🌘 7 🌒

1.2K 151 115
                                    

Hava kararmaya başladığında Yoongi evin içinde dört dönüyordu. Aklına sürekli Lee geliyor ve sinirleniyordu. Derhal şehre inip Jimin'le konuşmalı, yaşadığı olayı yüz yüze anlatmalıydı.

Evine gitmek istediğini söylese de Namjoon ona Hoseok'la kalması gerektiğini sıkı sıkı tembihlemiş, iş çıkışı arabasıyla gelip onu evine bırakacağını söylemişti. Ardından Seokjin arkadaşlarını baskılayıp Yoongi'yi kendi evine değil Namjoon'un evine bırakacağına dair planları değiştirmişti. Üçü birkaç gece aynı yerde kalacak ve olan bitenler hakkında bolca konuşacaklardı. Yoongi'nin aklına yatmıştı bu fikir.

İkinci telefon görüşmesi sonlandıktan sonra Yoongi savsak adımlarla Hoseok'un yanına gelmişti. Omega utana sıkıla öğlen içtiği çorbanın çok güzel olduğunu söylemiş, yeniden yapıp yapamayacağını sormuştu. Hoseok ise karşısındaki tatlılığa direnemediği için mutfağa girip kollarını sıvamıştı. Hoseok çorbayı tekrar yaparken Namjoon'dan konu açılmış, aklındaki soruları sormuştu Yoongi.

"Nasıl tanıştınız?"

"Çok sevdiğin hyungunun götünü kolluyordum."

Yoongi gülüp Hoseok'un anlatmaya devam etmesini bekledi. Meraklanmıştı.

"Ortaokuldaydık, Namjoon'u sıkıştıran birkaç üst sınıf öğrencisi gördüm. Ondan iki yaş büyüktüm tabii. Zorbalık yapanları da tanıyordum, aynı sınıftaydık maalesef."

"Sonra noldu?"

"Onu kurtardıktan sonra neden kendini savunmuyorsun diyerek ben dövdüm."

Yoongi gülerek oturduğu sandalyeden kalktı. Feromonlarının Hoseok'u etkilediğini bilerek yakınına girdi. Tezgaha kalçasını yasladı ve kollarını göğsünde bağlayarak çorba karıştıran alfaya baktı.

"Az önceki testinden geçemediğim için beni de dövecek misin?"

"Hayır, dizime yatıracağım. Belki birkaç tokat yedikten sonra benimle dalga geçmek neymiş anlarsın."

Hoseok çorbayı yaparken omegaya laf atmaktan geri durmamış, ara sıra utandırmıştı. Kaşığı bırakıp ocağın altını kıstı. Yoongi'nin tezgaha yaslanmasını fırsat bilerek ellerini iki yanına koydu.

"Dilini tutmayı hiç bilmiyorsun." dedi Yoongi ayıplar bir şekilde.

"Eser gibi önümde duran sensin fakat dilini tutması gereken benim öyle mi?"

Yoongi bu iltifat karşısında gülümsedi. Alfanın yakınlaşması onu rahatsız etmiyordu ve bu durumdan çok memnundu. Göğsünde birleştirdiği kollarını çözdü ve aynı flörtözlükle Hoseok'un boynuna doladı. Ardından masum olduğunu kanıtlamak istercesine dudaklarını büzdü.

"Bazen sözlerinle çok ileriye gidiyorsun."

"Dudaklarını böyle büzmeye devam edersen daha da ileriye gideceğim."

"Ne hadle?"

Yoongi birden Hoseok'un saçlarına elini daldırıp çekmişti. Alfanın başı geriye yatarken omeganın tekrar onunla oynamak istediğini anlamıştı, gözlerini kapattı.

"İzin veriyormuşsun ya, o hadle."

Hoseok yutkunduğu zaman hareket eden adem elması Yoongi'nin yaklaşmasına neden oldu. Alfa hâlâ başı geriye yaslı, omeganın hareketlerine uyum sağlıyordu. Eğer bu ince parmaklar saçlarında duracaksa, Yoongi'nin istediği zaman saçlarına asılıp acı çektirmesine göz yumabilirdi. 

Hoseok Yoongi'nin boynuna yaklaştığını fark ettiğinde feromon salgılamaya başlamıştı. Yoongi alfanın kendisine özgü kokusuyla mest olurken gözlerini kapattı ve burnunu Hoseok'un tenine sürttü.

freckled boy • yoonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin