Bölümde bulunan karakterin hiçbir idol veya aktör alakası yoktur. Tamamen kurgudur.
Min Yoongi'den...
Sarışın alfa yüzüne yediği sert yumrukla beraber nere uğradığını şaşırmıştı. Ancak kısa bir süre içinde kendine gelmiş ve karşısında duran sinirli bedene bakmıştı.
Her iki alfanın da bakışları adeta alevler saçıyordu, az sonra büyük bir kavga çıkacağı bariz bir şekilde belliydi. Sadece birkaç saniye süren bakışmanın ardından sarı saçlı "Ne oldu, zoruna mı gitti? Ben gayet kendimdeyim, Yoongi beni seçti. Seni değil beni seviyor." Demişti.
Hoseok'a baktığımda dilini yanağının içinde gezdirirken bir yandan da kaşlarının havalandığını fark etmiştim. Her ne kadar çekici görünse dahi bu şu an da kavga etmesi için yeterli bir sebep değildi.
Umarım her zaman olduğu gibi yine sakin bir şekilde kalırdı. Kavga çıkmasını istemiyordum.
Han ise cümlelerine "Benimleyken senin hakkında söylediği şeyleri duymak dahi istemezsin. Yoongi sana acıdığı için seninle sevgili oldu." Şeklinde devam etti.
Hoseok ise direkt olarak "Asıl sana yazık çünkü Yoongi ile tanıştığım gün seninle sevgili olduğunu söylemişti." Dedi. Han'ın yalanlarına inanmaması beni baya mutlu etmişti. Ayrıca bana güvenmesini ve korumacı tavırlarını özlemiştim.
Sarışın alfa hiç istifasını bozmamış ve "Bu gerçek sana acıdığı için sevgili olduğun gerçeğini değiştirmiyor." Dedi.
Hoseok her zaman ki gibi bu lafın altında kalmamıştı "Bana acıdığı için değil senin sikin ufak geldiği için benimle sevgili oldu."
Bu şekilde açık konuşmasıyla yanaklarım kızarmaya başlamıştı. Ne zaman açık açık konuşsa utanırdım. Benim aksine Hoseok ise gayet rahat bir şekilde açık açık konuşurdu. Nasıl bu kadar rahat ve utanmadan konuşabiliyordu?
Han elini yumruk şekline getirmiş ve hızlı bir şekilde Hoseok'un yüzüne doğru doğrultmuştu. Ama Hoseok iyi bir refleks yaparak yumruk yüzüne gelmeden sert bir şekilde kavramıştı.
"Kendini daha çok geliştirmen gerekiyor. Bu şekilde çok dayak yersin." Demiş ve kavradığı yumruğu indirdikten sonra bırakmıştı.
Sarışın alfa sinirli olan bakışlarını bana çevirmiş ve "Güzelim, hadi gel gidelim." Demiş ve bileğimi acıtacak bir boyutta kavramıştı.
"Bırak beni." Demiş ve acıyan bileğimi kendime doğru sert (?) bir şekilde çekiştirmeye başlamıştım.
Hoseok, karşısında duran bedene sanki öldürecek gibi bakarken "Ellerini Yoongi'nin üzerinden çek, sikmeyeyim o elini." Demişti. Ardından bileğimi sert bir şekilde kavramış ve Han'ın eli arasından çekip almıştı. Parmaklarımızı nazik bir şekilde kenetlediği an kalbimde kelebekler uçuşmaya başlamıştı.
Ancak kendimi ana bırakmak yerine olası kavga çıkması için anda kalmalıydım. Aklıma gelen şeyle esmer alfaya döndüm. Hafif parmak uçlarımda kalktıktan sonra çene kemiğine minik bir öpücük kondurduktan sonra geri çekilmiştim. Hiç sakin değildim, o kadar heyecanlanmıştım ki terliyordum. Hayatımda ilk defa biri öpmüştüm. Böyle sevgi gösterilerine oldukça yabancıydım.
Kekelememek için uğraşırken "Beni koruman çok hoşuma gidiyor." Dedim ve parmaklarım arasında olan elini nazik bir şekilde okşamaya başladım. Bir sevgilinin olması ve onunla bu şekilde temas halinde olmak iyi hissettiriyordu.
İkisinin bakışları anında bana döndüğünde ister istemez yine utanmaya başlamıştım. Ama hayır, bu utanılacak bir davranış değildi. Hoseok'a sevgimi göstermem beni utandırmamalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's Daddy's Son | Sope | Omegaverse
Teen FictionHoseok, sınıf arkadaşına takıntılıydı. Onu her zaman sevdiğini söyler, iltifat eder, onu korur ve hatta onun için kavga etmekten çekinmezdi. Yoongi ise bu durumdan pek hoşnut değildi. "Seni çok fena kıskanıyorum. Onun sana dokunmasından nefret ediyo...