Ve sonunda bölümü yüklemeyi başardım. Umarım en kısa zamanda düzelir wattpad. Kitapların dünyasında huzur bulduğumuz bu evren elimizden gitmemeli...
Hâlâ benimle olan okuyucularımı merakla bekliyorum, ses verin canlarım.İyi okumalar ❤️❤️❤️
"Burnumda tütüyorsun denir ya
Özlenenlere.
Ah be sevdiceğim;
Sen benim kalbimde alev alev yanıyorsun..."Nazım Hikmet
***
***
Karanlık koridorda yürürken yanında tüm heybetiyle yürüyen adama güvenerek ilerledi Asef. Korkusuzdu her zaman ama sevdiği insanlara aynı anda yetememekten deli gibi korkardı. Cihan ise bu noktada tek güvendiği kişiydi. On beş yaşından beri bir an olsun onu yalnız bırakmamıştı. En büyük gücüydü.
"Az önce kafesin içinde sana sarılınca Kral'ın namına leke sürdüm. Siktir Cihan! Gelecek başka yer mi yoktu da kafese girdin?" Asef'in serzenişine güldü Cihan.
"Önce malikaneye gitmiştim, hastanede de olmadığınızı öğrenince tahmin ettim. Dışarıdan maçı izledim bir süre ama ölmüş bir insana daha fazla işkence etmenizi istemedim. Belki sıcak bir göğse ihtiyacınız olur diye düşündüm." Cihan'ın sözlerine sert bir yumrukla karşılık verdi Asef. Tabii Cihan bu yumruktan pek etkilenmiş görünmüyordu.
"Eminim senin kıllı göğsün değildir Cihan."
"Bence çok çekici bir göğsüm var." dedi gayet sakin Cihan.
"Siktir git başkasını çeksin kıllı göğsün!" Asef sinirli şekilde önündeki kapıyı açıp yüzündeki Kral maskesini savurdu. Kafes dövüşünün olduğu yer altındaki binanın Asef'e ait odasına girmişlerdi.
"Sırtınızdan yara almışsınız." dedi sakince Cihan. Hatta elini Asef'in omzuna getirip dikkatli şekilde dokunmuştu. "Az önceki adam galiba dişliymiş."
"Ne dişlisi oğlum, tüm dişlerini eline verdim. Sen minnoş gibi kaçırılıp, ponçik ponçik yardım beklerken biz adam sikiyoruz!" Asef terini silip üzerine siyah bir tişört geçirdi. "Biraz rahatladım ama, iyi geldi. Şimdi iş düşünelim. Önce Eliza,"
"Asef Bey," Cihan, Asef'in sözünü kesip önüne geldi. Asef kaşlarını çatsa da sessiz kaldı. "Ben de ponçik ponçik oturmadım. Bu nasıl hitap ayrıca? Neyse, Eliza Hanım için endişe etmeyin onu koruyacak yegane kozu size getirdim. Sizin diğer savaşa odaklanmanız lazım."
"Pusat'a güvenemem Cihan. Önceliğim Eliza, onun güvende olmasını sağlayacak ne bulmuş olabilirsin?" Asef daha ciddiydi. Bir yandan da merak ediyordu. Eğer böyle bir şey varsa bazı şeyler daha kolay olurdu.
"Pusat'ın ikizi elimde, bu dünyada değer verdiği tek kişi."
"Ha siktir! İkizi mi var lan o orospu çocuğunun? Kendisi yetmiyor, ondan bir tane daha mı var? Sen nasıl buldun?" Asef bu defa cidden şaşırmıştı. Bu aklına gelmemişti.
"Ben bulmadım o beni buldu. Çiçek, ikizi. En başından ajan olarak aramıza Pusat göndermiş." Cihan ifadesiz şekilde konuşsa da Asef'in tepkisinden çekiniyordu. Tabii aniden yakasının kavranmasını beklemiyordu.
"Nerede o? Öldürürüm onu Cihan! Kardeşime namlu doğrultan o kadını öldürürüm!" diyen Asef'in ciddiyeti karşısında yutkundu Cihan. İnkar edemeyeceği bir şey vardı. Lavinya'yı bir kez daha kaybedemezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELİZA
General Fiction"Yemin ederim meleğim... Aldığım her nefeste, özlemin kalbimi yakıyor..." "O cennetin kapısında bekleyen bir melekti ama şeytan kanatlarını yaktı..." ###### BU HİKÂYEDEKİ KİŞİ VE KURUMLAR HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK KİŞİ YA DA KURUMLAR İLE İLGİSİ YOKTUR!