-Vay vay bunlar balık adamlar Ahem yani bunlar sizsiniz!
-Elimizden kurtulabileceğini sanmıştım değil mi?
Tyler bana ne olduğunu sorar gibi döndü.
-Eski dostlar?
Balık adamların başındaki adam diğerlerine işaret etti ve saldırı için hazırlandılar.
Üçü birlikte büyük bir su kütlesi oluşturdu ve bana doğrulttu. Bende Tyler'ı tutup kenarı atladım.
-Burada kal güçlü bir saldırı yapacağım.
Kafasını salladı ve arkalarından saldırmak için uzaklaştı.
Kılıçlarımı çıkardım ve havaya attım.
Ellerimi iki yana açtığımda kılıçlarımı
Havada rüzgar sayesinde tutuyordum.Kılıçlar onlara doğru ilerlerken kalkan yaktılar bu sırada onlara doğru koştum ve büyük bir kasırga oluştu.
Rüzgar çok sert esti ve onların gücünü dağıttı.
Ama bu kadar basit değildi.
Başlarındaki adam bir yumruk attı ve bu yumruk beni metrelerce geri attı.
-Haa... Bu acıttı.
Yumruğunu su ile güçlendirmişti! Bu güzel bir fikir.
Ağzımdan gelen kanı sildikten sonra ayağı kalktım.
-Haha yenilmeye hazır mısın?
-Daha demin yaptığın şey. Ben de deneyeceğim.
-Huh?
Ona doğru koştum ve diğerlerinin saldırıları rüzgar sayesinde saptı.
Yumruk atarken elimin etrafında oluşan rüzgar gücünü hissedebiliyordum ve sertçe indirdim.Yumruğum kalkana denk geldi ama bastırmaya devam ettim.
-Uhh...
Bırakmadım ve koluma giderek daha çok güç verdim böylece kalkan yok oldu ve içerideki adamla yumruğum birleşti.
Bir fikrim var.
Rüzgarla yerden kumu kaldırdım ve burayı toza boğdum. Böylece nefes alamayacaklar! Kuruyup ölmek denilen şey bu olsa gerek.
Kargaşadan faydalanan Tyler bir anda toz bulutuna atladı ve ben de peşinden gittim.
Savunmasız yakalanan adamları bağladık.
-Haah. Bu yorucuydu.
-Beni bırak yoksa...!
-Yoksa ne?
Saçımı karıştırırken sordum.
-Benim için gelecek adamlar var! Sağ kalmayacaksın!
-Eğer güç açısından sana benziyorlarsa pek sorun olmaz.
-Sen...!
Onu görmezden gelip Tyler'a döndüm.
-Bunlarla ne yapmalı?
Tyler ceplerini boşalttı.
-Woah burada iyi para var.
-Tabi ki, bizden aldıkları paralar hep bunlar...
Gülümserken söyledi ama gözleri yanıyordu.
Aklıma bir anda bir fikir geldi.
-Hey bunlarda pembe mücevher vardır değil mi?
-Muhtemelen ama mor bile olabilir zekalarına bakınca.
Kenarıda tıslamaya devam ettiler
-Demiştinki bu taşların ticareti yasak.
-Evet.
-Peki ya yine de ticareti yapılabilir mi?
Ne düşündüğümü anladığını gösterdi.
-Evet. Güvenli bölgenin bir yerinde. Pek de gizli değil ama kesinlikle bu tür şeyler yapıyorlar.
Sözleri üzerine balıklara döndüm.
-Bir kitapta okuduğuma göre balıklar ateşte yapınca daha güzel oluyormuş.
Titrediler.
-Ah ama öncesinde kılçıklarını temizlemek gerekiyor yoksa boğazına takılır ve çizer.
Sesli bir şekilde yutkunduklarını gördüm ve sonra Tyler'a döndüm.
-Üzerlerindeki değerli her şeyi alalım. Kıyafetlerinin de uyumuna bakınca klana ait özel kıyafetler olduğu belli. Dediğin yerde bunları da satabilir miyiz?
Gülümsemeyle devam etti.
-Her şeyi.
-Demek her şeyi ha?
Kılıcımı çıkarırken gülümsedim.
-Bunları öldürdüğüm anda bir sürü su klanından insan beni arayacak. Öldürmesem de bunlar şikayet eder.
-Hayır biz susacağız! Gerçekten!
Eğildim ve fısıldadım.
-Ne yazık... Ama susup susmayacağınız önemli değil çünkü öleceksiniz.
Sonra tekrar Tyler'la konuşmaya başladım.
-Benimle gel.
-Huh?
-İyi dövüşüyorsun ve şu lanet hakkında bir şeyler yapabilirim... Sanırım.
-Burayı bırakamam.
-Su klanı bizi arayacak. Herkese bu gün elde ettiğimiz şeyleri verirsek eğer biz zaten avlanarak geçinebiliriz.
-Ama nereye gideceğiz ya da neden...
-İnsanlık için yeni bir dünya arıyorum ve sen yeni dünya da görmek istediğim birisin.
İyi bir dövüşçü. Güçlerini kazanırsa eğer bana çok yardımcı dokunacak.
-Yeni bir insan imparatorluğu kurmama yardım et.
Ellerini sıktı ve parmak boğumları beyaza döndü.
-Bu imkansız...
Sözünü kestim.
-Hayır imkanlı! Göreceksin yakında en büyük olacağım ve insanlık için en kudretli dünyayı bulacağım!
Elimdeki kılıcı balıklardan birine saplarken konuştum.
-Mesela bu sizin için bir hayaldi. Ama şimdi değil.
Kafasından yaşam mücevherini çıkarırken rengini güneşe tuttum.
-Bu senin için ilk adım. Benimle gelecek misin?
Ona elimi uzattım.
Elimi tuttu.
-Sen delisin ve senin yüzünden öleceğim.
-Ama insanlık için.
-Evet insanlık için.
El sıkıştık.
Arkada titreyen balıklar: ಥ_ಥ
-Ah neredeyse sizi unutuyordum. Lider bey bir kitapta okumuştum. Çok değişik öldürme yolları var. Şimdi soruyorum, cevabınıza göre daha yumuşak olacağım.
Kafasını deli gibi salladı.
-Sorum şu. Zorla aldığın parayı nerede saklıyorsun?
Yeri hemen söyledi.
-Lütfen şimdi beni bırakın gideyim!
Parmağımı salladım.
-Kuralları biloyorsun. Ökmen gerek.
Hepsini öldürdükten sonra bedenleri suya dönüştü.
-Bunlar geldikleri elemente geri dönüyorlar. Ve şimdi sonsuza dek kayboldular.
Mücevherleri elimde tutarken gülümsedim.
-Sanırım bu gün çifte iyilik yapmış olacağım ha?
__________
Yazar:Villainesssss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boyutlar Arası
FantasíaBildiğimiz dünya yıkılalı çok oldu. Dünyanın her tarafında bilinmeyen geçitler açıldı ve dünya bilinmeyen canavarlarla kuşatıldı. İnsanlar çok kısa sürede adapte olsa da bir çoğu öldü ve hala güçsüzler. Bir grup arkadaş yeni ev arayışında geçitlerde...