BÖLÜM 18

2.9K 171 156
                                    

Sevgiler, meleklerim ve şeytanlarım (Asef ve Eliza'ya hitaben:) yeni bölümle birlikteyiz. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum...

Bölüm şarkıları:
Gripin, dalgalandım da duruldum
Yüz yüzeyken konuşuruz, dinle beni bi...

***

Şeytana aşkla bakınca onu melek sanırsın...

                           Sadi Şirazi

**

Bu dünyada ateş diye bir şey olmasa da Asef yine de ateşin yerine kullanılırdı. Çünkü gözleri öyle alev almış etrafını öyle cayır cayır yakıyordu ki...

Deniz hızlı şekilde Alya'yı yatağına yatırıp hemen yanındaki komodinde duran ilacı çıkardı. Şırıngaya çektiği ilacı saniyeler içinde Alya'ya enjekte etmişti. Asef ne kadar gerginse Deniz de o kadar soğukkanlı şekilde hareket ediyordu. Bir doktor olarak yapması gerekeni hızlı şekilde yapıyordu. Birkaç dakika içinde Alya yavaşça nefes almaya başladı. Ama gözleri kapalıydı.

"Tamam Asef, sakin ol. Alya iyi." Deniz, Asef'in titreyen ellerini görüyordu. Ama Asef ona değil Eliza'ya bakıyordu, bakışlarıyla öldürüyordu.

"Deniz, Alya'nın yanından ayrılma." Asef Eliza'ya doğru yürümeye başladı. Eliza birkaç adım geri atmıştı ama Asef kızın kolunu yakalayınca olduğu yerde kaldı. "Yürü," dedikten sonra kızı da beraberinde resmen sürüklemeye başladı.

"Asef bekle!" Deniz seslendi ama Asef başıyla onu susturup yerinde kalmasına neden oldu. "Sakin ol lan, önce ne olduğunu anlayalım." Deniz o sırada dönüp yemeğe baktı. "Ama kimyon tadı almadım ben..."

"Bekle, beni dinle..." Eliza merdivenden çıkarken ağrıyan kolunu umursamadan konuşmaya çalışıyordu. Ama Asef onu dinlemeden odasının kapısını açıp Eliza'yı içeri attı.

"Ne yapmaya çalışıyorsun? Sen kimsin de Alya'ya zarar vermeyi düşünürsün?" Asef, Eliza'nın üzerine yürümeye başlarken sesi karanlıktı.

"Hayır, ben yap-"

"Ona bir şey olursa sağ kalmayacağını bilmen lazımdı! Hatta ölmek için bana yalvarırsın! Bilmiyor musun?" Asef'in sesi Eliza'nın kulağını acıtıyordu.

"Ben yapmadım! Alya'ya zarar vermem!" Eliza bağırıp adamı ileri itmeye çalıştı. Ama bu Asef'i daha da öfkelendirmekten başka bir şeye yaramadı.

Eliza'nın iki elini arkasında sabitleyip koltuğa doğru itti. Kendi dizini de kırıp koltuğun üzerinde kızın üzerine doğru eğildi. Kızın canı yanmıştı, küçük bir acı inlemesi kaçtı dudaklarından.

"Sana güvenmemem gerekirmiş, sen göründüğün kadar masum değilmişsin  Eliza? Kendince bana zarar vermek mi istedin? O küçük aklınla intikam mı istedin? Ya da başka bir niyetin mi vardı? Kendini bana farklı gösterip gözümü boyadın." Asef tehdit dolu sesiyle biraz daha eğilip Eliza'nın yüzüne nefesini vererek konuştu.

"Ben bir şey yapmadım! Daha önce de bugün de dikkat ettim her şeye, her baharata..." Eliza sinirden konuşamıyordu. "Asla ona zarar vermem!..''

"Belki derdin bana zarar vermek, bunun için de en kolay yol Alya'ya zarar vermek." Asef kızın bileğini daha çok sıktı. Eliza'nın canı çok yanıyordu. Dolu olmuş gözleriyle tepesindeki adama baktı, çok yabancı ve çok korkutucu görünüyordu. "Sana neler yapabileceğim hakkında en ufak bir fikrin var mı Eliza?"

ELİZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin