Rüzgar otu denen şeyi almak için rüzgar klanına girmem gerektiğini öğrendim.
Tam hikayeyi öğrenince her şey daha mantıklı geldi.
Başlangıçta altı usta birlikte çalışıyormuş ama klanlar yavaş yavaş ayrılmaya başlamış.
Hırsları büyüdükçe güç istekleri artmış ve savaş başlamış.
Bu savaş süresince bir şey olmuş ve bilinmeyen bir klan yasaklı büyü kullanmış.
Bu büyüklerin yasaklı olmasının nedeni geri tepip gün evreni yok edebilir.
Ve kısmen öyle oldu. Evren parçalara ayrıldı ve farklı boyutlar ortaya çıktı. İnsan ırkı ise bilinmeyen bir nedenden savaştan çekildi.
Ve şimdi yeni bir savaş patlak verdi ve bir zamanlar savaş son verdiğinde kapanan kapılar tekrar açıldı.
Ah ev sonrası biraz zırva. Her neyse beni ilgilendiren kısım nasıl güçleneceğim olmalı.
Beni başka bir kapıya götürdü.
İkimiz de maskeler takıyorduk.
-Bu boyut vahşi olanlardan. Burada rastgele beyinsiz canlılar fırlar...
Çok geçmedi ki birisi gerçekten bize doğru gelmeye başladı.
-O şeyi öldürmeni istiyorum.
Uçan tip. Eğer dengesini bozarsam düşürmesi kolay olur.
Bana yaklaşırken dengesini bozmak için ters yönden rüzgar verdim. Anlık boşluğunda kılıcımla ileri atıldım.
Kafasını aldıktan sonra çekirdeği çıkardım ve yüzümde gururlu bir gülümseme vardı.
-Bu boyutta bulunan en güçsüz canavarı yendin.
...
-Övmek bu kadar zor olmamalı.
-En azından vasat değilsin. İnsan bundan sonra daha zor canavarlar gelecek ama ölmemen gerekiyor.
-Bu arada sana nasıl hitap etmeliyim?
-Hmm. Bana... Şimdilik Alastair de. Bir insan ismi daha uygun olur. Ve sen?
-Rw. Böylesi daha iyi birileri hayatta olduğumu anlamamalı.
Gerçi hayatta olduklarını bile düşünmüyorum.
Alastair karşımda durdu.
-Şimdi sana bir koruma büyüsü koycam böylece ölsen bile yaşam mücevherine zarar gelmeyecek.
-Ne kadar düşüncelisin...
-Sen bitkilerime yaptıklarından sonra yemek bulmaca zorlanacağını sanmıyorum. Bir hafta burada hayatta kal ve bir hafta sonunda döneceğim.
-He? Hani ölmemem gerekiyordu?
-Evet bu yüzden hayatta kal.
-...
-Ölme.
Ortadan kaybolduğunda kendimi boşlukta hissettim.
Haa ölme demek!? Kim ölecekmiş?
Olduğum yerde bağırdım.
-Gelin!
Sesimi duymuş gibi bir uçan tip daha gelmeye başladı. Bu daha büyük görünüyordu.
Farklı olmayacak.
Onu da kısa sürede öldürdüm ama beklemediğim şey saniyeler sonra onlardan bir sürü gelmesiydi.
Haa demek birlikte dolaşıyorsunuz.
Kılıcımı çektim ve ikiye ayırdım.
Rüzgarla birlikte ileri sıçradım ve saçlarım geriye doğru savruldu. Gökyüzünde sayısız canlı vardı.
Etradım da döndüm ve kılıcım değdiği yeri kesti. Havada dans ederken canavarlar tek tek yere düştü.
Birinin kafasına bastım ve diğerine atladım. Rüzgarı yönlendirdim ve bir kısmını savurdum.
Kılıcım değişik yeşil bir sıvıyla kaplandı ve üstüm başım da aynı şeyle kaplıydı.
Akşama kadar durmadan devam ettim. Bitmeden gelmeye devam ettiler.
Güçlü değillerdi ama çok fazla vardı onlardan.
Sonuncusu da yere düştüğün de gökyüzünden yere doğru indim. Rüzgar yumuşak bir yastık gibi beni yere indirdi.
Ölülerden küçük bir tepe oluşmuştu.
Aşağı indiğimde birinin yaşam mücevherini elime aldım ve batan güneşe tuttum.
Gerçekten bunu yemem güçlenmem için yeterli mi?
Ağzıma attım ve geri tükürdüm. Bu taş iğrenç!
Ona inanmamam gerekirdi.
Taşları topladım ve önüme dizdim. Bunları absorbe etmenin bir yolu olmalı.
Okuduğum kitaplar arasında böyle bir şey Hatırlıyorum... Ne deniyordu ona... Ah evet kültivasyon!
Eğer insanlığın soyları gerçekten böyle ırklara dayanıyorsa belki de hikayelere yansımıştır.
Yere oturdum ve kitaptaki başrol gibi ellerimi birleştirdim.
İçimde bulunan gücü hissetmeye çalıştım. Ama nafile hiç bir şey yok...
Bu taşlar mavi renkliydi. Onları belirlediğim bir yere gömdüm ve uyumak için uygun bir nokta seçtim.
Bu gece düzgün uyuyabileceğimi sanmıyorum. Bu sürünün burada olması bile büyük ihtimalle onun işiydi.
Tetikte olmalıyım.
Öldürdüğüm canlının tüylerinden yaptığım basit yatağa uzandım. Uzun bir ve aç bir gece olacak...
________
Yazar:Villainesssss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boyutlar Arası
FantasyBildiğimiz dünya yıkılalı çok oldu. Dünyanın her tarafında bilinmeyen geçitler açıldı ve dünya bilinmeyen canavarlarla kuşatıldı. İnsanlar çok kısa sürede adapte olsa da bir çoğu öldü ve hala güçsüzler. Bir grup arkadaş yeni ev arayışında geçitlerde...