Kızıl saçlara ve minik çillere sahip olan Yoongi'den etkilenmeyecek tek bir alfa bile yoktu. Kurt formuna girdiğinde kızıl kürkü ihtişamla parlar, mavi gözleri etrafa ışık saçardı.
Hoseok ise yaşadığı dağ evinden çıkmayan, kendini toplumdan soyutlay...
Namjoon uyukladığı çalışma masasından başını kaldırdı. Aradan yaklaşık bir hafta geçmişti ve arpa boyu yol katedememişti. Yirmiden fazla özel eğitmenle konuşmuş, omegaları nasıl eğittiklerine dahil detaylı bilgi almıştı. Fakat hiçbiri şiddet uygulamayacağının garantisini verememişti. Onlara göre kurt formuna geçen omegalar saldırganlaşıyor ve etrafa zarar vermelerini önlemek için sopa göstermek şart oluyordu. Namjoon göz göre göre Yoongi'yi bunların arasına atamazdı. Derken...
Yüksek sesle çalan telefonunun ekranına baktı. Adı görmesiyle Namjoon'un gözleri kısıldı ve arama bitse bile ekrana bakmaya devam etti.
Jung Hoseok. Ona eğitilmek için gelen tüm alfaları dize getiren bu adam, bir omega için eğitmenlik yapmayı kabul eder miydi? Prosedürlerinin dışına çıkabilir miydi?
"Acaba böyle bir şeyi kabul eder misin?" diye kendi kendine konuştu Namjoon. Telefon tekrar yandı ve alfanın adı bir kez daha ekranda belirdi. Namjoon aramayı kabul edip telefonu kulağına götürdü.
"Neden açmıyorsun? İşlerin varsa kapatayım."
"Bunu ısrarla aradıktan sonra söylemenin pek bir etkisi yok hyung. Sırıtışın gözlerimin önünde."
Hoseok gülüp koltuğa uzandı. Bugün avlanmıştı ve oldukça yorulmuştu. Namjoon'la konuştuktan sonra güzel bir uyku çekecekti.
"Seni yoklayayım dedim. İşlerin nasıl gidiyor?"
"Yoğunum. Üstelik son bir haftadır- Neyse boşver hyung. Eğitmenliğe hâlâ devam ediyor musun?"
Namjoon Yoongi'nin durumunu anlatmadan önce Hoseok'un ağzını aramaya karar vermişti. Sorduğu soruyla Hoseok bıkkınlıkla gözlerini devirdi. Eğitmenlik yapmayı başta seviyordu, insanlara yardım ettiğini ve yeryüzündeki dengeye biraz da olsa katkıda bulunduğunu düşünüp rahatlıyordu. Eğitmenliğin ona vicdani bir tatminlik verdiği doğruydu fakat son yıllarda danışan alamayacak kadar bıkmıştı.
"Yapmıyorum. Devam etmek de istemiyorum. Hayatımın büyük bir kısmı hormonlarına sahip çıkamayan ve dürtülerini kontrol edemeyen alfaları dizginlemekle geçti. Bu kadar eğitmenlik yeterli."
"Peki danışanın alfa olmazsa?"
Hoseok aldığı cevapla kaşlarını kaldırdı.
"Ne saçmalıyor?" dedi içindeki kurt. Ne alfalarla, ne de omegalarla uğraşacak sabrı kalmıştı.
"Ne demek istiyorsan açık konuş Joon. İçimdeki kurt sinirleniyor."
"Ssshhh sakin kuçu kuçu."
Namjoon, telefonun arkasında hırıltılı bir ses işitmesiyle kahkaha attı.
"Kes sesini. Ben omega eğitmeni değilim, onların içgüdüleri alfalardan tamamen farklı oluyor. Gerçekten... İlgi alanım değiller."
"Yazık oldu," dedi Namjoon. Hoseok uzandığı koltuktan doğrulup sehpada duran bardaktaki suyu kafasına dikti. "Yoongi'nin bir eğitmene ihtiyacı vardı."
