BÖLÜM 32

2.1K 86 126
                                    

Selamlar canlarım, yeni bir bölümle geldim. Kitabımız yetişkin kategorisinde ama yine de bölüm içerisindeki uyarıyı dikkate alalım, sonra bana kızmayın. Hepinizi öpüyorum, oy ve yorumlarınızı bekliyorum...

                             ***

"Bir aşk var bende, bağrımı yakan... Ama sevgilim, yangınımı söndürecek okyanuslar senin yüreğinde..."

                                     Sitare

**

Gecenin içinde kulağına dolan böcek sesleri her zaman çok hoşuna giderdi. Eliza altı yaşındayken Ürgüp'teki evlerinin bahçesinde duyduğu böcek seslerinin sahibini arar ama asla bulamazdı. Bir gün yine böceklerin sesinin sahiplerini aramış ama bulamayınca da oturup ağlamaya başlamıştı. Sesini duyan annesi ona bir şey oldu zannedip koşarak yanına gelmişti.

"Eliza, ne oldu anneciğim? Neden ağlıyorsun?"

Eliza ıslak gözleri ile annesine bakıp küçük dudaklarını büzdü. "Böcekleri arıyorum anne, sesleri var ama onlar yok. Neredeler?"

Eliza'nın masum sorusuna gülen annesi kızını kucağına alıp dağılmış saçlarını düzeltti. "Buradalar, sen onları görmesen bile varlar. Yalnız olmadığını sana söylüyorlar. Sana gizli arkadaşlık ediyorlar."

"Karanlıktan korkmamam için mi? O yüzden mi ses çıkarıyorlar?" diye sordu küçük Eliza.

"Evet bebeğim, sana yanında olduklarını anlatıyorlar. Hadi gel içeri girelim, baban bizi bekliyor." Eliza annesi ile içeri girerken hala duyduğu sesin sahiplerini görmek için ardına bakıp duruyordu.

Ama hiçbir şey görmüyordu, var olduklarını biliyordu. Artık neden geceleri böyle ses çıkardıklarını anlamıştı. Yalnız olmadığını bilsinler diye...

Aniden gözlerini açıp nerede olduğunu anlamaya çalıştı. Beyaz yatağın içinde hafif nemli saçları ile doğrulup etrafına baktı. Kulağına dolan böcek seslerini dinledi bir süre. Dönüp saate baktı, gece on bire geliyordu. Yaklaşık iki saat önce bu yatakta üzerinde minik bir havluyla üzerindeki adamla konuşuyordu. Ama Asef dinlenmesi için onu yalnız bırakıp Cihan ile konuşmaya inmişti.

"Beraber yatarız diyip beni tek bırakıyor." Eliza sitem ederek yataktan çıktı. Hafif açlık hissediyordu. Gece gündüze göre daha serindi Toscana'da, o yüzden üzerine bir hırka alıp altında şortla odadan çıktı.

Alya'nın odası onların odasının çaprazında kalıyordu ama ucu açık kapıdan bakınca ışığının kapalı olduğunu gördü. Gün içinde yorulduğu için derin bir uykuya dalmıştı. Eliza'nın adımları merdivene yöneldi, direkt mutfağa yönelip dolabı açtı. Bu sırada da mutfağın arka bahçeye açılan kapısından sesler duydu. Asef ve Cihan konuşuyordu.

Büyük dolapta bulduğu meyveleri yıkayıp tabağa koydu. Kucağındaki tabakla bahçeye ilerleyip kurulmuş rakı masasındaki Asef ve Cihan'ı görünce gülümsedi. Asef onun varlığını hissedince hemen arkasını döndü.

"Güzelim neden uyandın? Yorgun görünüyordun?" Asef konuşurken Eliza hemen onun yanına oturup bağdaş kurmuştu bile. Asef elini sevgilisinin beline sararken saçlarına da büyük bir öpücük kondurdu.

"Uyandım aniden, sen olmayınca da uykum kaçtı. Acıktığım için bir şeyler atıştırmak istedim." Asef, Eliza'nın kucağındaki tabağa baktı.

ELİZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin