Genç adam, parmakları arasında tuttuğu sigaradan bir nefes çekti.
"Bilgilerin doğruluğundan emin misin?"
"Evet." dedi dumanı üfledikten sonra. Sigarasının sonuna geldiği zaman, çenesinde duran siyah maskeyi yukarı çekti. Biten sigaranın izmaritini duvara bastırıp söndürdü.
"Diyeceklerin bittiyse gidiyorum."
"Bekle,"
Siyah maskesinin altından derin nefes alıp yerinde durdu.
"Bu sefer Kim Taehyung'u tamamen görevinden men etmek istiyorum. Umarım onu korumuyorsundur Jeon."
"Fazla sorgulama."
Dışarıya hakim olan soğuğa rağmen ince, boğazlı bir kazakla duruyordu. Mint saçları her zamanki gibi parlaktı.
"Eğer mevzu çetemizin güvenliği ise sorgularım."
Adam sitemkar bir sesle Jungkook'u omzundan tuttu. Rahatsız edici dokunuş yüzünden arkasına döndü.
"Çalıştığım kişilere ihanet etmem Seojun. Senin iş etiğin nasıldır, onu bilemem tabii."
Ne Seojun, ne de şehirler arası çatışmalar Jungkook'un umurundaydı. Onu sadece şehrin içindeki belli başlı isimler ilgilendiriyordu. Tekrar arkasını dönüp yürümeye başladı. Bu çetenin üyesi olması bile planlıydı. Arabasına binip adliyeye doğru yol aldı.
"Vardığın zaman göreceğin manzaraya karşı kendini hazırlamalısın." dedi içindeki kurt.
O ise sadece mint saçlarını karıştırıp esnedi.
Gerçekten, umurunda değildi.
Adliyeye varıp savsak adımlarla hedefindeki odaya yöneldi. Kapıyı şifreli bir şekilde tıklattığında kapının kilidinin açılmasını bekledi.
Park Jimin ile gece yarısından sonra buluşurdu ve kilitli olan kapıyı ritimli tıklatınca Jeon'un geldiği anlaşılırdı, kapıyı sadece onun için açardı. Fakat bu gece yanlış giden bir şey vardı. Kapı açılmamıştı. Kolunu indirdiğinde fark etti ki, zannettiği gibi kilitli değildi.
Sorgularcasına karanlığa yürüdü. Kapıdan içeri süzülen ışık sadece belli bir kısmı aydınlatıyordu. Işığı açtığında kısa çaplı bir şok yaşadı.
Her yeri dağılmıştı. Dosyalar, kağıtlar, çerçeveli resimler... Özellikle Hakim Park Jimin yazılı masa isimliği duvardan duvara fırlatılmaktan dolayı bükülmüştü. Gri saçlı omega en gölge yere çökmüş ve bacaklarını kendisine çekmişti. Gözleri boş bakıyordu.
"Jimin-"
"Bana yalan söyledin."
Jimin'in hissiz ve dümdüz çıkan sesi ortamın buz kesilmesine sebep olmuştu. Ayağa kalkıp ona doğru adımladı.
"Abartıyorsun."
Omeganın ağzından alay dolu bir gülüş çıktı.
"Sana Taehyung'tan uzak durmanı tembihlememe rağmen onu takip ettin. Öğrenmeyeceğimi mi sandın?"
Alfanın yakalarına yapışıp yüzlerini yaklaştırdı. Fısıldayarak sözlerini sıralamaya devam etti.
"Seni Seojun'un çetesine bilerek soktum fakat Lee'nin önemli üyelerden biri olduğunu daha yeni öğreniyorum."
Ormanda yakalanan beta zor da olsa Jimin'e bazı bilgiler vermişti. Lee'nin komşu şehrin çetesinde olduğunu öğrendiği an kan beynine sıçramış, Jungkook'a derhal görüşmeleri gerektiğiyle alakalı bir mesaj atmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
freckled boy • yoonseok
FanfictionKızıl saçlara ve minik çillere sahip olan Yoongi'den etkilenmeyecek tek bir alfa bile yoktu. Kurt formuna girdiğinde kızıl kürkü ihtişamla parlar, mavi gözleri etrafa ışık saçardı. Hoseok ise yaşadığı dağ evinden çıkmayan, kendini toplumdan soyutlay...
