Selammmmmm sonunda dediğinizi duyar gibiyim😍😅Umarım bölümü seversiniz, birde burda olanlar okuyup kaçmayın yaaa yorumlarınız ve beğenileriniz ne kıymetli biliyorsunuz. Zaten avuç içi kadarız, kaybetmeyelim birbirimizi🦋🔥
Zaman ne kadar aktı ikisi de farkında değildi. Ahunun başı Korhan’ın omzunda, Korhan’ın başı Ahunun saçlarına yaslı öylece karşılarında kalan beyaz duvarı izlediler.
Çok yorgundular…
Kelimenin tam manasıyla şu güne ulaşabilmek için kendilerini parçalamış, içerde uyuyan iki nefes için mahvolmuşlardı. Şimdi ise o çaresizliğin içerisinde güçlü olmak için verdikleri direnç zayıflayınca esas bitkinlik çökmüştü omuzlarına.
Ayak seslerini duyup, soyutlandıkları dünyaya geri dönmeselerdi belki de birkaç saat daha öylece boş bir duvarı izlerlerdi.
Alparslan ve Şifanın kendilerine doğru geldiğini ilk Korhan fark etti. Sonra avcundaki küçük eli sıkıp, Ahunun dikkatini çekti. Yığılıp kaldıkları duvar dibinden onlara sıkıntılı bir suratla bakan ikili sayesinde ayağa kalktılar.
“Bir şey… Bir şey mi oldu?”
Ahunun tedirginlik kokan sesiyle, Korhan avcundaki eli daha bir sıktı. Şifa kaçamak bakışlarla ilk Korhan’a baktı ama hemen çekti bakışlarını üzerinden. Alparslan da sanki gözlerini kaçırıyordu.
“Ne oluyor?”
Korhan’ın sert sesiyle Alparslan ensesini sıkıp Şifaya küçük bir bakış attı.
“Suhan burada değil mi?”
Korhan kaşlarını çattı kardeşinin adını duyar duymaz.
“İçerde uyuyor! Ne oluyor Alparslan?”
Alparslan böyle bir şey söyleyemeyeceği için medet dilenir gibi Şifaya baktı sonra.
“Korhan… Suhan muayene edilmedi. Biraz kendini toparlaması için bekletiyorum doktorları ama daha fazla…”
Şifanın mahcup sesiyle Korhan’ın gözleri sıkıca kapandı. Dişleri kırılacak gibi sıkıldı. Ne demek istediklerini anlamıştı. Daha önce defalarca yaşadığı gibi süreci biliyordu. Taciz, tecavüz şüphesi olan mağdurların, muayene edilmesi gerektiğini atlamamıştı ama yaşadığı şeyler yüzünden odaklanamamıştı. Boğazında kızgın bir mil vardı ve yutkunmasına engel oluyordu.
Nasıl kıyardı? Nasıl o masaya yatırıp muayene edilmesine dayanırdı? Küçücüktü! Yaşadıklarının altında ezilmiş kardeşi bir de bunu yaşarken canı yanacaktı. Daha da kötüsü korkulanla karşılaşırlarsa…“Korhan istenmeyen bir gebe…”
“Biliyorum! Biliyorum tamam sus!”
Hiddetli sesiyle Şifa yarım bıraktı cümlesini. Ahu ise ne olduğunu ilk anlayamamıştı ama Şifanın söyledikleriyle gözleri irice açıldı. Sonra hemen Korhan’a bakıp başını iki yana şiddetle salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİYAN
Романтика"Benim güzel ateşim... Sana yalan söyledim." Gözleri aralanmış kız, ona anlamak ister gibi bakıyordu. Siyah incilerinden yayılan ışıltı bir kulu kör edecek kadar büyüleyiciydi. "Senden bir şey değil bir çok şey bekliyorum Ahu Nar." "Korhan..." "Seni...