"Dolunaya son iki gün! Omega ve betalar serbest dönüşüm alanları için müracaat etmeli-"
Yoongi fevri bir hareketle televizyonu kapattı ve söylenerek bitki çayını içmeye devam etti. Kızıl saçları karışıktı, şimdiden ağrıları başlamıştı. Hoseok'un uzayan yokluğu onu daha agresif birine dönüştürmüştü.
"Bu zamana kadar gelmiş olmalıydı."
Hüzünlenmemeye ve güçlü durmaya çalışıyordu. Bunca süre eğitim almasının sebebi kurduyla barış içinde yaşamak ve kendi kendine yetebilmekti. Hoseok her ne kadar Yoongi'ye karşı derin hisler beslese de eğitim sırasında sırf kendisine bağlanmaması için hep arka planda durmuştu. Hepsi ne içindi? Arkasından ağlaması için mi?
"Serbest dönüşüm alanına gideceğim. Hoseok olsaydı ona bel bağlamamı istemezdi. Sürekli kendi ayaklarım üzerinde durmamı öğütledi."
Eğitmeninin emeklerini boşa çıkarmak istemiyordu. Onsuz da hayatını sürdürebileceğini kanıtlamalıydı ama canı fazlasıyla acıyordu.
Alfası şu an nasıldı? Fazla zorlanıyor muydu?
Yoongi içtiği bitki çayını sehpaya bırakıp sakinleşmeye çalıştı. Dolunayın yaklaşmasından ve omegasının asileşmesinden dolayı sinirden başka şey hissedemez olmuştu.
"Yoongi'm, daha iyi misin?"
Seokjin dışarıya çıkıyor olmalıydı. Gitmeden önce koltukta oturan kızılı yoklamak istemişti. Hoseok gittiğinden beri umutsuzluğa kapılmayıp kendine hakim olmaya çalışmasını takdir ediyordu. Eğitimin gerçekten işe yaradığını kendi gözleriyle görmek onu mutlu etmişti.
"Değilim hyung. Bugün spor bile yapamadım."
"Her gün spor yapmak zorunda değilsin, bırak vücudun biraz dinlensin."
Yoongi betanın haklı olduğunu bildiği için karşı çıkmadı. Seokjin acele hareketlerle ayakkabısını giyindi.
"Peki sen nereye gidiyorsun hyung? Önemli bir şey mi oldu?"
"Yok... Sadece hava alacağım. Sonra konuşuruz."
Yoongi'nin bir şey demesine fırsat bırakmadan kapıyı açıp çıktı. Kızıl şaşkınlıkla kapanan kapıya bakarken fazla sorgulamamaya karar verdi.
- 🌑 -
"Bunu yaptığıma inanamıyorum."
Jimin hastanenin koltuğuna oturmuş, randevu saatinin gelmesini bekliyordu. Bacakları kontrolü dışında huzursuzca sallanıyordu.
Taehyung'un önerdiği psikologa gelmişti. Jungkook'a veya Taehyung'a haber vermemiş, yalnız kalmak istemişti. Ta ki Seokjin arayana kadar.
Ağzından laf kaçırmak Jimin'in huyu değildi. Bunu Seokjin de fark etmiş, gri omeganın yanına geleceğini söylemişti.
Beta hastaneye girdiği zaman Psikolog Song Yuqi'nin kapısının önündeki koltukta oturan Jimin'e adımladı. Gri omega onu görüp ayağa kalktı. Yüzünde alışılmışın dışında bir mahcubiyet vardı.
"Jin, sırf ağzımdan kaçırdığım için bana eşlik etme zorunluluğu hissetme-"
"Bazen insan olduğunu unutuyorsun. Samimi konuşuyorum, her şeyi tek başına halletmeye çalışman seni daha güçlü biri yapmayacak. Sadece... Neyse."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
freckled boy • yoonseok
FanficKızıl saçlara ve minik çillere sahip olan Yoongi'den etkilenmeyecek tek bir alfa bile yoktu. Kurt formuna girdiğinde kızıl kürkü ihtişamla parlar, mavi gözleri etrafa ışık saçardı. Hoseok ise yaşadığı dağ evinden çıkmayan, kendini toplumdan soyutlay...