BÖLÜM-9-
Ona uzanmış, tutması için bekleyen ele baktı bir süre. Yasemin'e güvenmekle ilgili söyledikleri çınladı zihninde. Gerçekten koşulsuzca birine güvenilir miydi?
Evet!
Koşulsuzca birine güvenilirdi. Sıfırı tükettiyseniz ve hiç bir umut görmüyorsanız geleceğe dair atılan adımlar olabildiğine korkusuz ve düşüncesiz olabilirdi.
Ona uzanmış eli, sıkmaktan eklemlerini ağrıttığı eliyle tuttu. Kendi cesaretsiz ürkek tutuşuna nazaran Korhan buz gibi elleriyle sımsıkı kavramıştı bir anda. Avuçları birbirine öyle denk geldi ki bir yapboz böyle tamamlanabilirdi. Bin parçalık puzzelenin eksik son kısmıymış da sonunda yerine kondurulmuş gibiydi bu tutuş. Öyle çok kaybolmuştu ki şu an bunu düşünemedi. Sadece elini tutmuştu neticede.
Ahu buna takılmazdı eğer bir anda adamın amber harelerinde çakan şimşeği ve şaşkınlığı görmeseydi. Yanılsama da olabilirdi ama ellerine çok ilginç bir şeye bakar gibi bakmıştı bir saniye.
Düşünmek istemedi. Zaten beyni iyi değildi ne gördüğü bile şaibeli, ruh hastası birine dönüşüyordu.Onu çeken ele biat edip küçük adımlarla ilerledi. Demir kapı hiç kapalı olmazdı, eski olmasının da vermiş olduğu bir durumdu bu. Gerçi mahalle sakinleri bir birlerine kapılarını hiç kilitlemiyordu burada.
Aksak adımlarla merdivenleri tırmandı. Elini kavrayan o el olmasa yapamayacağını çok iyi biliyordu. Tarifsiz bir güven hissiyle kuşanmıştı o an için ruhu.
Aklına başka düşünceler istila etmeye başladı. Mesela;
Elleri neden bu kadar soğuktu ki? Ahi'nin de kışları hep soğuk olurdu. Anemi olmasının etkisiyle ayakları da üşürdü zaten. Korhan da mı anemiydi acaba?Kahverengi çelik kapının önüne geldiğinde adam ardını dönüp diğer elini uzattı. Anahtarı istediğini bir kaç göz kırpış sonrasında fark etmişti. Titreyen eliyle montunun cebinden, ucunda süpürgeli bir cadı detayı olan anahtarlığı uzattı. Dudakları kırık bir tebessümü yeşertecek gibi oldu. Nefes aldığı her anda onun izi vardı.
Kalbi delirmiş gibi atmaya başlamıştı. Korkuyor, korktukça daha çok çırpınıyordu göğsünde.
Kapı bir kere kilitlenmişti! Ahu istemsizce kaşlarını çattı. Sonra ona yön veren el içeriye çekti.
Burnunun direğine yakıcı bir sızı düştü. Sonra siyaha çok yakın koyuluktaki kahve gözlerine çiğ damlaları dolmaya başladı.
"O'nun kokusu duruyor."
Fısıltısı bilinçsizce çıkmıştı dudaklarından ama Korhan duydu. Hala elini kavramış öylece duran parmakları güç vermek ister gibi sıklaştı.
"Kaç gün oldu bilmiyorum ama hiç eksilmemiş. Sen de hissediyorsun kokuyu değil mi?"
Korhan ise çok daha farklı bir karmaşanın içerisindeydi. Kesif, küflü bir sancı bileğinden sol yanına doğru akmaya başlamıştı. Daha önce hiç böyle olmamıştı. Suyun altında kalmış da, ciğerleri oksijen diye feryat ediyormuş gibi derin bir nefes aldı. Bu! Bu çok tuhaf bir histi. Tanımlayamadığı, bilinmez bir durum! Kendi içinde ki girdabtan sıyrılıp kızın fısıltısına odaklanmaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİYAN
Romance"Benim güzel ateşim... Sana yalan söyledim." Gözleri aralanmış kız, ona anlamak ister gibi bakıyordu. Siyah incilerinden yayılan ışıltı bir kulu kör edecek kadar büyüleyiciydi. "Senden bir şey değil bir çok şey bekliyorum Ahu Nar." "Korhan..." "Seni...