Hoseok öksürük krizleriyle ağzındaki suyu püskürttü. Namjoon duyduğu seslere anlam veremezken Hoseok etrafı çoktan batırmıştı. Birkaç öksürüğün ve derin nefeslenmelerin ardından ağzını peçeteyle sildi.
"Eğitmene neden ihtiyacı var? Kurduyla arasında bir sorun mu var? Kamplara gitmemeli!"
Hoseok neler hissedeceğini şaşırmış, içindeki kurt sinirle ve merakla Namjoon'un söyleyeceklerini beklemeye başlamıştı.
"Yoongi iyi mi?
"Çok korkuyor. Ona güzel eğitim verecek bir eğitmen bulacağıma dair söz verdim. Kamplara göndermeye içim elvermedi."
Hoseok o kadar enerji dolmuştu ki ayağa kalktı. Sabırsızlıkla Namjoon'un anlattıklarını dinliyor, detaylı sorular sorarak kurdunun merakını dindirmeye çalışıyordu.
"Peki özel eğitmenler?"
"Kimi ararsam arayayım eğitimde şiddetin gerekli olduğunu savunuyor."
Duyduklarıyla beraber Hoseok'un içinde negatif ve yıkıcı hisler oluşmaya başlamıştı. Kızıl omegayı eğitim adı altında eziyet edenlerin eline bırakamazdı.
"Eğitime ne zaman başlaması lazım?"
"Mümkün olan en kısa zamanda."
İçindeki korumacı kurt, kızıl oğlanı kürkü ardına almak istiyordu. Minik çillerinin her birini öpmeli ve sevgiyle eğitmeliydi. Şu dakikadan sonra onun tırnağına bile zarar gelmesine izin vermemeliydi. Eğitmeni olmayı kabul edecekti, hem kalbinin hem de kurdunun sıcak baktığı seçenek buydu.
"Bana sadece birkaç gün ver. Bu süre içinde omega eğitimi hakkında detaylı bilgi sahibi olmaya çalışacağım, Yoongi'yi o zaman yanıma getirebilirsin."
"Gerçekten mi hyung?"
O kadar rahatlamıştı ki heyecanla çalışma odasının dışına çıkan sesi umurunda bile değildi. Namu sözünü tutacak ve Yoongi'yi iyileştirecekti. Kızıl omega Hoseok'un yanındayken hiçbir zarar görmezdi, Namjoon bundan emindi. Bir hafta boyunca görüştüğü birçok eğitmenden sonra içine bir umutsuzluk düşmüştü. Nasıl olurdu da gözünün önündeki insanı göremezdi? Hoseok, Yoongi için doğru kişiydi.
Biraz daha konuşup telefonu kapattılar. Hoseok yüzünde engel olamadığı gülümsemesiyle çalışma odasına gitti. Tüm yorgunluğu silinmişti. Şu anda tek istediği şey bir an önce çalışmaya başlamak, kızıl omegaya doğru bir eğitim vermeye hazırlanmaktı.
Bir duvarı boydan boya kaplayan kitaplığa adımladı. Omegalarla alakalı birçok kitabı olsa da zamanında birkaç sayfa okuyup raftaki yerine geri bırakmıştı. Alfaların eğitilmesinde çok iyiydi fakat omegalar hakkında doğru düzgün fikir sahibi bile değildi.
Parmaklarını kitaplarda gezdirdi.
"Profesyoneller İçin Omega Eğitim Rehberi", "Omega ve Alfa İlişkisinde Hatırlanması Gerekenler", "100 Püf Nokta: Eğitim Sırasında OmegalarınSakinleştirilmesi ve Hassas Noktaları", "Feromonlara Karşı İrade", "Şiddet: Terbiye Etmek ile Eğitim Vermek Arasındaki Farklar"
Beş kitabı da kollarının arasına aldı. Bazıları ince, bazılarıysa orta kalınlıktaydı. Bilgilenme işini günlere sığdırabilirdi.
Hoseok bakanlıktan gelen kağıtları kenara iterek kendisine yer açtı ve kitapları çalışma masasına koydu. Bu sırada kurduyla konuşuyor, kalp şeklindeki gülümsemesi yüzünden eksik olmuyordu.
.
.
.
.
.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.