İyi okumalar. 💫💗
Aradan yaklaşık olarak bir hafta geçmişti. Her gün gittikçe çöküyordum adeta. Midem durmadan bulanıyor ve başım ağrıyordu. Sürekli değişmekte olan ruh halim ise işleri daha da zorlaştırıyordu. Bütün gün boyunca hiçbir şey yapmadan, sadece yatakta yatıyordum. Hamile olmak böyle bir şey miydi?
Ya da sadece hasta mıydım? Bir salgına da yakalanmış olabilirdim.
Hastaneye gitmem gerekiyordu... Bunu sonunda kabul edebilmiştim. Bu yüzden evden çıkıp Ryan'ın evine doğru yol almaya başlamıştım. Hava aşırı sıcaktı ve bu durumda yol yürümek iyice zorlaşıyordu. Ama dayanmam gerekiyordu, eve dönemeyecek kadar evden uzaklaşmıştım.
Ryan'ın evine zor da olsa ulaşmış ve bu sefer de hastaneye doğru ilerlemeye başlamıştık. En azından bu sefer yürümüyordum. Hastaneye giden servise binmiş ve az da olsa dinlenme şansı elime geçmişti. Bu değerli fırsatı en iyi şekilde değerlendirmiş ve hasteneye ulaşmıştık.
Randevu alıp ufak bir sıra bekledikten sonra sıra bize gelmişti. Kalbim büyük bir heyecanla atıyor, elim ayağım titriyordu. Şimdi bu onları nasıl anlatacaktık? En önemli soru ise bize inanacak mıydı?
Derin bir nefes alıp verdim ve Ryan'ın doktorun kapısını tıklatmasının ardından içeriye giriş yaptık. Oldukça gergindim. Benim yerime konuşması için bakışlarımı Ryan'a doğru çevirip kaş göz işareti yaptım.
Doktorun "Sanırım yanlış odaya girdiniz gençler." Demesiyle ikimiz de aynı anda bakışlarımızı doktora doğru çevirmiştik.
Ryan "Hayır, biz doğum kontrolüne gelmiştik." Demişti. Sesi ne kadar heyecanlı ve stresli olduğunu açıklıyordu. Onu ilk defa bu kadar heyecanlı ve stresli görüyordum.
Doktor birden bire ciddi olan surat ifadesini bozmuş ve gülmeye başlamıştı. Bize inanmamıştı. Zaten kim inanırdı ki? Bu kadar küçük yaşta hiç kimse çocuk yapmazdı.
"Ah, siz gençler... Gidin ve beni daha fazla meşgul etmeyin."
Gözlerim büyük bir hayal kırıklığı içinde dolmuştu. Tek kelime dahi etmeden doktorun odasından çıkmıştı. Ryan'da benim arkamdan doktorun odasından çıkmış ve kollarımı bedenime sarmıştı. Bu fazlasıyla ihtiyacım vardı.
Kollarımı sıkıca uzun boylunun bedenine dolamış ve baskın feromonlarını içime doğru çekmiştim. Kendimi bu şekilde huzurlu ve güvende hissediyordum. Ne zamandır tuttuğumu bilmediğim sıcak nefesimi yavaş yavaş dışarıya doğru bırakmış ve derin bir nefes almıştım.
"Güzelim, moralini hemen bozma. Hastanede tek bir doktor yok ya. Gidip başka bir doktora randevu alalım."
Ryan'a güvenmem gerekiyordu. Belki ikinci doktorda şansımız yaver giderdi. Sarılmaya bir son verdim ve ağlamamak için sıkmış olduğum dişimi rahat bıraktım. Gözlerimi karşımdaki bedenin gözlerine odakladığımda işlerin daha iyi olacağına inanmıştım.
Titreyen sesimle birlikte "Tamam, alalım." Demiştim. İçimde oluşan minik umut birintisi canlanmış, yeniden heyecanlanmaya ve kalbim deli gibi atmaya başlamıştı.
Yeniden başka bir doktora randevu almış ve bir süre boyunca sıra gelmesini beklemiştik. Her ikimiz de umudumuzu diri tutmaya çalışıyorduk.
Randevu sırasının gelmesini beklerken birbirimizi feromon kokularımızla rahatlatmıştık. Esmer alfanın baskın feromon kokusu ve benim hafif vanilya kokum bir araya gelmişti. Bir anlığına olsa dahi hastanede olduğumuzu unutmuştuk.
Sonunda sıra bize gelmişti. Yeniden başka bir doktorun odasına giriş yapmıştık. Rysn yine neden geldiğimizi açıklıyordu.
"Doktor Bey, Merlin'in hamilelik testi pozitif çıktı. Bu yüzden gelmiştik."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's Daddy's Son | Sope | Omegaverse
Teen FictionHoseok, sınıf arkadaşına takıntılıydı. Onu her zaman sevdiğini söyler, iltifat eder, onu korur ve hatta onun için kavga etmekten çekinmezdi. Yoongi ise bu durumdan pek hoşnut değildi. "Seni çok fena kıskanıyorum. Onun sana dokunmasından nefret ediyo...