Uyandığımda çok iyi hissediyordum. Parlak bir güneş, kanayan bir bacak yanımda yatan yabancı kadın ve otururken uyuya kalmış Tyler...
Ahaha normal bir gün.
-Psst!
Uyanması için dürttüm.
-He, ha!? Noluyor!?
-Sadece benim, sende bayağı nöbet tutuyorsun zor olmalı.
-Dedi ilk uyuyan kişi.
-Burada savaşan benim.
-Ah ve ben de düşüncesizce yarattığın o hortumlardan kaçmaya çalışan kişiyim. Memnun oldum.
...
-Sen azından bacağım hakkında bir şeyler yapabilirdin.
-Çalışmadım mı sanıyorsun? Kanamayı durdurmak için bir şeyler satmıştım ve sonra değiştirmek için tekrar geldiğim de beni ölümüne tekmeledin.
Bunu yapmış olabilirim.
-Ahem. Yani her neyse bu önemli değil zaten. Ama ya bunu arayan birileri çıksaydı!?
-Ne şanslıyız sen dövüşebiliyorsun.
Tsk. Beni şimdilik yenmiş olabilirsin ama bir daha asla!
Ayağı kalktım ve yerde yatan rüzgar bayanı dürttüm.
-Hey ses çıkarmıyor sence öldü mü?
-En son baktığımda hala nefes alıyordu.
-O bir rüzgar ve nefes alması gerekiyor pfft...
-Sen de rüzgar kullanmıyor musun?
-...
Eğildim ve kontrol ettim.
-O gerçekten de ölmemiş. En azından onu düzgün bir şekilde sarmışsın.
Sırtı delik deşik olmuştu en son.
-Bir insan olsaydı ölmüştü. Onlar bizden daha dirençli olmalı.
Tyler kafasını salladı.
-Bu yaptıkları özel ilaçlarla ilgili. En başta onlar da bizim gibiler.
Ah şu değişik bitki gibi mi? Demek ki bitkiler gerçekten güç anlamında çok önemli.
-Ceplerini karıştırdın mı?
-H.. hayır neden öyle bir şey yapayım ki?
-Dökül.
-Dedim ya öyle bir şey yok.
-Dökül.
-Kaçış yok ha?
Önüme verdiği şey bir keseydi. İçinde değişik küre şeklinde şeyler vardı.
-Bunlar ne?
-Bahsettiğim ilaçlar.
Vay canına bizdeki haplara benzemiyorlar.
-Ne işe yarıyorlar peki?
-Anlatmak gerekirse hepsi ayrı tekniklerle yapılır ve çok özeldir. Buradakilerin içinde nadir olanlar da var. Oldukça pahalılar. Mesela bu mavi olan iyileştirmek için ve şu da geçici bir süre için seni güçlendirir.
-Oldukça bilgilisin.
-Belirli bir geçmişe sahibim bu konuda.
Geçmişi hakkında konuşmayı istemediği yüzünden okunuyordu ben de sormadım.
Bir anda yerden tiz bir ses duyduk.
-Onlara dokunmayın! Ganimetlerim...
-Demek uyandın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boyutlar Arası
FantasyBildiğimiz dünya yıkılalı çok oldu. Dünyanın her tarafında bilinmeyen geçitler açıldı ve dünya bilinmeyen canavarlarla kuşatıldı. İnsanlar çok kısa sürede adapte olsa da bir çoğu öldü ve hala güçsüzler. Bir grup arkadaş yeni ev arayışında geçitlerde...