BÖLÜM 37

1.3K 67 116
                                    

Herkese kucak dolusu sevgiler... Oy ve yorumlarınız için teşekkür ederim...

**

"Ruhunun diğer yarısıyla tanıştığında, başkalarıyla neden yürümediğini anlayacaksın..."

                                 Tolstoy

**

"Eliza'nın eski sevgiliyim..."

Nefes sesleri kesildi... Kuşlar uçtu... Güneş yerini bulutlara bırakırken, korkutucu bir şimşek çaktı...

"Anlamadım, bu aralar pek iyi duymuyorum. Tekrar etsene sen." Asef aniden öne doğru yürüyünce Eliza önüne atladı.

"Bir dakika, ufak bir yanlış anlaşılma var şu an." Eliza kumral çocuğa dönüp hafif şekilde gülümsedi. "Hasan benim eski bir arkadaşım. Değil mi Hasan? Eski sevgilim değil..."

"Hasan ama şu an galiba boka basan..." dedi kısık sesle Deniz. Asef'i işaret edip gülmeye başladı. Gerçi Asef'in yüz ifadesi ile susması da aynı zamanda gerçekleşmişti.

"Anlamadım Eliza, ben senin aksine yaşadıklarımızı yok sayamam." dedi Hasan. İmalı bakışları ile rahatsız şekilde baktı Eliza.

Bir şimşek daha çaktı.

"Lan sus, adamın gözü seğiriyor." Deniz, Asef'in koluna girip donmuş şekilde avına bakan adamı sarstı. "Asef'im bana bak, benimle kal."

Eliza, endişe ile Asef'e bakıp yeniden Hasan'a döndü. Hâlâ zamanı varken hızlı şekilde açıklama yapmaya başladı.

"Hasan, biz seninle bir proje üzerine çalışıp sadece birkaç gün eğlenceli zaman geçirdik. Birkaç kez içtiğimiz kahve dışında pek bir şey bile yapmadık." Eliza birinci sınıftayken Hasan ile tanışmıştı. Hasan da o sırada ikinci sınıftaydı. Eliza'ya okula adapte olma sırasında çok yardımcı olmuştu. Bir yemek projesi üzerine çalışırken daha samimi olsalar da Eliza için arkadaştan öte olmamıştı. Ama Hasan için öyle değildi, üstü kapalı red yediği halde Eliza'ya olan hisleri geçmemişti.

"Yapma Eliza en azından benim duygularımı küçümseme, tamam haklısın sadece çok kısa bir süreydi." Hasan'ın hala Asef'in farkında olmadan konuşması eceline susamış o masum insanın son sözleri gibiydi. "Senden red yedim ama hazır olmadığın için bekleyeceğimi de söyledim."

Eliza artık Asef'e dönüp bakamıyordu. Şu an onun bakışlarının ne halde olduğunu düşünmek bile istemiyordu. Gerçi dönüp baksa ona değil sadece Hasan'a baktığını görürdü.

"Üç yıl önce olmuş bir olay ve ben çoktan yoluma baktım senin de bakmış olman gerekir." dedi Eliza.

"Baktım galiba her yerde sen olduğun için yine buradayım. Gerçi, hep etrafındaydım ama sen görmedin." Hasan'ın yakası sert şekilde kavranınca şaşkın şekilde gözleri büyüdü.

"Seni göremez çünkü sevgilisi var." Asef kendini kontrol etmeye çalışsa da fazlasıyla zorlanıyordu. Deniz ve Cihan hemen arkasındaydı, olası bir saldırıya karşı Asef'i tutmak için... "Geçmiş gitmiş sikik bir mevzuyu ne diye açıyorsun şimdi? Eliza'nın rahatsız olduğunu görmüyor musun?"

"Sen kimsin kardeşim? Bıraksana yakamı!" Hasan sesini yükseltip geriye çekilmeye çalıştı ama Asef daha sert tutup adamı kendine çekti.

"Kim miyim?" Asef alay eder gibi gülüp şokla onu izleyenlere baktı. "Bana kim olduğumu soruyor? Duydunuz mu?"

"Öngörüsü fazla zayıf." dedi Deniz. Ama Asef'in kolunu tutmayı bırakmamıştı.

"Aklı da olayları idrak edemeyecek kadar zayıf." dedi Cihan.

ELİZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin