Bu bölüm bizim ilk kilidimizi açıyor ve bu bölümle kaçınılmaz olana yakalanılıyor. Her satır arasında sesinizi duyurun bana çiçeklerim. Heyecanımı diri tutmak için buna ihtiyacım var🖤🦋
Girdabın finalini tamamlamama az kaldı çiçeklerim. Yaklaşık bir hafta bölüm gelmeyebilir öpüyorum sizi 😘
BÖLÜM-12-
Kapanan telefonla bir kaç derin nefes aldı önce. Bu gizem oldukça canını sıkıyordu artık. Ne olduğundan habersiz gözlerini ona dikmiş bakan kıza istemsiz bir öfkeyle doluyordu.
Hayatında en nefret ettiği şey hakim olamadığı konuların ortasında silahsız kalışıydı. Şu an Korhan koca bir savaş meydanında elleri bomboş, açık alanda gibi hissediyordu.
Korhanın damarlarında sinir olarak akardı gizemlere olan tepkisi. En azından kendi dışında kalan, hakim olamadığı gizemlere karşı oldukça sertti kuralları. Madem aynı evin içerisinde kalacaklardı ve beraber bir yol gireceklerdi kimsenin kimseden gizlisi saklısı olamazdı değil mi? Bu kız ondan zerde bilgi saklayamazdı! Onu dışarda bırakamazdı! Hayatta kimseye yapmadığı bir şeffaflıkla Ahuya yaklaşmayı kabul etmişken saklanılan her cümle bir ihanetti onun nezlinde. Ahu bunu tam olarak idrak edememiş olabilirdi ama Korhan onu evine sokmuşken, onun yanında uyuyacak kadar güvenmişken bu yaptığını hoş göremezdi!
Aklı fısıldadı; sende ona ondan beklediğin şeffaflıkla cevap verebilecek misin Korhan?
Buna şu an ki siniriyle cevap vermesi çok zordu. Dün ona sarılırken zihni böyle bir soru sorsa 'yapabilirim' derdi belki de.
Arkadaşının sözcüklerini sıralı şekilde tekrarladı zihninde. Beş yaşına kadar varlığı bilinmeyen iki çocuk! Nasıl doğum belgeleri olmazdı? Aşı da mı yaptırmamışlardı? Hiç mi hastalanıp doktora gitmemişlerdi? Aklı almıyordu! Nasıl olurda beş yaşına ulaşana kadar bir tane resmi dairede isimleri geçmezdi?
Derin derin bir kaç nefes aldı. Gözlerine titreyerek bakan siyah, ürkek gözlere kilitlenmişti.
Tedirgindi!
Gözlerine bakıp bir şeylerin ters gittiğini hissetmiş ve tedirginlikle, sandalyenin ucunda oturuyordu.
Ona bakarken su kenarında timsahtan korkan ama susuzluğuna da çare arayan bir ceylan görüyordu. Ya da bir kavanoza kapatılmak için yakalanmaya çalışılan o kelebeğin korkusunu hissediyordu. Peki ya Ahu ona bakınca ne görüyordu? Öfkesini mi? Zehirli dilinden çıkacak, kanatıcı kelimelerini mi?
Bir kaç derin nefes daha aldı. Sakinleşmek için! Baştan beri hiç yapmadığını yapıp kıza oldukça temkinli yaklaşmayı planlıyordu. Gözden kaçırdığı mimiklerine daha dikkatli bakıyordu.
Sonuçta Ahu artık kardeşini kaybetmiş masum bir kız değildi. Ahu, olması imkansız durumların içerisinde bir sır küpüydü!"Ahu Nar benim hakkımda ne düşünüyorsun?"
Ahu ise sebepsiz hızlanan kalbini, korkunun içine sinsi bir düşman gibi sarışına anlam vermeye çalışıyordu. Korhanın sanki içini görürmüş gibi bakan gözleri ürkütüyordu. İrislerimdeki sarıların kızıla döndüğüne yemin edebilirdi.
Gözlerinde köz parçaları gördüğüne, inandığı her şey üzerine yemin edebilirdi.
Soruyu algılayamadı ilk önce. Sonra bir kaç kere içinden tekrar etti. Korhan hakkın da ne düşünüyordu? Aslında bir çok şey düşünüyordu ama şimdi dile getirmenin ne yeri ne de zamanıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİYAN
Romance"Benim güzel ateşim... Sana yalan söyledim." Gözleri aralanmış kız, ona anlamak ister gibi bakıyordu. Siyah incilerinden yayılan ışıltı bir kulu kör edecek kadar büyüleyiciydi. "Senden bir şey değil bir çok şey bekliyorum Ahu Nar." "Korhan..." "Seni...