Herkese kocaman sevgiler... Beğendiğiniz bir bölüm olması dileğiyle... Oy ve yorumlarınızı bekliyorum...
🧚♀️🧚♀️🧚♀️
"Sevgilimin aşkına tutulduğum ilk zamanlar feryatlarım komşularımı uyutmuyordu. Şimdi feryatlarım azaldı, aşkım arttı. Zira ateş alevlendiği zaman dumanı kalmaz."
"Mevlana"
***
*Eliza Soykan*
Başımı bana huzur ve güven veren omzuna yasladığım adam yumuşak dokunuşlar ile saçlarımı okşuyordu. Kokusu burnuma doldukça ruhumun boşlukları tamamlanıyordu...
Ben Eliza Soykan, hayatımın hiç ummadığım bir anında karşıma çıkan adamla tepetaklak olup yine de bundan memnun yaşıyordum. Onu gördüğüm yılbaşı gecesinden sonra görmediğim günler nadir olmuştu. Aslında hep hayatımda varmış ama benim için görünmezmiş gibi... Ve sonra var oldu, hep yanımda ve aklımda... Asef Arjen kimsesiz hayatımda her şey oldu...
On beş yaşımda kaybettiğim annem ve babamın boşluğunu bu hayatta kimse dolduramadı. Zorunlulukla teyzemin ve kuzenlerimin yanında yaşarken sadece bir yükmüşüm gibi hissettirilip sevgisiz bırakılmıştım. Belki de onları suçlamak doğru değildi. Teyzem kendi zor hayatı içinde kıt kanaat yaşarken bana bakmak ona zor gelmiş olabilirdi. Üzerinde hissettiği baskı ile baş edememiş olabilirdi. Ya da herhangi her şey olabilirdi... Bilmiyorum... Belki de ben insanlara karşı kin ya da kötü duygular besleyemiyordum. Sadece büyük boşluklarım içinde yaşamaya çalışıyordum. Teyzemin yanında kaldığım dört yıl bende değişimlere neden olurken karekterimi bu yönde etkilemişti. Bazen güvensiz, bazen korkaktım ama ben her zaman sevdiğim insanlara yardım etme güdüsüne sahiptim.
Asef ile başlayan hayatımın merkezinde de Tolga'nın yardımına koşma isteğim vardı. Ama ilk defa bu yardım benim ruhumun boşluklarının kapanması için başlangıç olmuştu. En garip olan şey ruhuma yara açan adam bu yaraları samimi sevgisi ile kapatmıştı. Onun hayatına dahil olduğum andan itibaren karanlığı beni sarmıştı ama yine onun kollarında aydınlığı buluyordum. Tehlikeli bir aşkın içinde olduğumu düşünüp kendime kaçmak için fırsat versem de gönüllü olarak bu fırsatı tepmek istemiştim.
Başımı kaldırıp bana şefkatle bakan koyu gözlere baktım. Bu gözleri ilk gördüğüm andan itibaren sonsuzluğun içine düşmüştüm.
"Daha iyi misin?" diye sordu. Bu sırada da parmaklarının tersi yanağımı yumuşak şekilde okşuyordu.
"Daha iyiyim." dedim. Her zaman olduğu gibi uçak kalkarken biraz tedirgin olmuştum. Asef'in elinin üzerine tırnağımı batırınca fark etmişti o da. Kokusu iyi geldiği için gözlerimi yumup başımı omzuna koymuştum.
"Yaklaşık üç saat sonra İtalya'da olacağız güzelim. Alya'nın yanına uzanmak ister misin?" Her zaman olduğu gibi bana bakıp konuştuğunda bakışlarında başka bir şey vardı. İçine sığmayan ve dışına taşan bir sevgi. Belki de beni tüm korkularımdan arındıran şey onun gözlerinde gördüğüm aşktı. "O da pek uçak yolculuğu sevmiyor, hatta benim odamda da yatabilirsin." Özel uçak olunca tabii, özel odalar da vardı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELİZA
General Fiction"Yemin ederim meleğim... Aldığım her nefeste, özlemin kalbimi yakıyor..." "O cennetin kapısında bekleyen bir melekti ama şeytan kanatlarını yaktı..." ###### BU HİKÂYEDEKİ KİŞİ VE KURUMLAR HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK KİŞİ YA DA KURUMLAR İLE İLGİSİ YOKTUR!