7 saat önce,
"Kör tuttuğunu öper misali Jimin'i tuttu mu bırakmıyor orospu çocuğu." dedi Jungkook'un içindeki kurt. Mint saçlarını karıştırarak kumarhanede poker oynayan ekibi izliyordu. Çete üyeleri oyunu takip ettiğini düşünebilirdi fakat onun için önemli olan sadece gri omegaydı. Oyunda en çok kârı Jimin elde ettiği için far görmüş tavşan gibi ona kilitlenmesi normaldi.
"Siz de fena değilmişsiniz Bay Park." dedi Jungkook alttan göndermeli bir ses tonuyla. "Bu işlerden anlıyormuşsunuz."
"Severim, bilirsin." demek istese de kendini tuttu. Jungkook ile tanışıklıkları olduğunu belli etmemesi gerekiyordu. Başının ağrısını maskelemek ister gibi meleksi bir gülüş takınıp teşekkür etti.
"Bir el daha oynar mıyız?"
Jimin için, bu baş ağrısıyla bir el daha oynama düşüncesi bile korkunçtu. Yavaş yavaş bastıran bu ağrı ilerleyen zamanlarda katlanılmaz bir hal alacak gibi duruyordu. Sadece görevine odaklanmak istedi.
"Aslında lavaboya gitsem iyi olur. Soomin..."
Soomin'e dönüp beklentiyle baktı. Jungkook Jimin'in yalnız kalma planını anlayıp kaşlarını çattı. Cebindeki sigara paketinden bir sigara çıkartıp yaktı.
"Bana da versene."
"Günahımı bile vermem sana ucube."
Jungkook'un gün içinde iki kere terslediği yancı alfa suratını buruşturdu. Diğerleri Jungkook'un her zamanki gerginliğine gülerken Soomin mesajı almış gibi ayağa kalktı.
"Seni geçireyim-"
"Koskoca hakimi bebekleştirmediğiniz kalmıştı bir," dedi Jungkook ayağa kalkarken. "Çok istiyorsanız ben geçiririm sizi Bay Park. Tuvaletler henüz kullanıma açılmadı, anahtarlar da bir tek bende var."
Jimin Jungkook'un dediklerini doğru mu anlamıştı emin değildi. Anahtarların kendisinde olduğunu söylerken sadece lavabonun anahtarlarını kastediyor olamazdı. Ona doğru yürüdü.
"Belki adamla yalnız kalmak istiyor? Neden aralarına giriyorsun?" dedi sigarasını vermeyi reddettiği kişi.
"Belki Soomin'den ben hoşlanıyorum, ne biliyorsun?"
Ortamda bir kahkaha koparken Jungkook, Jimin'e göz kırptı. Bunu ondan başka kimsenin görmediğine emindi. Soomin de gülerek poker oynadıkları masaya yeniden oturdu.
"Bu seferlik işimi bozmana izin veriyorum fakat tekrarlanmasın Jeon." dedi Soomin. Jimin'le yalnız kalma fırsatını Jungkook yüzünden kaçırdığının kendisi de farkındaydı.
"Keyfime kalmış."
Soomin sert bakışlarla onlara dönerken Jungkook öpücük attı. Birlikte lavaboya doğru adımladılar. Jungkook büyük anahtarlıktan lavabonunkini seçerken Jimin doğru görüp görmediğini anlamaya çalışıyordu.
"Bu anahtarlık, o anahtarlık mı?" diye fısıldadı. Aynısı Soomin'de de vardı. Jungkook sırıtarak lavabonun kapısını açtı. İkisi içeri girdiğinde Jungkook kapıyı kapattı.
"Seojun'dan arakladım. Kapıları Soomin açtığı için anahtarın yokluğunu fark etmedi bile,"
Jimin parıldayan gözlerle elindeki anahtarlığa bakıyordu.
"V.I.P odanın kapısını açan birinci anahtarı Taehyung'a verdim. Bundan sonrası ona kalmış."
"Bana yapılacak hiçbir iş bırakmamışsınız." dedi kumarhanenin anahtarını incelerken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
freckled boy • yoonseok
Hayran KurguKızıl saçlara ve minik çillere sahip olan Yoongi'den etkilenmeyecek tek bir alfa bile yoktu. Kurt formuna girdiğinde kızıl kürkü ihtişamla parlar, mavi gözleri etrafa ışık saçardı. Hoseok ise yaşadığı dağ evinden çıkmayan, kendini toplumdan soyutlay...