeslendim.
O an aklımda bir görsel patladı. O gün gördüğümüz tablo.
Doğru orası hakkında soru sormam gerekiyor. Aynı zamanda tabloda yazan bir şey vardı.... Neydi... Aha 'Tesadüf değil. Kızıl nehir akacak en büyük tekrar parlayacak.'
Savaştan bahsediyor olabilir mi? Kızıl nehir tekrar akacak.
İlk savaştan bahsediyor olmalı. Eve en büyük tekrar parlayacak.
Bu sadece insanların tekrar ayaklanma isteğinden kaynaklanan bir kaç söz mü yoksa dediği gibi bu bir tesadüf değil mi?
Orada başka bir şeyler de olduğuna eminim. Oraya geri dönmem gerekiyor.
Aynı zamanda Wendy ve Tyler... Muhtemelen kendi hayatlarını yaşıyorlar.
Onları bulmayı isterdim ama buraya sürüklenmelerini istemiyorum. Umarım iyilerdir.
Oraya gidersem eğer onları da arayabilirim. Belki bir tür iz bırakmışlardır. Yarasa onlarla olmalı.
Ahh sadece şimdi çok yalnız hissettiriyor.
Sevimsizi yakalayıp işini bitirdikten sonra onlardan olanlar için özür dileyebilirim.
Tyler'a söz vermiştim büyüsünü kaldıracağıma dair ve yarasayı serbest bırakacaktım...
Lanet olsun bunları düşünmeyi bırakmam lazım.
Kahraman içeri girdi.
-Gözüne toz mu kaçtı?
-Hayır yanlışlıkla kendime vurdum.
-...
-...
__________
Yazar:Villainesssss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boyutlar Arası
FantasyBildiğimiz dünya yıkılalı çok oldu. Dünyanın her tarafında bilinmeyen geçitler açıldı ve dünya bilinmeyen canavarlarla kuşatıldı. İnsanlar çok kısa sürede adapte olsa da bir çoğu öldü ve hala güçsüzler. Bir grup arkadaş yeni ev arayışında geçitlerde...