Hoseok insanüstü bir hızla ağaçların arasından geçerken tek isteği bu gecenin çabuk bitmesiydi.
Dolunay vardı ve Hoseok'un görevlerinden biri kayışı koparıp ormanına girmiş alfaları zindanına kilitlemekti. Eğer bir alfa kurt formuna dönüştüğünde kendini kontrol edemiyorsa zindana girmemesi suçtu.
Pekala, doğa ile iç içe olmayı seviyordu fakat yıllardır bir sürü azgın kurtla uğraşmak onu yormuştu. Bakanlığa dolunay gecelerinde çalışmak istemediğini söylese alacağı cevabı bildiğinden dolayı biraz daha işine katlanmayı seçti.
On sekiz alfayı bulduğu gecenin devamında bir kurdu sarmaşıklar arasında sıkışıkken, bir kurdu gölde boğulurken, birini de bataklıkta debelenirken görmüştü. Milletin azgınlığından çok salaklığıyla uğraşıyordu. Kurtları önce kurtarmış sonra türlü yöntemlerle zindana sürüklemişti.
Kontrol altına aldığı alfa sayısı her geçen saat artarken nihayet güneş doğmaya başlamıştı. Her dolunayda bu ormanı tek başına çekip çeviriyordu. Yaşı ne kadar ilerlerse ilerlesin ormana bakmaktan yorulmuyordu.
Onu yoran insanlardı. Şehirlilerdi. Cehaletlerinden ve kötü niyetlerinden nefret ediyordu.
Etrafı son bir kez daha turladı. İşinin bittiğini sanarken tasmasından yükselen konuşmalar duraksamasına sebep oldu.
"00387 numaralı çipin yapıştırıldığı kurt hala bulunamadı mı?"
"Sinyaller Jung Hoseok'un sorumluluğunda olan ormana doğru kaçtığını gösteriyor efendim."
"Bay Jung, çip ile tasmanız arasında bağlantı kuruyorum."
Hoseok büyük bir bıkkınlıkla çalının üstüne uzandı ve bağlantı kurulmasını bekledi.
"Çoluk çocukla uğraşıyorum amına koyayım."
Çipten yalnızca eğitim alan kurtların duyabildiği frekansta bir ses yayılmaya başladı. Tasmasında kırmızı ışık yanmıştı ve bu, çipin uzakta olduğuna dair bir işaretti. Eğer yakınlarda olsaydı fark ederdi zaten.
Hoseok bildiği patikada milyonuncu turu atarken içinden saydırıyordu. Acaba nasıl bir konumda bulacaktı kurdu? Umarım ölü bulurdu da zindanda boşa yer kaplamazdı.
Hoseok çipten yayılan ince sesi takip ederken çoktan ormanın girişine varmıştı. Görünürde hiçbir şey yoktu, bu yüzden nefes seslerine yoğunlaştı.
Fakat seslerden de önce... Hiç hoşuna gitmeyecek bir koku vardı burada. Hoseok'un kurdu hafızasının derinliklerine kaydettiği bu koku karşısında hırıldadı. Çip sesinin bir kütüğün içinden geldiğini fark ettiği zaman, patisiyle vurarak dev kütüğü devirdi. Böylelikle içinde saklanan alfa yere yuvarlanmıştı.
Hoseok dişlerini ensesine geçirdi ve kurdu etkisiz hale getirerek zindana sürükledi. Tuttuğu kurt nedense direnmiyordu, tuhafına gitmişti. Ya kurtboğana ya da elektro şoka maruz kalmış olmalıydı.
Hoseok dişleriyle kavradığı kurdu zindanın son odacığına fırlatır gibi attı. Zindanı dolmuştu ve daha fazlasını alamazdı artık. Ekip bunu bildiği için Hoseok'un bu geceki görevinin bittiğini söyledi.
Evine gitti ve insan formuna dönüştü. Her dönüşümünde ter içinde kalıyor, banyo yapma ihtiyacı duyuyordu. Kendini güzelce temizledikten sonra bakanlıktan gelen koliyi kucaklayıp zindana tekrar yöneldi. Bu sırada kulaklığında ekip başkanları konuşuyordu.
"00387 numaralı çipin takıldığı elemana dikkat edin. Tecavüze teşebbüs, taciz, tehdit ve ısrarlı takip suçlarından yargılanacak. Emir büyük yerden."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
freckled boy • yoonseok
FanfictionKızıl saçlara ve minik çillere sahip olan Yoongi'den etkilenmeyecek tek bir alfa bile yoktu. Kurt formuna girdiğinde kızıl kürkü ihtişamla parlar, mavi gözleri etrafa ışık saçardı. Hoseok ise yaşadığı dağ evinden çıkmayan, kendini toplumdan soyutlay...