BÖLÜM 33

2K 73 128
                                    

Yeni bir bölüm yeni bir heyecan... Herkese iyi okumalar diliyorum, oy ve yorumlarınızı bekliyorum canlar... Sizlerin motivasyonuna ihtiyacım var❤️❤️❤️

***

"Senin bana nasip olman, şahsi hayatımın değer biçilmez talihidir..."

Nazım Hikmet

***

Ne kadar çıkmak için çırpınırsan çırpın, eğer bir bataklığın içindeysen dibe batmaya devam edersin. Nasıl bir insan olursan ol, içinde olduğun hayata göre kim olduğuna karar verir seni tanıyanlar. Çünkü yüzüne hangi renk ışık vurursa sen o renksindir.

Ve bu Asef'in hayatının en büyük özetiydi...

Asef tarafından yönü çevrilen Eliza şaşkın şekilde başını kaldırıp ona bakmaya çalıştı.

"Asef, ne oluyor? Alya diyorum, beni duyuyor musun?"

"Ne olmuş? Ne dedi Alya?" diye gergin şekilde sordu Asef. Bu sırada da eski taş sokağın içinde geriye doğru yürümeye başlamıştı. Eliza neler olduğunu anlamak için başını çevirip bakmaya çalışsa da Asef izin vermiyordu.

"Bilmiyorum, sadece ağlıyordu." dedi Eliza. "Sen ne yapıyorsun? Neyi görmemi engellemeye çalışıyorsun?"

"Yok bir şey sevgilim, ben Cihan'ı ararım şimdi." Asef, Eliza'nın elini tutup diğer sokağa dönerken Eliza göz ucuyla gördüğü şeyle duraksadı. Gerçek olup olmadığını düşündü. "Hadi sevgilim,"

"Asef, o gördüğüm şeyler..." Eliza'nın midesi bulunmaya başladı. Asef'in siyah arabasının ön camından akan kanları ve aracın tavanında başı koparılmış kuşları görmüştü. Dün Milano'da gördüğü kuşlara benziyordu.

"Bebeğim, bir şey yok. Bana bakar mısın?" Asef, Eliza'yı ikna etmeye çalışırken bir yandan da Cihan'ın attığı mesaja bakıyordu. Alya ile ilgili acil bir sorun yoktu ama hemen Toscana'ya dönmeleri gerekiyordu.

"Kuşların kafasını mı koparmışlar? Kim yapmış, neden?.." Eliza hala şaşkın şekilde etrafına bakıp anlamaya çalışıyordu. Yüzünün rengi beyaza dönmeye başlayınca Asef gergin şekilde Eliza'yı kendine bakması için çenesinden hafif şekilde tuttu.

"Bebeğim bana bak, belli ki birisi benimle oynamaya devam ediyor. Bunu da en adi şekilde yapmayı ihmal etmiyor. Tabii ki adi birisi olduğu için yaptığı da kendisi gibi... Ama şimdi gördüğün şeyi unut tamam mı? Korkacak bir şey yok." Asef'in cümlesinin sonunda Eliza sıkıca adamın göğsüne sarıldı.

"Bu çok korkunç, canice bir şey Asef. Neden böyle bir şey yapsın bir insan?" Eliza konuşurken sesinin titremesine engel olamıyordu. Asef derin nefesler alıp sakinleşmeye çalıştı, kendisine ne yapılırsa yapılsın asla kontrolünü kaybetmeyen adam, konu Eliza olunca çok farklı oluyordu.

"İnsan değil çünkü bebeğim, hadi şimdi sakinleş lütfen. Bana bak," Asef'in sözleri ile biraz geri çekildi Eliza. "Şimdi arabaya bin ve beni bekle olur mu?" Asef'in adamları çoktan yanlarına gelmişti. Uzaktan onları takip ettikleri için durumu hemen fark etmişlerdi. Asef gergin şekilde baktığında birazdan onlara patlayacağını fark etmişlerdi. Eliza başını sallayıp önünde duran araca ilerledi.

"Sen nereye?"

"Hemen geliyorum, merak etme. Sen Alya'yı arar mısın yeniden? İyi olduğundan emin olmak istiyorum."

Eliza, Alya'nın ismini duyunca biraz kendine geldi. Endişeli şekilde arabaya binip telefonunda Alya'nın ismini aramaya başladı. Asef de evinin önündeki arabasına doğru yürümeye başlamıştı. Yumruk olmuş elleri ve tetikte yürüyüşü ile her an kavgaya hazır bir hali vardı. Ama şu an karşısına herhangi birisinin çıkmayacağının da farkındaydı. Düşmanı şimdilik psikolojik savaş veriyordu.

ELİZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin