BÖLÜM 13

3.6K 203 129
                                        

Herkese kucak dolusu sevgiler. Eliza için aldığım geri dönüşler beni çok mutlu ediyor. Gördüğüm yorumlar yazma isteğimi arttırıp, ilham verici oluyor.

Bundan sonra daha eğlenceli ve hareketli bölümler bizi bekliyor olacak. Yorum ve beğenilerinizi bekliyorum canlarım...

Hepinizi çok seviyorum...

Bile bile yandım Ahmak... Bölüm şarkısı

🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️

" Bir kıvılcımın uçuştuğu dudaklarıma, Tanrı'nın arıttığı o aşk parıltılarına, bir öpücük kondur. Melekten kadına dön, ah o zaman ruhum uyanır uykusundan!"

Victor Hugo

*****

Eliza telefonun ekranına bakarken gözleri şaşkınlıktan kocaman açılmıştı. Bir süre Deniz'in attığı mesaja baktı. Alya'nın, Tolga'nın sesini duymak istemesi kelimenin tam anlamıyla şok ediciydi.

"Alya konuştu mu?" diye yazıp gönderdi hemen. Öyle bir şey olması Eliza'nın içinde büyük bir mutluluk sebebi olurdu.

Deniz

"Hayır konuşmadı, keşke öyle bir şey olsa... Yazarak istedi bunu ama bu da büyük bir şey Eliza. Çok sevindim, buna sevinmeyecek tek kişi Asef olur ;) O da kıskançlıktan, he he he..."

Eliza mesaja bakıp gülümsedi ve ardından ona bitki çayı uzatan Doruk'u fark etti.

"Neye gülüyorsun öyle?" diye sordu Doruk yanına otururken.

"Hiç öylesine," Eliza bitki çayını içmeden önce kokladı. "Çok güzel kokuyor, ne var içinde?"

Nehir de kahve yapıp getirmişti ve diğerleri kahveleri aldılar.

"Yetimhanede yaşlı bir teyzemiz vardı," Doruk konuşmaya başlayınca diğerleri de dikkat kesilmişti. Tolga duyduğu şeyle şaşırmadı ama Nehir ilk defa duyduğu için şaşkın bakıyordu. "Biz hasta olunca zencefilli bu karışımı yapardı ve hemen bizi ayağa kaldırırdı. Sana iyi gelecek."

"Teşekkür ederim," dedikten sonra mis gibi kokan çayı içti Eliza. "Tadını çok sevdim."

"Afiye olsun," dedi Doruk ona sıcak şekilde gülümserken.

"Kız Nehir, ne biçim kahve bu. Tükürdün mü içine?" Tolga yüzünü buruşturup Nehir'in ayağına ayağı ile vurdu.

"Aynen Tolga, senin kahvene tükürdüm. Özellikle bol bol..." Nehir ise kendi kahvesini içerken daha rahattı.

"İç sen kahveni iç, daha sonra sana fal bakayım da gelecek tüm olumsuz şeyleri suratına suratına haykırayım."

Yine ikisi atışmaya başlarken Doruk ve Eliza gülerek ikisine bakıyordu. Daha sonra Eliza'nın telefonu yeniden titredi.

ELİZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin