Jimin, ellerini direksiyona sarmış ve dikkatle villaya sürmeye odaklanmıştı. İçinde büyüyen sinirin gözlerini karartmasına izin vermiyor, en azından araba kullanırken sakin kalmaya çalışıyordu.
Hem adliyede hem de meslektaşlarının çalıştığı hukuk şirketlerinde her şey karmaşık bir hal almıştı ve işler kendi kontrolü altındayken çıkan karışıklıkların tek bir sebebi olabilirdi.
Kim Taehyung.
Hükümetin ve yüksek rütbeli avcıların şehrin hukukuna karışmasından başlı başına rahatsızdı. Yaptıkları kanunların dokunulmazlığına aykırıydı ve birçok kez çizgiyi aşmışlardı.
Taehyung dilediği gibi avukatları tembihleyemez, belge kaçıramaz veya davalara karışamazdı. Jimin, Hoseok'un babasının idamına karar vererek onun tuzağına bir kere düşmüştü ve yaptığı hata tüm hayatına mal olmuştu. Cinayetten suçlanan birini hapse attırmak yerine kendi elleriyle öldürmüştü, vicdani yükü ağırdı.
Kırmızı ışık yandığında derin bir nefes aldı.
"Duracağına söz vermiştin... Gerçi, ne zaman tuttun ki sözlerini?"
Jimin'in izin alacak hali yoktu. Yeşil ışık yanar yanmaz yoluna devam etti ve yaklaşık on beş dakikalık bir sürüşün ardından evin önünde durdu.
Taehyung'un yaşadığı iki katlı müstakil evin çevresinde onlarca koruma vardı. Gelen her kim olursa olsun patronlarından izin almadan kimseyi eve almazlardı. Kapısında duran iki koruma da gelen aracın Park Jimin'e ait olduğunu biliyordu.
Arabadan inip kapıları kilitledi.
"Efendim, biraz beklemeniz lazım. Bay Kim-"
"Şu an o evin içinde kiminle ve ne yaptığı umrumda değil. Derhal aç kapıları."
"Yapamayız."
Gri saçlarının ay ışığında parladığını bilerek tüm cazibesini kullandı. Lavanta kokusu ortamı sararken iki alfanın da ne kadar iradesiz olduğunu biliyordu. Jimin büyüleyici bir omegaydı ve feromonlarıyla herkesin gardını indirebilirdi. Nitekim öyle de olmuştu.
İki koruma da patronlarından gelen izni beklemeden gri omegayı içeri aldı. Çalışma odasında olduğunu farz ederek kendinden emin adımlarla merdivenleri çıktı. Fakat yan odadan gelen inleme sesleri, alfanın hiç de müsait bir durumda olmadığının göstergesiydi.
Bedel ödetmek için iyi bir şanstı. Tam şu anda o odayı basabilir ve kendilerine ayırdıkları bu geceyi başlarına yıkabilirdi. Yine de eğlencelerini bölmeyip adımlarını başka yere yöneltti. Hırsı, aklının önüne geçmemeliydi.
Çaprazında yer alan çalışma odasının kapısını zorlanmadan açtı. Kilitli dolaplar ve büyük kitaplıklar duvara montelenmişti. Özel hukuk firmalarında çalışan avukatlardan toplanmış belgeler masanın üstündeydi. Taehyung bunları alelade bir yere koyacak kadar dikkatsiz olamazdı, kilitli dolaplarda daha fazlası olmalıydı.
Gelen inleme seslerini kulak ardı ederek çekmeceleri karıştırmaya başladı. Acele fakat dikkatli bir şekilde eline gelen kağıtlara göz atıyordu. Hepsini okuyor ve dağıtmamaya dikkat ediyordu. Bir ara koltuğuna oturmayı düşünmüş fakat vazgeçip ayakta durmaya devam etmişti.
Sırtı kapıya dönüktü, öyle ki inleme seslerinin kesilip Taehyung'un odaya girdiğini fark edemedi.
"Jimin."
Seslenilmesine rağmen umursamadı ve kağıtları karıştırmaya devam etti. Dikkatini çekemeyen Taehyung, Jimin'in arkasına geçmiş ve elini omzuna koymuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
freckled boy • yoonseok
FanfictionKızıl saçlara ve minik çillere sahip olan Yoongi'den etkilenmeyecek tek bir alfa bile yoktu. Kurt formuna girdiğinde kızıl kürkü ihtişamla parlar, mavi gözleri etrafa ışık saçardı. Hoseok ise yaşadığı dağ evinden çıkmayan, kendini toplumdan soyutlay...