🌘 9 🌒

1.1K 140 53
                                        

Arabadan inip eve girdiklerinde Seokjin'in mutfakta olduğunu gördüler. Ağzı doluydu, arkadaşları onu bir şeyler atıştırırken basmıştı.

"Dolabımdan ne tırtıkladın yine?"

Namjoon kederli bir şekilde buzdolabını açtı. Sabah komşusunun getirdiği kocaman tabak bomboş bir şekilde dolapta duruyordu.

"Jiwol'un benim için yaptığı keki yemiş. Bazen seninle bir ömrü nasıl geçireceğimizi düşünüyorum."

"Tanrı korusun de."

"Tanrı buzdolabımı korusun, seni benden değil."

Namjoon Seokjin'e yürümek için hiçbir fırsatı kaçırmıyor, her bulduğu boşlukta sırnaşıyordu betaya. Yoongi bu hallerine gülümsedi.

"Ayrıca keki Jiwol'un yaptığını bilseydim hayatta yemezdim, sevmiyorum o şırfıntıyı."

"Hyung sen kimseyi sevmiyorsun." dedi Yoongi.

"A- Hah! Gel bakalım buraya seni küçük."

Seokjin Yoongi'yi fark ettiği zaman avını görmüş bir aslan edasıyla kolundan tutup yanına çekmişti.

"Benim black list'imi bırak da ne olup bittiğini anlat. Sabahtan beri seni düşünmekten ağzıma tek lokma girmedi."

"Sanki seni kek yerken basmamışız gibi..."

Yoongi kıyafetlerini değiştirme bahanesiyle Seokjin'in elinden kurtuldu. Namjoon'un odasında ona bol gelen pijamaları giyindi. Birkaç saniyeliğine de olsa gözü soyunduğu eşofmana ve kazağa takıldı. Bunlar Hoseok'a aitti ve Namjoon'a vermeliydi değil mi? Kıyafetleri düzgünce katlayıp Namjoon'un odasından çıktı. Terlikleri sürüye sürüye salonda oturan ikilinin yanına geldi. Sorguya çekilmeye hazırlamıştı kendini.

Sehpanın üzerindeki pizza kutularını ve gazlı içecekleri gördü, anlaşılan Seokjin Yoongi için hazırlık yapmıştı. Fakat omeganın hiç yiyesi yoktu. Pizzanın sevdiği sayılı yemeklerden biri olmasına karşın aklında birkaç saat önce içtiği yosun çorbası vardı. Hoseok'un elleri sihirliydi ve Yoongi'yi zerre sevmediği bir çorbayı pizzaya tercih eder konuma getirmişti. Omzu Seokjin tarafından dürtüldü.

"Seni bekliyoruz."

"Arabada hiçbir şey anlatmadı, gerçekten merak ediyorum Yoon."

Omega ikiliye karşı fazla direnmedi ve Lee'nin yaptıklarını anlattı. Ormanda bayıldığını ve kendini Hoseok'un evinde bulduğunu, evde yakınlaştıkları dakikaları görmezden gelerek anlattı.

Seokjin'in en çok hoşuna giden şey Hoseok'un tavuk kesmesiydi. Dinlerken heyecanlanmış, ardından pizza dilimlemek için kullanılan aleti Namjoon'un boğazına dayayarak eğer onun için tavuk kesmezse evlenmeyeceğini söyleyerek alfayı tehdit etmişti. Namjoon gülerek betanın elinden kurtulmuş, dikkatini tekrar Yoongi'ye vermişti.

"Lee'ye ulaştınız mı?" diye sordu omega kısık bir sesle.

"Tüm gün aradım. Jimin'e de sordum, bugün işe gelmemiş. Neden Lee'yi sorduğumu merak etti fakat geçiştirdim."

Namjoon Jimin'in tavırlarından şüphelenmişti.

"O omeganın bir şeyler bildiğine eminim-"

"Jimin her şeyi bilir." diye Namjoon'un sözünü kesti Seokjin. "Hararetli bir kişiliğe sahip ve adam resmen kaostan zevk alıyor. Bilmediği olay, yapmadığı dedikodu, tanımadığı insan yok."

Jimin ve Seokjin karakter bakımından benzerdi ve belki de bundan dolayı birbirlerinden haz etmezlerdi. Nefret duymuyorlardı fakat aynı ortama düştüklerinde birbirlerine ima yapmaktan, laf çarpmaktan da çekinmiyorlardı.

freckled boy • yoonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin