Selam bebeklerim, bir önceki bölümlere o kadar güzel yorumlar gelmişki çok duygulandım. Nurperinin böyle sevilmesi, bağrınıza basılması sanki bana sarılıyormuşsunuz gibi hissettirdi bana.
Hepinize çokkkkkk teşekkürler, iyi ki varsınız🥹😍
BÖLÜM-30-
15.04.1990
Tarık gözüne vuran güneşe elini siper edip çalışma yapan ekiplere üstten bakış atıyordu. Murgul'a geleli neredeyse üç hafta olmuştu. Bakır için keşfi yapılan maden yatağının işlenir hâle gelmesi için alan taraması yaptığında bölgenin bu kadar el verişli olacağı hiç aklına gelmemişti. Oluşturulan şantiye alanında maden için toprak, kaya ve derinlik anelizleri gelmiş ve hızla çalışmalar başlamıştı. Taşaron bir firmanın ihalesini aldığı yeni ocak açımında mühendis olarak onunla beraber beş kişi daha görev alıyordu.
Öğlen sıcağını ilk kez bu kadar net hissediyordu. İlk geldiğinde oldukça soğuktu halbuki hava.
Elindeki raporları son kez kontrol edip ekipler için onay gerektiren izni imzaladı. Yanında bekleyen adama dosyayı uzattığında alana doğru yürümeye başlamıştı.
İki gün önce gelen iş makinalarının konumu doğru değildi ama. Bunun için gömleğinin yaka cebinde her daim hazır duran not defterini alıp, notunu düştü.
Sonra nerden geldiğini anlayamadığı bir köpek sesi duydu etrafta. Gereksizce dikkatini çeken sesi bulmak için aranırken genç bir kızın etrafında koşturarak oyun arayan köpeği fark etti. Şehir merkezine mesafesi oldukça uzak olan maden yatağında kızın ne işi olduğunu anlayamamıştı. Kaşları çatıldı.
İzinsiz buraya bir sivilin girmesi yasaktı! Kızın elinde olan torbanın da ne olduğunu anlayamadı. Güneş görüşünü zorlaştırıyordu. Etrafa bakınınca herkesin işinin başında olduğunu görüp, uyarma maksatlı yürümeye başladı.
Yaklaştıkça hem yürüyen hem de köpeğin hareketlerine kıkırdayan kıza daha dikkatli bakmaya başladı.
Boyu çok da uzun değildi. Küçüktü yaşı büyük ihtimalle. Lise talebesi olması muhtemeldi. Saçları kestane rengiydi, saçlarını tutturmak için kullandığı kurdale nedensizce komiğine gitmişti. Genç bir kız için kırmızı puantiyeli bir kurdale çok çocuk işi değil miydi?
Tarık kızı uyarma maksatlı yanına giderken kız "babaaa!!!" Diye yüksek sesle bağırmış ve adımları koşturan bir halde şantiye alanını beklemesi için tutulan bekçiye doğru hareketlenmişti. Adam muhtemelen abdest almıştı, dirseklerine doğru kıvrılmış kollarını indiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİYAN
Romance"Benim güzel ateşim... Sana yalan söyledim." Gözleri aralanmış kız, ona anlamak ister gibi bakıyordu. Siyah incilerinden yayılan ışıltı bir kulu kör edecek kadar büyüleyiciydi. "Senden bir şey değil bir çok şey bekliyorum Ahu Nar." "Korhan..." "Seni...