"Benim güzel ateşim... Sana yalan söyledim."
Gözleri aralanmış kız, ona anlamak ister gibi bakıyordu. Siyah incilerinden yayılan ışıltı bir kulu kör edecek kadar büyüleyiciydi.
"Senden bir şey değil bir çok şey bekliyorum Ahu Nar."
"Korhan..."
"Seni...
Çok keyif aldığım bir bölümdü yavru kuşlar. Bir önceki bölümde hiç sesi çıkmayan kişilerden bile yorum almak çok mutlu etti beni. Aynen böyle devam😘😘😘😘🥰🥰🥰
Bol yıldızların bol bol bollll paragraf arası yorumların olduğu bir bölüm olsun mu🥲
BÖLÜM-17-
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gerilen ortam kimsenin ses çıkarmaya cesaret edememesinden sebep daha çok boğucu bir hâl almıştı. Korhan Ahu'ya sapladığı bakışlarını çekmedi. Ahu içini yakan sözleri zihninde defalarca tekrarlarken Korhanın amber harelerinden bir an bile ayrılmadı.
Zahir gömleğinin ilk iki düğmesini açıp boynunu sıkıntıyla ovaladı ve elindeki tableti çarpar gibi masaya bırakıp kalktı.
Ağzından kısık bir "kahretsin!" Kelimesi dökülmüştü. Saniyeler sonra dış kapının çarpma sesiyle Ceyda yerinden sıçradı. Kardeşiyle göz göze gelince onlar da ayaklandı.
Bütün bunlar olurken birbirine kilitlenip kalmış iki kişi hiç bir şeyin farkında değildi. Ceyda yanından geçerken omzunu okşamıştı ama Ahu hissedemeyecek kadar körelmiş bir duyguyla kavga ediyordu.
Zahirin aksine iki kardeş olabildiğine sessiz adımlarla çıktılar evden.
Ahu daha fazla dayanamamış gibi ayaklanıp hızla yatak odasına gitti. Bu savaşı kazanamazdı. Korhanın gözleri onu deler geçer ama pes etmezdi.
Burnunun direğini sızlatan her kelimeyi silmek istedi. Yok etmek!
Odanın içinde sayısını umuttuğu adımları oldu. Elleriyle karıştırdığı saçları canını yaka yaka taradı. Hatıralar gün yüzüne çıkmak için delirdikçe Ahu engel olmaya çalıştı.
Şu an değildi!
Şu an Ahinin, Sûhanı kızdırdığı anları aklına düşüremezdi. Sûhanın on dakika dayanabildiği küslüğü "neden benle barışmıyorsun?" diye bozup birde bunun için Ahiyi delirttiğini hatırlayıp canını yakamazdı.
Ahinin olmadığı her an Ahuya aşkını anlatışını duymak istemiyordu zihninin kuytularında. Ağabeyine, Ahiden bahsettiğini anlatırken gözlerinin ışıltısı canlanırsa hayalinde toparlanamazdı.
Hatıra olan her şey yaşanırken ne kadar da güzeldi halbuki. Şimdi...
Şimdi sadece acı veriyordu.
Bir süre sonra içindeki ses Korhan diye darladı onu. Dayanamadı ve çıkıp salona doğru yürümeye başladı. Gece bi hayli ilerlemişti ama Korhan biriyle telefonda konuşuyordu.
"Tamam. Benim için bir davetiye ayarla sen ama. Hangi gün demiştin? Tamam..."
Telefon kapandığında Korhan önünde dikildiği camdan dışarıya bakmaya devam etti. Elindeki bardaktan da alkol aldığını anlamıştı. Ne diyeceğini bilemediği için öylece dikildi. Camdan yansımasını görebiliyordu. Yansımayı Korhan da görebiliyordu ama iç bir tepki vermiyordu.