Haha... şimdi sadece buradakileri değil bir dostu da öldürmem gerek. Gerçi beni geride bıraktıysa bir dost olur mu?
-Kaç kaçabildiğin kadar!
El salladı ve koşmaya devam etti.
Bu adam...
Diğerleri saldırılarını yapmak üzere güçlerini birleştiriyordu.
Bir darbeye daha izin vereceğimi sanıyorlarsa yanılıyorlar!
Kendime kılıç yaptım etrafımda bir sürü kopyasını yarattım. Rüzgarı, ateşi, doğayı ve suyu hissediyordum.
Güçlü bir rüzgar esti ve güçlerini toplayan iki düşman gurup arasında esti.
Bulutlar bir araya geldiğinde gök gürültüsü su şehrini istila etti.
Parlak ışıklar yukarıda dans ediyordu ve etrafımda kılıçlar hızla dönüyordu. Böylece içerisinde kayboldum ve tamamen iç güdülerime güvendim.
Saldırı yaptıkları zaman kılıçlardan çarparak geri döndü.
Bunun üzerine kafamı aşağı doğru indirdim ve onlara baktım.
-Sıra bende.
Havada kılıçlar dizildi ve onlarca katına çıktılar. Saniyeler içinde hepsi gökten yağmaya başladı ve kalkanları dayanamayacak gibiydi.
Kılıçlar yağmurdan daha sıktı ve durdurmak imkansız gibiydi.
Böylece sert su kalkanı parçalara ayrıldı.
Şu yerleri ıslattığın da gök gürültüsün de saklanan çığlıklar kayboldu. Sadece kana bulanmış su birikintileri kaldı.
Bir kaçı kaçmaya çalışsa da faydasız.
Elimi hareket ettirdim ve anında bir kaç kılıç hareket ederek onları yok etti. Sahneyi izleyen halka baktım.
Onları da öldürmeli miyim? Sonuçta düşmanımız.
Korkulu gözlerle bakan yetişkin ve çocuklar vardı. Bana bir canavar mışım gibi bakıyorlardı.
İnkar edemedim.
Yerdeki kanı görünce pek bir şey hissetmedim. Ben öldürmeseydim ölecektim.
Bu benim hatam değil.
Çocuklar ağlıyordu ve çığlıklar gibi bir hiçlikte kayboldular.
Gözyaşları yağmura karıştı.
İnsanlar da üzülmüştü ve acı çektiler. Nedeni onlardı.
Çocuk ağlamaya devam etti. Herkes kaçıyordu ama o orada kalıp ağladı. Yağmur iki bedeni ıslattı.
Kılıçları yükselttim.
Yalnız görünüyor.
Elimi o tarafa doğru tuttuğumda zamanında işkence eden yetişkinler kılıçtan geçirildi, çocuk kaldı.
Ona doğru yaklaştığımda açıkça korkuyordu. Evet böylesi daha iyi.
Ona cebimde olan paradan verdim.
-Büyüyünce tekrar karşıma çıkacaksın. O zamana kadar yaşa.
O çocuk her şeyin farkında ve ağlıyor. Belkide geçmişimde ağlayan o çocuğa verebileceğim en iyi öğüt buydu, yaşa.
Oradan hızla ayrıldım ve kahramanın yanına doğru gittim.
Vardığımda herkes çoktan içerideydi.
![](https://img.wattpad.com/cover/330733323-288-k491703.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boyutlar Arası
FantasyBildiğimiz dünya yıkılalı çok oldu. Dünyanın her tarafında bilinmeyen geçitler açıldı ve dünya bilinmeyen canavarlarla kuşatıldı. İnsanlar çok kısa sürede adapte olsa da bir çoğu öldü ve hala güçsüzler. Bir grup arkadaş yeni ev arayışında geçitlerde...