Alfanın dediği gibi, yarım saatlik bir yolun ardından kulübeye varmışlardı. Kızıl kurt başını gömdüğü kürkten kaldırıp dikkatle ortalığı süzdü. Kulübe dediği yer; etrafı çitlerle çevrili, muhtemelen tek odalı, içi ne çok geniş ne de çok dar olan, ahşaptan yapılma bir sığınaktı. Bu yer, dışarıdan bakan bazı insanlara normalde de kullanılan bir ev görüntüsü verebilirdi.
Çitler ortalama bir insan boyu uzunluğundaydı. Evin asıl görünüşünü saklamak ve gerçekten de burada birinin yaşadığı izlenimini vermek için yapılmış gibiydi.
Kızıl kurt ufak adımlarla alfanın açtığı kapıdan içeri girdi. Evin düzenli aralıklarla temizlendiği belli oluyordu. Mutfak ve salon bitişikti, kapısı kapalı olan yerin banyo olduğunu tahmin etti. Küçük bir yemek masasının üstünde telsizler ve radyolar diziliydi. Ne olur ne olmaz diye iletişim araçları vardı.
"Dönüşmeli miyiz?"
Kızıl, salonun ortasına ilerlerken şömineyi gördü. Burada ısınabilirlerdi.
"Avcı ekiplerine haber vermek için dönüşmek zorundayım. Fakat bu senin için geçerli değil, kurt formunda kalman daha avantajlı olur. Acil bir durumda seni kucaklayıp kaçabilirim veya kolaylıkla saklayabilirim."
Kızıl kurt onaylayıp yere uzandı. Kulakları hep dışarıdaki seslerdeydi. Kuyruğunu sallayarak pür dikkat dinliyordu.
Alfa banyoya gitti ve birkaç dakika içinde dönüşümünü bitirdi. Kontrolü ele alan Hoseok, soluklanmak için kendine zaman tanıdı. Çırılçıplak olmasından dolayı dolaptan aldığı bir havluyu beline doladı. İçeri geçip koltuğun altındaki sandıktan kıyafetlerini alması gerekiyordu.
Kızıl kurdun homurdanma seslerini duyması üzerine kapıyı açtı.
"Neden hiçbir şey duyamıyorum?"
"Kulübenin ahşap duvarlarında ses ve ısı yalıtımı var."
Hoseok'un sesini duyması üzerine uzandığı yerden kalktı. Kuyruğunu sallayarak alfanın önüne geldi ve oturur pozisyona geçti. Mahcup bakışlarını gören Hoseok, diz çöküp omeganın başını okşadı.
"Ne oldu bebeğim?"
Kızıl kurt hala evi dağıttığı için vicdan azabı çekiyordu. Bunu belli eden hareketler sergilediğinde Hoseok tebessüm etti.
"Bilerek yapmadığına eminim. Kötü hissetme ve üstümü giyinene kadar bekle beni."
Hoseok, koltuğun altındaki sandıklardan temiz kıyafetler alıp banyoya geçti. Üstünü giyinip salona döndüğünde kızıl kurdun masanın üstünde gezindiğini gördü. Masanın üstünde dizili olan cihazların arasında dolaştığı için tedirgin oldu, hızlı adımlarla yanına gidip onu kucağına aldı.
"Eğer yanlışlıkla bu telsizleri kırarsan kötü olur."
Kurdu sanki bebeğiymiş gibi kucağında tutarken burnunun ucuna bir öpücük kondurdu.
"Ormandaki ilk gününün böyle geçmesini istemezdim. Artık neler olduğunu çözmeden eğitimi ormanda sürdüremeyiz."
Omega soru sorar gibi mırıldandığında, "Bu, kendini savunmayı öğrenmeden ormana inemeyeceksin demek oluyor." dedi ve burnuna bir öpücük daha kondurdu.
Kızıl kurt hayal kırıklığıyla gözlerini kapattı. O kadar heyecanlı bir şekilde uyanmış ve dönüşmüştü ki gününün harika geçeceğine inandırmıştı kendini. Boşluğa düştüğünü hissetti. Koşuda bile istediği performansı gösterememişti.
"Kontrolü insanıma vermek istiyorum. Dönüşürsem sana zorluk yaratır mıyım?"
Hoseok gülümsedi. Programa göre üç günde bir dönüşmesi gerekiyordu fakat bazı istisnalar haricinde bu kural esnetilebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
freckled boy • yoonseok
Fiksi PenggemarKızıl saçlara ve minik çillere sahip olan Yoongi'den etkilenmeyecek tek bir alfa bile yoktu. Kurt formuna girdiğinde kızıl kürkü ihtişamla parlar, mavi gözleri etrafa ışık saçardı. Hoseok ise yaşadığı dağ evinden çıkmayan, kendini toplumdan soyutlay...