"Benim güzel ateşim... Sana yalan söyledim."
Gözleri aralanmış kız, ona anlamak ister gibi bakıyordu. Siyah incilerinden yayılan ışıltı bir kulu kör edecek kadar büyüleyiciydi.
"Senden bir şey değil bir çok şey bekliyorum Ahu Nar."
"Korhan..."
"Seni...
(Bildirim gitmemiş kimseye, bu nedenle güncelliyorum. Hazır gelmişken oy ve yorum yapmayanlar ihmal etmeyelim lütfen)
Selam canlarım. Biliyorum bölüm aralıkları uzadı. Affınızı rica ediyorum ama bu ara yazmak benim için neredeyse imkansıza döndü. Şu an size attığım bölüm hiç içime sinmese de bekletmemin özrü olarak görmenizi rica ediyorum. Bir süre Ziyana ara verme kararı aldım. Geri döndüğümde Daha güzel bölümlerle görüşürüz inşallah. Kendinize iyi bakın🥹🦋🔥
BÖLÜM-34-
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eline aldığı tarağı düşürdü. Eğilip geri aldı ama elleri o kadar çok titriyordu ki saçlarını tarama eylemi bile zor olmuştu. Annesinin odasının kapısını tıklatmasıyla sıçrayacak kadar da kafası meşguldü.
"Nurperim..."
Başını uzatan annesine ardını dönüp elinde sanki çok önemli bir şey tutuyormuş gibi ardına saklamıştı. Şükran hanım bir kaç hafta önce kızına diktiği jileyi üzerinde görünce şaşırdı. Nurperi bayramda giymek istediğini söylemişti halbuki bu elbiseyi.
"Annem... Jileni giymişsin kızım."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nurperi başka bir kabahat işlemiş gibi üstündekine bakıp daha çok kızardı. Şükran hanım açık saçlarına ve kenarda yumurta topuk krem ayakkabısına da bakıp kaşlarını kaldırmıştı.
"Bir yere mi gideceksin kızım?"
"Anne... Annecim..."
Nurperi gizli saklı şeyler yapamazdı ki. Fatma söyleme şimdilik kimseye demişti ama yapamazdı. Kesin her şeyi bir birine karıştırırdı. Hem daha niye buluşuyorlardı belli bile değildi. Fatma böyle buluşulur eğer hoşlanılmazsa daha da buluşulmaz demişti. Ama Nurperi zaten hoşlanmıştı. Fatmanın dediği her şey olmuştu onda. Kalbi çok hızlı atmıştı. Karnı ağrır gibi sancılanmıştı. Mühendis Bey, adımı söyle dediğinde bir süre nefes almayı bile unutmuştu. Yanlış bir şey söyleme korkusuna ağzını bile açamamıştı. Hoşlanınca olan her şeyi Nurperi zaten yaşamıştı ki. O zaman bu buluşma Mühendis beyin hoşlanması içindi galiba.