Kuşların cıvıldamadığı ve havanın kapalı olduğu bir gündü. Yağmurun hafiften atıştırmasıyla beraber ortaya çıkan toprak kokusu Hoseok'un sabahını güzelleştirecekti. Saat sekiz civarıydı, alfa hala uyanmamıştı. Normalde güne erkenden başlardı fakat dün gece çalışma odasında geç saatlere kadar kitap okumuştu. Omega eğitimi için elinden geldiğince bilgilenmeye çalışıyor ve bu uğurda uykusuz kalmaya razı oluyordu.
Sonuçta hepsi kızıl oğlan içindi. Eğitmenlik, üstünde büyük bir sorumluluk hissetmesine sebep oluyordu. Görevi Yoongi'yi iyileştirmekti ve omega eğitimini ilk defa deneyimlediği için kitap okuduğu vakitlere daha çok özeniyordu.
Hoseok burnuna bir tüyün sürtmesiyle kıpırdandı. Elini burnuna götürüp ovalarken gözlerini açma gereği duymadı. Siyah saçları dağınıktı ve ona çok doğal bir görüntü veriyordu. Uyuduğu sürede sıcak bastığı için üstündeki kalın kazağı çıkarmıştı, bunu ne zaman yaptığını hatırlamıyordu. Yorgan onu soğuktan korumaya yetmiş gibiydi. Bir güç yorganı üstünden ittirip üst bedeninin soğuğa maruz kalmasına sebep oldu. Hoseok gözlerini açmaya çalışırken aynı yumuşak dokunun bu sefer burnunda değil karın kaslarında gezindiğini hissetti. Gözleri şaşkınlıkla açılmıştı.
Hala uykuda mıydı, rüya mı görüyordu? Yoksa Yoongi gerçekten de kendisinin yardımı olmadan kurda dönüşmeyi başarmış mıydı?
"Omega?"
Kızıl kurt tatlı sesler çıkartmaya başladı ve sabırsızca Hoseok'a baktı. Sesine, "Sonunda uyandın!" der gibi sitemkâr bir eda hakimdi. Hoseok karnına uzanan kurdun gövdesini okşamaya başladı.
"Bu kadar heyecanlı olduğunu bilmiyordum. Tek başına dönüşerek beni şaşırttın."
Yoongi tüm gece boyunca içinde kıpırdanan kurt yüzünden iyi uyuyamamıştı. Güneş doğduğunda daha fazla dayanamamış ve içgüdülerine engel olmaya çalışmak yerine kurdunu dinlemeyi tercih etmişti. Madem alfası eğitim lafını dilinden düşürmüyordu, o halde yapılacak tek şey uyum sağlamaktı.
Kızıl kurt gururla patisini yaladı ve uzandığı karın kaslarının üstünde biraz kıpırdandı.
İçten içe "Kalk artık." diyordu. Bir an önce ormana inmek ve doyasıya koşmak istiyordu. Yeterince hızlı olursa belki eğitmeni küçük bir hayvan avlamasına bile izin verebilirdi. Bu düşünceler içinin kıpır kıpır olmasına ve altındaki alfayı daha çok dürtüklemesine yol açıyordu. Hoseok'un kurdu bunu anlamış, kızıla inat daha çok yayılmıştı yatağında. Kurt hırıldadı.
"Yerinden memnun değilmişsin gibi nazlanma bana."
Karın kaslarında uzanan kurdun kürkünü kemikli eliyle okşuyor, ayılmaya çalışıyordu. Taş çatlasın üç saat uyumuştu.
Kızıl kurt uzandığı yerden kalkıp bu sefer Hoseok'un göğsüne koydu patilerini. İçindeki alfa, kurt formuna girmiş omeganın ne kadar heyecanlı olduğunu hissedebiliyordu. Birden başını Hoseok'un boynuna gömdü ve yalamaya başladı.
"Sabah sabah beni sınıyorsun."
Kızıl kurdu gövdesinden kavrayıp havaya kaldırdı. Omega, yavru kurt gibi sesler çıkarırken arka patilerini havada sallamaya başladı. Bu durum Hoseok'a, dün gece Yoongi'yle yaşadığı ufak vukuatı anımsatmıştı. Sırıttı.
"Sana dün flört etmek yok demiştim, değil mi?"
Omega mahcup sesler çıkarttı ve boncuk gözleriyle alfasına baktı.
"Fakat sen ne yapıyorsun? Mandalina çiçeği feromonlarını salgılamaya devam ediyorsun."
Kızıl, alfasına sunacak bir bahane ararcasına kuyruğunu hızlı hızlı sallamaya başladı. Kendini nasıl savunacağını düşünürken süt dökmüş kedi gibi görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
freckled boy • yoonseok
FanfictionKızıl saçlara ve minik çillere sahip olan Yoongi'den etkilenmeyecek tek bir alfa bile yoktu. Kurt formuna girdiğinde kızıl kürkü ihtişamla parlar, mavi gözleri etrafa ışık saçardı. Hoseok ise yaşadığı dağ evinden çıkmayan, kendini toplumdan soyutlay...