Aşk ve sevinç büyük çabaların kanatlarıdır.......
Goethe
***************
Herkes aynı anda konuşurken Eliza sadece tek bir şey düşünüyordu. Asef Arjen... Hem tanıdık hem de yabancı hissettiren bir isimdi. Şef Lorenzo'nun sesi ile ona döndü.
"Asef Bey aslında iyi biridir, onunla İtalya'daki Yale Otel'de tanıştım. Ona sunduğum yemeği çok beğenmişti, ben de o zaman daha restoranımı açmamıştım. Açmam için bana destek olan oydu," bir es verip bekledi. "Ama bazen aşırı öfkeli olabiliyor, o yüzden senin için endişelendim."
Yeni balıkları getiren öğrenciler masaya koymuş pulları ayıklamaya başlamıştı. "Evet, ben de korktum ama iyi gününde galiba," Eliza da önüne bir balık alıp temizlemeye başladı.
"Haklısın, iyi gününde," Şef Lorenzo üzerinde daha fazla durmadan yapacağı yemeğe odaklandı.
"Canlı şekilde görmek daha iyiymiş," Eliza yanındaki sesle Müge'ye döndü. "Ben Asef Arjen'i daha önce magazin dergilerinde hem de haberde görmüştüm. Tam bir çapkın adam, her hafta başkası ile yakalanıyor," Müge heyecanla anlatırken Eliza ilgisiz şekilde dinliyordu. Asef Arjen'in özel hayatı onu ilgilendirmiyordu o daha çok onun korkutucu yanını görmüştü yılbaşı gecesinde. Kırılan bir şeyin sesi sonrası gelen çığlık sesleri hala kulağındaydı. "Otellerin yanı sıra ünlü Phoenix gece kulüplerinin de sahibi,"
Eliza artık Müge'nin heyecanla anlattığı biyografiden sıkılmıştı. Hafif bir gülümseme ile yanından ayrılıp Şef Lorenzo'ya yaklaştı. "Nasıl bir yemek hazırlıyorsunuz şefim?" diye sordu. Şef anında gülümseyerek ona döndü.
"Özel bir sos eşliğinde fırında levrek hazırlıyorum," Eliza onu dinlerken, yemek konusu olunca ne kadar tutkuyla konuştuğunu hayran şekilde dinledi.
Ardından şef yemeği hazırlarken Eliza da yanında durup onu izlemişti. Şefin tarifi yaparken aynı zamanda ona eğlenceli şekilde anlatması Eliza'nın çok hoşuna gitmişti. Şef Lorenzo aynı zamanda mutfağın farklı yerindeki çalışmalara da onu yönlendirip bilgi edinmesini sağlamıştı. Eliza için burada olmak rüya gibi gelmişti.
"Eliza," şefin karşı masadan gelen sesi ile oraya yöneldi Eliza. "Hazırladığım yemeği sen götürür müsün? Benim şu an acil bir işim var,"
Eliza bir an tedirgin hissetmişti. Yemeği tadacak kişiyi hatırladı. Asef Arjen...
"Şefim ben bilmiyorum oteli hala, başkası götürse," diye çekinerek konuştu. "İlk gün bir de hata falan yapmak istemem,"
"Buradan Asef Bey'in odasına çıkan özel bir asansör var, bazı kişiler dışında kimse kullanamaz, ona binip gideceğin için sıkıntı olmaz," Şef bir yandan da üzeri kapalı yemeği tekerlekli masaya koyuyordu. "Nedense sen bana herkesten daha çok güven veriyorsun, hadi," dedikten sonra üzerinde yemek olan tekerlekli masayı Eliza'nın önüne itti.
Yapacak bir şey yoktu, ilk günden hata yapmak istemediği için masanın ucunu tutup Şef Lorenzo'nun gösterip şifresini söylediği asansöre doğru ilerledi Eliza. Hafif elleri titrerken açılan kapıdan girip 20. katın düğmesine bastı. Ufak bir sesle kapanan kapının ardından hemen gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.
"Ne olacak ki? Gayet normal bir durum," kendi kendine mırıldanıp enerjisini yükseltmeye çalıştı. Sonuçta korkulacak bir adam değildi, ona yılbaşı gecesinde yaptığı yardım çok değerliydi ve Eliza bunun farkında olarak kendini sakinleştirmeye çalıştı. Kısmen de başarılı olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELİZA
Ficción General"Yemin ederim meleğim... Aldığım her nefeste, özlemin kalbimi yakıyor..." "O cennetin kapısında bekleyen bir melekti ama şeytan kanatlarını yaktı..." ###### BU HİKÂYEDEKİ KİŞİ VE KURUMLAR HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK KİŞİ YA DA KURUMLAR İLE İLGİSİ YOKTUR!