🌘 18 🌒

913 133 99
                                    

+18!
Bu bölümde işkence sahneleri vardır ve etkilenecek okuyucuların bölümü direkt atlaması rica olunur. Uyarıyı yaptığıma göre sorumluluk size ait, keyifli okumalar dilerim <3

-

"Ef-Efendim!"

"Kes sesini."

Hoseok, içi soğuk su dolu kovayı Kyung Lee'nin başından aşağı onuncu kez dökerken vicdanı bir kere olsun sızlamamıştı. Lee'nin bedeni zangır zangır titrerken hayvani bir zevk alıyor, ölmeyeceğini bilse daha da beterini yapacağını biliyordu.

Alfaları şehre indirmek için gelecek olan araç gecikince Hoseok daha fazla dayanamamıştı. Ekiplere haber vermiş ve Lee ile biraz uğraşacağını söylemişti. Eğer bunu görmezden gelmezlerse yaptıkları tüm yolsuzlukları bakanlığa teker teker bildireceğine dair ekip üyelerini tehdit etmişti. Ardından anahtarıyla Lee'nin zincirlerini açmış, çıplak bedeni sürükleyerek mahzenine kapatmıştı. Halat, çapa, kazma ve el arabası gibi eşyaların bulunduğu bu depoyu Lee'ye cehennem etmeye kararlıydı. Hoşlandığı omeganın kabusu haline gelen adamla yakın mesafede olması, her geçen saniye sinirlerini daha da germişti.

"Etkilenecek olan biz değiliz, o." demişti Hoseok'un kurdu. "Kendimi yiyip bitireceğime onu darma duman ederim daha iyi. Kontrolü bana ver."

Hoseok kurduna engel olmamıştı. Zindanındaki adam kızıl omegayı sıkıştırmış, haftalar boyu peşinde dolanarak mental yaralar açmıştı. Bu aklına geldikçe kurduna daha çok kulak veriyor ve alfalığını önünde iki büklüm duran bedene göstermekten çekinmiyordu.

"Bunu yapmaya hakkınız var mı?" diye sormuştu Lee, dişleri birbirine sertçe çarparken. Dondurucu soğuk her bir uzuvuna işliyordu.

"Min Yoongi'yi ilgilendiren her şeye hakkım ve haddim var benim, Kyung."

Hoseok'un bedeni insan formunda olabilirdi fakat hareketleri kesinlikle siyah kurdun kontrolü altındaydı. Mantığını yitirmiş gibi görünüyordu. Çünkü alfanın gözünde Yoongi sadece bir gününü geçirdiği insan değildi. O, kurdunun bağ kurduğu bir omegaydı. Kızıl oğlana hisler besliyordu ve haftalar geçmesine rağmen bu durum bir gram bile değişmemişti.

"B-Ben zaten yargılanacağım." 

"Yaşattığını yaşamadan yargılanmana izin vermeyeceğim."

Hoseok, Lee'nin hizasına eğildi ve kırmızıya dönmüş gözlerini ona dikti. İnsan formundayken kontrolü nadiren kurduna verirdi. Bu anlarda kimsenin gözyaşına bakmaz, adeta çevresine tehlike saçardı. Tek eli boğazına gitti ve yıkılmış bedeni yere daha da sabitledi.

"Ne-Nefes-"

Hoseok'un kemikli elleri Lee'nin boğazını öldüresiye sıkarken yüzünde şeytani bir sırıtış belirmişti.

"Alamayacaksın."

"Yaşadığın sürede sana cehennemi yaşatacağım, bir saniye bile nefes alamayacaksın."

Boğazını sıktığı bedenin gözleri yukarı doğru kayarken Hoseok boğazını serbest bıraktı. Lee açlıkla havayı ciğerlerine çekerken kurda dönüşmek istemişti. Fakat hem cezasının arttırılmasını, hem de alfanın ona daha çok çektirmesini göze alamamıştı. Kaçamayacağını biliyordu. Hoseok ayağa kalkıp alfanın üst gövdesine tekme attı.

"Böyle mi tekmeledin onu? Yoksa daha sert vurarak mı açtın Yoongi'nin tenindeki yaraları?"

Ayağını alfanın karnına koyup tüm ağırlığını vermeden bedeni ezmeye başladı. Lee'nin elleri hemen Hoseok'un ayak bileğine dolanmış ve ittirmeye çalışmıştı. Merhamet dileniyordu fakat kan rengine bürünmüş gözlerde en ufak bir değişiklik yoktu. Hoseok ayağını alfanın karnından çekti ve penisine bastırdı. Ayakkabısı altındaki organı sertçe ezerken Lee çığlıklar atıyor, gözyaşları dökülüyordu.

freckled boy • yoonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin